İşte Başı Bozuklar

Güncelleme Tarihi:

İşte Başı Bozuklar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2007 00:00

Sinemamızın üç güzel oyuncusu Yelda Reynaud, Özlem Düvencioğlu ve Pelin Batu ortak şirket kurdu.

Haberin Devamı

Sinemamızın üç güzel oyuncusu Yelda Reynaud, Özlem Düvencioğlu ve Pelin Batu, müdavimi oldukları İstanbul'un Cihangir semtinde "Başı Bozuk" adlı bir prodüksiyon şirketi kurdular. En son Hollywood yapımı "Ölümle Dans" filminde rol alan başarılı oyuncu Yelda Reynaud çocukluk hayalini, "Hırsız Polis" dizisinin Mavi’si Özlem Düvencioğlu ve Pelin Batu’yla birlikte gerçekleştirdi. "Başı Bozuk" adlı bir şirket kuran  üçlü, öncelikle Anadolu’daki çocuklara gezici sinema götürmeyi ve senaryosunu bitirdikleri filmi çekmeyi planlıyor.

İşte Başı Bozuklar
Öncelikle "Başı Bozuk" adlı bir şirket kurduğunuz doğru mu?
- Yelda Reynaud:
İşin doğrusu biz de bununla ilgili konuşmak istiyorduk... O kadar çok şey söyleniyor ki insanların doğruları bizden duymasını istedik. Evet, yaklaşık bir yıl önce bu şirketi kurduk.
İlginç bir isim "Başı Bozuk"... Nereden aklınıza geldi?
- Y.R:
Bu sözü bana Fransızlar öğretti. Çizgi roman karakteri "Tenten"in yanında bir kaptan var, pipo içen. Kaptan Haddock, her kızdığında yere tükürüp, "Başı bozuk" der. İlk duyduğumda çok yadırgamıştım. "Başı bozuk sözü Türkçe, neden kullanıyorlar" diye düşünmüştüm. Sonra araştırınca ’başı bozuk’un Osmanlı zamanından bir ordunun ismi olduğunu gördüm. Hatta meşhur Osmanlı tokadının onlardan geldiği söylenir.

Haberin Devamı

- Özlem Düvencioğlu: Birçok kişi bunu bilmez ve genelde ’başı bozuk’ için; manyak, kafadan çatlak gibi anlamlar türetilir.
- Y.R: Bu ordu, içinde siyahından, Balkanına kadar birçok insanı ve değişik kültürleri barındırıyordu. Biz de uluslararasıyız. Özlem, Almanya’dan geldi, ben zaten birçok dil konuşabiliyorum, Pelin, Hindistan’da doğup, Amerika’da okumuş. Yani ekip olarak Türkiye’nin renkli tarafını temsil edelim dedik.

/images/100/0x0/55eae0c4f018fbb8f89c74d5
Peki, Özlem Hanım siz "Başı Bozuk"a nasıl katıldınız?
- Ö.D:
Teklif Yelda’dan geldi. Yelda şirketin sanatsal işlerini takip ediyor. Bense hukuk ve ekonomi tarafına bakıyorum.
- Y.R: Ben daha duygusal bir insanım. Özlem, mesafe koymayı biliyor. Bu projeden ona bahsettiğim zaman "Çok güzel birlikte yapalım" dedi. Daha sonra da Pelin Batu katıldı aramıza...
ANADOLU’NUN KÖYLERİNİ GEZECEĞİZ
Bu şirkette neler yapmak istiyorsunuz? Var mı kesinleşen projeleriniz?
- Y.R:
Bir sosyal sorumluluk projemiz var. Bunun dışında televizyon ve film projelerimiz var. Ama televizyon projesi dizi değil. Dizi piyasası çok zor. Bunu mükemmel bir şekilde yapan büyük şirketler var. Bizim için sinema çok önemli.
- Ö.D: Çocuklar için düşündüğümüz sosyal amaçlı projeyi 2008 yılında uygulamayı planlıyoruz. Bu projeye gezici sinema da diyebiliriz. Dört hafta boyunca Anadolu’nun köylerini gezeceğiz. Küçük atölyeler kurup, konuk sanatçı arkadaşlarımızla birlikte çocuklarla vakit geçireceğiz. Daha sonra da film gösterimi olacak. Bu proje hem çocuklar  hem de bizim için şenlik tadında geçecek.
Sinema aşkının yanı sıra çocuk sevgisi de çok fazla sanıyorum...
- Y.R:
Ben iki yıl önce de çocuklara Fransızca dersi veriyordum. Bilgilerimi paylaşmayı seviyorum.
- Ö.D: Çocuklardan öğrenilecek çok şey var. Bu projenin belgeselini de çekeceğiz. Belçika’da uluslararası bir festivale katılacağız.
Peki, sizce bu proje çocuklara neler katacak?
- Y.R:
Sinemaya hiç gitmemiş çocuklar var... Onlar gidemiyorsa biz gidelim dedik. Bir derneğe yardımda bulunup onlara destek olabilirdik. Ama onları ayakta tutan bu değil, umut. Özlem’i televizyondan tanıyorlar. Onu karşılarında gördüklerinde yaşayacakları mutluluğu düşünemiyorum. Onlara değer vereceğiz. "Siz de varsınız" diyeceğiz.
- Ö.D: Çocukları mutlu etmekten daha güzel bir şey yok dünyada... Bu çocukların belki de hayal edemeyeceği bir durum. Çocuklar bu anı unutmayacaklar.

Haberin Devamı

İşte Başı Bozuklar
Pelin Hanım, siz bu şirkete son eklenen isimsiniz...
- Pelin Batu:
Biz çok yakın arkadaşız. Dünya sinemasında bu tür birçok kolektif çalışma örneği var. Mesela Federico Fellini... Karısıyla, arkadaşlarıyla toplanıp film çekiyordu. Hem ortaya güzel bir ürün çıkarıyorlardı hem de mutlu oluyorlardı. Senelerdir bu camianın içindeyiz, çok iş yapıyoruz ama yapmak istediklerimizi yapamadığımız için bir süre sonra sıkılıyoruz. Saçma sapan yan roller, karakteri olmayan tipleri oynamaktan sıkıldık.
Film ocakta çekilecek
Çekmeyi planladığınız bir sinema filminiz var değil mi?
- Ö.D: Evet, sadece kadınların olduğu bir film çekeceğiz. 
 Senaryosu yazıldı mı?
- Y.R: Eşim ve Pelin yazdı senaryoyu, biz de yeri geldiğinde müdahale ettik.
Yani tam bir aile şirketi...
- Ö.D: Kendi çapımızda bir şirket kurduk ve mutlu olmak istiyoruz.
- P.B: Haz aldığımız ve severek yaptığımız bir işi yapmak istiyoruz. Bu her meslek için geçerlidir. Sevmediğiniz bir işi yaptığınız zaman mutsuz olursunuz. Ama biz bu meslekte sevmediğimiz işleri de yapmak zorunda kalabiliyoruz. Para kazanmamız lazım. Çok hızlı bir piyasanın içindeyiz. Bu hızla da çok eli yüzü düzgün işler ortaya çıkmıyor. Biz bu formülü geliştirdik. Amacımız çok para kazanmak değil. Hayal ettiğimiz filmi insanlara sunmak istiyoruz.
 Filmin konusundan biraz bahsedebilir misiniz?
- P.B: Kapalı bir ortamda altı kadının hikayesi... İlginç ve güzel bir hikaye oldu. İlk defa senaryo yazdığım için çok heyecanlıydım. Ne kadar zor bir iş olduğunu gördüm. Oyuncu olarak her şeyi çok kolay eleştirebiliyoruz. Ama yazarken fark ediyorsun ki metinden bir cümle dahi çıkardığınızda domino taşları gibi bütün metin dağılıyor. Senaryo bitti, şimdi en heyecanlı süreç; çekimler başlıyor. Filmi de Yelda eşiyle birlikte çekecek. 
 Filmde yer alacak olan diğer isimler belli mi?
- Y.R: Sadece Beste Bereket’in oynaması kesinleşti. Diğer isimler netleşmediği için şu an söylemek istemiyorum.
 Filmi ne zaman çekmeyi planlıyorsunuz?
- Y.R: Ocak ayında çekmeyi planlıyoruz. Çekimler bir ay sürecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!