Geçen gün Boğaz’da bir balık restoranında, hayatımda yediğim en kötü, en yağ çekmiş, en ‘tavuk göğsünden hallice pişmiş’ barbunu masamıza getiren garsona “Bu biraz fazla pişmemiş mi” diye sordum. “Şefimizin tarzı bu” dedi... “Şefiniz balık pişiremiyor o zaman demek ki” diyecektim, diyemedim... Yaz vakti, o kalabalıkta barbun söylersen yersin kazığı!
#RestoranAlberto Manguel’in yeni kitabı ‘Hayali Yerlerden Yemek Tarifleri’ bir edebiyat ve yemek meraklısının aynı zamanda okunabilir yemek tarifleri. Manguel’in eğlenceli çizimlerinin de sayfalarda okurlara eşlik ettiği kitapta yazar, sonsuz merak dünyasının bir başka penceresiyle okurlarının karşısında. Bilge yazarın edebiyat sofrasına oturmak için güzel bir fırsat.
#Alberto Manguel‘Sonra Hayat’, Onur Çalı’nın benzersiz öykücülüğünden de el almış bir denemeler toplamı. Salâh Birsel’den İlhan Durusel’e, George Orwell’dan Oktay Cevdet’e dek yazarlar, kitaplar üstüne, hem onlarla söyleşir hem hayata göz kırpar hem de okura armağanlar yollar gibi rahat, canım arkadaşım Enver Ercan’ın ‘eviçi Türkçesi’ dediği Türkçeyle yazılmış gibi tatlı mı tatlı denemeler.
#Onur ÇalıEndonezya birçok adadan oluşan bir ülke, Bali hem Endonezya'nın başkenti hem de özellikle Avrupalı, Amerikalı, Avustralyalı ve Çinli turistlerin akınına uğruyor. ‘Tanrılar'ın Adası’ olarak da anılan kendine özgü bir ada. Peki nereleri gezmeli, neler yapmalı? İşte size Bali gezi rehberi…
#BaliGüzel kıyılarımız var malum, her bünyeye türlü türlü keyif imkânı sağlıyor. İyi şımartıyor yani... Mübarek coğrafya değil, hisseli harikalar kumpanyası adeta. Tabii biz de boş durmuyor, bu güzelliğe beton çimdikler atmakla meşgul oluyoruz. Allah hakikaten iyiliğimizi versin diyeceğiz de, giden güzelim kıyılardan gidiyor...
#GümüşlükÖzellikle yaz aylarında sahillerde bir araya gelen gençlerin ve neredeyse gitarı öğrenen hemen herkesin çalmaya çalıştığı ilk parça olan “Akdeniz Akşamları”, Adanalı sanatçı Serhan Kelleözü'nün Erzurum'da askerliğini yaparken, Akdeniz'e duyduğu özlemin notalara ve sözlere dökülmesiyle ortaya çıktı.
Hani insanın İstanbul’a bir kez daha aşık olduğu, çektirdiği bütün sıkıntıları unuttuğu zamanlar vardır ya: Köprüden geçer, Salacak’ta salınır, damlar üzerinden Haliç’e bakıp tepelerden Boğaz’ı seyrederken içinin titrediği zamanlar...