Bodrum’a gideceklerden rica

Umarım keyifler yerindedir. 

Belki şehrinizdesiniz şu anda. 

Belki yurtdışında. 

Belki de Ege ya da Akdeniz kıyılarında tatilde.

Belki Bodrum’da.

Bodrum’a gittiyseniz ya da yazın gitmeyi düşünüyorsanız size sevgili Zeliha Sunal’dan gelen bir yazıyı iletmek istiyorum.

Buyurun, Bodrum’a gitmek isteyenlere uyarılar...

◊ Domuzlarımız var. Besleyecekseniz gelin.

◊ Caretta’larımız var. “Saldırdı” demeyecekseniz gelin.

◊ Çöplerinizi arabadan atmayacaksanız gelin.

◊ Ağaçlarımızı yakmayacaksanız gelin.

◊ Trafikte bol bol bisiklet ve motosiklet sürücüsü var. Yayalardan sonra iki tekerlere saygı gösterecekseniz gelin.

◊ Çocuk bezlerinizi kumsallara atmayacaksanız gelin.

◊ Alkollü araba kullanıp bizi öldürmeyecekseniz gelin.

◊ Bizim buralar deşarj alanı değildir. Yaşadığımız yerdir. Saygılı olacaksanız gelin.

◊ Denize şişe, çöp atmayın. Arabanızın müziğini kısın. Hatta arabanızı hiç getirmeyin. Park yerimiz yok, yollarımızın dar olmasından dolayı aşırı trafik oluyor.

◊ Sokak hayvanlarımız var. Kedilerimiz, köpeklerimiz. Biz onlara su veririz. Onlara iyi davranacaksanız gelin. 

◊ Tekneyle tura çıkacaksanız, kocaman tekneyle ufacık koya demir atmayın.

Kıçtan kara yapacaksanız, çapraz şekilde, geniş şekilde karaya halat bağlamayacaksanız, huzur barındıran o koyda son ses müzik dinlemeyecekseniz gelin.

◊ Trafikte emniyet şeridini kullanmayacak, ambulans/itfaiye araçlarına fermuar şeklinde yol verecek, akıllı (dönel) kavşaklarda kavşak içindeki araca yol verecekseniz gelin.

◊ Suyumuz azdır. Tasarruflu kullanacaksanız gelin.

◊ Yaz vakti evinizde çevrenizi rahatsız edecek tadilata başlamayacaksınız gelin.

◊ Kapınızın önünde deterjanlı suyla aracınızı yıkamayacaksanız gelin.

◊ Bizlere bakın.

Biz nasıl yaşıyorsak, siz de öyle yaşayabilecekseniz gelin.

Huyunuzu, suyunuzu, kötü alışkanlıklarınızı geldiğiniz yerde bırakacaksanız gelin.
Ve bu yazıya şahane bir ekleme de Didem Balık’tan geldi;

“Hayvanlarınızı Bodrum’dan giderken sokağa atmayıp, yanınızda götürecekseniz gelin.”

Siz de bu yazıyı Bodrum’a gitmeye niyetli olanlarla paylaşın lütfen.

Hatta ben Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın yerinde olsam hiç üşenmez, bu yazıyı Bodrum girişlerine asarım.

Kıvanç yine fark attı

Kıvanç Tatlıtuğ gerçekten de güzel bir adam.

Her anlamda, her detayda.

Bence bir babanın çocuğu için yapacağı en güzel şeylerden biri de annesini çok ama çok güzel sevmek, onu el üstünde tutmak, onore etmek. 

İşte bunu da yapıyor Kıvanç.

Eşi için söylediklerini buraya bırakıyorum, örnek olması, üretilemiyorsa da en azından taklit edilmesi dileğiyle.

“Ben Başak’ı her gün başka türlü sevmeyi öğrendim. Çünkü çok sevmek yetmedi.

Bir insanı sevmek onun için çaba göstermekle başlıyor. Onun gözlerindeki mutluluğu hissettiğim vakit karnım doyuyor.

Onun yapmış olduğu şeyleri, seçimlerini desteklemek en önemlisi.”

Barınaklarda bayram

Hep söylüyoruz, insanların bayramı hayvanların felaketi olmasın diye.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bu bayramda da barınaklardaki hayvanları yalnız bırakmadı ve 81 İl Valiliği’ne talimat verdi.

Teşekkür ediyorum kendisine.

Buna göre bayram tatili süresince belediye bakım evlerinde 7/24 veteriner hekim ve ekip bulundurulacak.

Acil durumlar için de belediyeler ulaşılabilecek telefon numaralarını kamuoyu ile paylaşacaklar.

Sizden bir ricam var, Süleyman Soylu’nun talimatlarının takipçisi olalım.

Hani soruyorsunuz ya, “Biz ne yapabiliriz?” diye.

Bulunduğunuz yerdeki barınaklara gidin, personel olup olmadığını, hayvanların önünde yem, su olup olmadığını, acil durum telefonlarının paylaşılıp paylaşılmadığını kontrol edin.

Bakanlığa ve bize, HAÇİKO Derneği’ne bilgi verebilirsiniz.

Talimatlara uymayanları ifşa etmek de bizim görevimiz.

Unutulmaz bir film repliği

“Makyajına ve yüzündeki boyalarına güvenme, yollar da güzeldir ama altından kanalizasyon geçer.” (Scarface)