Elimde mutluluk veren bir sihirli değnek olsa, ilk dokunacağım kişi Serdar Ortaç olur herhalde. Kariyerinin zirvesinde, tribute albümü çıkmış, borçlarını kapamış, 4 ay boyunca her güne bir konser koymuşken; mutluluğuna 10 üzerinden 5 verir mi insan! “Her şeyden, yediğim kekten bile sıkıldım” diyor. Ama gözlerinin parladığı noktayı buldum. “Hayatını konu alacak belgesel” deyince “Kimsenin bilmediği daha nelerim var” cümlesini kuruverdi. Serdar bana hep iyi gelmiştir, şarkılarıyla, dostluğuyla, verdiği tavsiyelerle. Bu röportaj eğer bir Serdar Ortaç belgeselinin ilk tohumu olursa bu da benim hayatımın mutluluk hanesine yazılmış olacak.
#Serdar OrtaçCem Yılmaz’ın abisi Can Yılmaz ile Zafer Algöz mizahlarını birleştirip sahneye taşıyor. Kendi deyişleriyle ‘büyük Anadolu turnesi’ne hazırlar. ‘Burda Olan Burda Kalır’ isimli stand-up gösterileri öncesinde ikiliyle buluştuk.
#CAN YILMAZBir çalışanın işine ve çalıştığı işyerine motive bir şekilde bağlı kalabilmesinin ardında farklı faktörler bulunuyor. Bu faktörler azaldığında çalışanın işine ya da işyerine bağlılığı kayboluyor, bıkkınlık başlıyor. Çalışanlar işyerlerine ulaşabilmek için evden çıktıklarında ayakları geri geri gidiyor.
Hafta sonları hangi okulun sosyal tesisine, hangi kulübün havuzuna gitseniz, çocuklarıyla oradan oraya koşturan anneler görürsünüz. Eğitimliyse, ekonomik durumu biraz iyiyse, hele çalışmıyorsa veya zamanını çok fazla işgal etmeyen bir işi varsa, anneler kendilerini çocuklarının eğitimine adıyor. En az okul eğitimi kadar sıkı bir de özel müfredatı oluyor çocuğun. Anneler, çocukları için en güncel aktiviteyi seçiyor, onlara günlük ve hatta saatlik program yapıyor.
Tempo dergisi, "Deniz Akkaya ile Top Model Türkiye" yarışmasının kamp evine ve kulisine girdi. Önce konuşmaya ve fotoğraf çektirmeye pek hevesli olmayan top model adayları, prodüksiyon ekibinden "Kapris yapacak durumda değiliz kızlar! İki günde havaya mı girdiniz" diye azar işitince, tek tek objektif karşısına geçtiler.
Serdar Somuncu (37) İstanbul’da doğdu, 2 yaşında apar topar Almanya’ya gitti. Babası çöpçülük yapıyordu, annesi ev kadınıydı. O kendine meslek olarak tiyatroyu seçti. Sahnelediği oyunlarla Almanları şaşırtıyor, mümkünse aydınlatıyor, en çok da kafalarını karıştırıyor. Çünkü Almanlara Hitler’i ve Nazizmi anlatıyor.