Bana "Akdenizli Hitchcock" dediler

Yönetmen Özpetek’in kariyerindeki 12’inci uzun metraj filmi olan romantik-gerilim türündeki "Napoli Velata"nın, başkent Roma’daki The Space Cinema salonlarında bugün basın özel gösterimi gerçekleştirildi.

Gösterimin ardından filmin yönetmeni Özpetek, başrol oyuncuları Giovanna Mezzogiorno, Alessandro Borghi, Anna Bonaiuto, Peppe Barra, Luisa Ranieri, basın mensuplarının karşısına çıktı.

Özpetek, yeni filminin geçtiği İtalya’nın büyük kentlerinden Napoli’yi seçmesiyle ilgili olarak, "Bundan 5 yıl önce 'La Traviata' operasını San Carlo’da sahneye koyarken Napoli’de 2 ay kaldım ve çok etkilendim. Bu hikaye de benim kafamda bir 10 yıldır falan vardı. Küçük fikir vardı. O fikri ona göre geliştirdik." dedi.

Napoli’nin de İstanbul gibi zor bir şehir olduğu yorumları anımsatılan ve filmi çekerken zorlanıp zorlanmadığı sorulan usta yönetmen, "Napoli, çok zor şehir diyorlar ama bana bütün kapılarını açtılar. Benim için hiç çekilmeyecek yerlerde çekimler yaptım. Bütün bunlar çok önemli." diye konuştu.

Napoli Velata’nın senaryosunu yazarken, daha önce Karşı Pencere filminde birlikte çalıştığı başrol oyuncusu Giovanna Mezzogiorno’ya teklif yaptığını anlatan Özpetek, "Aradım dedim ki; böyle böyle bir hikaye var. Sen kabul edersen seni düşünerek yazayım. O şekilde ilerledik. Oyuncuyu düşünerek yazdığın zaman çok daha değişik oluyor. Bugün gördüğümüz tepkilere göre çok güzel. Ben çok mutluyum." ifadelerini kullandı.

15 yıl aradan sonra tekrar Mezzogiorno ile çalışmasının çok değişik bir duygu olduğunu aktaran Özpetek, "15 yıl önce o genç, incecik bir kızdı. Şimdi 43 yaşında bir kadın. Ben yaşlandım, o da yaşlandı ama o yaşlılığın da getirdiği çok güzel şeyler de var." dedi.

 "Akdenizli Hitchcock"

Gerilim filmleri denilince akla gelen yönetmen Alfred Hitchcock’a benzetilmesiyle ilgili düşünceleri de sorulan Özpetek, "Akdenizli Hitchcock dediler. Güzel yani. Herkesin kendi bakışı, kendi düşüncesi var ama benim anladığım kadarıyla bugünkü duygu çok güzeldi. Basın toplantılarında bu şekilde reaksiyonun olmasından anladım ki şimdilik iyi gidiyoruz. Asıl, biliyorsunuz en önemli şey; evden çıkıp, arabası veya otobüsle sinemaya gidenlerin vereceği tepki. 28 Aralık’ta onu anlayacağız. 28 Aralık da çok güçlü bir tarih. Noel zamanı." yanıtını verdi.

Filmine adını veren Napoli’deki tül örtü geleneğine de değinen Özpetek, "Napoli Velata, örtülü Napoli, üzeri tülle kapatılmış gibi bir şey oluyor Türkçe'de. Napoli’de üstüne tül örtülmüş Hz. İsa heykeli vardır. Napoli’de tül olayı çok kullanılan bir şey. Tül, aynı zamanda örtmüyor, örter gibi oluyor ama aslında hatları gösteriyor. Cristo Velato’ya da baktığınız zaman altında net olarak yüzü belirleniyor. Napoli’de birçok defa karşılaştım tül olayı ile. Filmde olan bir şeyi, şehirde bulmak çok hoştu." ifadelerini kullandı.

Filmin Türkçe adının ve Türkiye’de ne zaman vizyona gireceğinin henüz netleşmediğini dile getiren Özpetek, filmin haklarını BKM’nin aldığını, muhtemelen Nisan gibi Türk sinemaseverlerle buluşacağını bildirdi.

 "Ferzan ile çalışmak benim için büyük onurdu"

Yönetmen Özpetek’in 2003 yapımı Karşı Pencere isimli filminin de başrol oyuncusu olan Mezzogiorno, "Benim için Ferzan, Gianni ve Tilde ile kısacası 2003’teki Karşı Pencere’yi yapan ekiple yeniden çalışmak büyük bir onurdu. Bunun için aranmış olmak dahi öyle. 2 sene önce bir yaz vakti Ferzan beni aradı ve bana yönelik bir film düşündüğünü ve senaryodan bazı bölümleri bana göndermek istediğini söyledi. Bu benim daha önce okuduklarıma göre inanılmaz, derinliği olan farklı bir hikaye idi. Reddedilemezdi." diye konuştu.

Filmin erkek başrol oyuncusu Alessandro Borghi de "Senaryoyu ilk elime aldığımda bugüne kadar yaptığı işlerden çok farklı bir şey olduğunu hemen anladım. İtalya’da uzun süredir böyle bu gerilim tarzında film yapılmıyordu. Benim için çok güzel bir deneyim oldu." ifadelerini kullandı.

Basın toplantısına katılan diğer başrol oyuncuları, Anna Bonaiuto, Peppe Barra, Luisa Ranieri ve Maria Pia Calzone de kendilerine bu film de rol veren yönetmen Özpetek’e teşekkür etti.

Bu hafta sinemalarda aşk var!