Top model hapishanesinde neler yaşanıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2006 00:00
Tempo dergisi, "Deniz Akkaya ile Top Model Türkiye" yarışmasının kamp evine ve kulisine girdi. Önce konuşmaya ve fotoğraf çektirmeye pek hevesli olmayan top model adayları, prodüksiyon ekibinden "Kapris yapacak durumda değiliz kızlar! İki günde havaya mı girdiniz" diye azar işitince, tek tek objektif karşısına geçtiler.
Amerika’da Tyra Banks, Almanya’da Heidi Klum’un sunduğu top model yarışması, "Deniz Akkaya ile Top Model Türkiye" adıyla Star Televizyonu’nda başladı. Tempo dergisi de pazar günü, canlı yayından önce yapılan provalara katıldı, ertesi gün ise kızların kampa alındığı Zekeriyaköy’deki villaya gitti.
Programın ilk bölümünde "Top model, her konuda model olmalı" diyen ve bu nedenle "Sen ne kadar örnek oluyorsun" eleştirilerine hedef olan Deniz Akkaya, "Top model nasıl olmalıdır? ve Tuğba Özay tartışması neden çıktı?" sorularını şöyle yanıtladı:
"Armağan’ın maalesef soru içerisinde isim zikretmesi nedeniyle bu tartışma çıktı. Bunlar benim normlarım değil. Dünya normları. Belli dergi kapaklarını süslemeden olmaz. Modellikte bir olabilmek için belli sayıda kapak olmanız, belli çekimler yapmanız lazım. Kendi ülkenizde haute couture yapan modacıların podyumlarında yürüyor olmanız gerekir. Yaptığınız iş kebapçı açılışı, bilmem ne suyu tanıtımı değil. Biz modellik mesleğinde en ahlaklısını, en iyi aile kızını seçmiyoruz. Zaten bu yarışmanın İngiltere’deki örneği en iyi cevaptır: Kate Moss’un başına gelmeyen şey kalmadı. Ama yarışmanın şu anki sunucusu o. Köşe yazarları, beni özel hayatımla eleştirmesinler. Ben istersem 60 tane araba yakarım ama sonuçta ben işime doğru vakitte geldim mi? Türkiye’deki bütün dergilere hálá kapak olmam için teklif alıyor muyum? Tiraj ben kapak olduğum zaman yükseliyor mu? Evet, yükseliyor. Bitmiştir."
![/images/100/0x0/55ea82caf018fbb8f884b9dd]()
ABAZOĞLU MODEL SEÇTİ
Cengiz Abazoğlu ise tekstil sektörüne yeni model kazandırmak için bu yarışmada jüri üyesi olmayı kabul etmiş. Top model kriterleri ne peki?
"Benim için önemli olan modelin vücudu, kemik yapısı. Orantısı da önemli. Özel hayatıyla gündem olması beni ilgilendirmiyor. Podyumda benim istediğim görüntüde ise ben o modelle çalışırım" diyen Abazoğlu şimdiden yarışmacılar arasından defilelerine alacağı kızları seçmiş. Ama isim vermiyor.
Armağan Çağlayan’a soruyoruz, "Neden kızların üzerine bu kadar gidiyorsunuz" diye. Yanıt veriyor: "Ben yapılan işi eleştiriyorum. Kimseye hırsızsın demiyorum. Özgüven sarsmaya giren şey budur. Kötü yürüyorsun diyorum. Ee kötü yürüyor. Ayrıca bu yarışmaya giriyor olmak hepsinin top model olacağı anlamına gelmez. Hayatta yapılacak bir sürü iş var. Gider hemşire olur, öğretmen olur. Belki boşa çabalamamayı öğrenir."
Uğurkan Erez, bir modelin, topluma örnek olması gerektiğine inananlardan: "Model her şeyiyle model olmalı" diyen Erez’e göre yarışmadan top model değil, top model adayları çıkacakmış, "Top model olmak akademik bir kariyerdir" diyor: "Süper model olmak ise başka bir şey. Popüler olandır. O da defilelere çıkar, magazin dergilerine çıkar ama moda dergilerine çıkamaz."
KOĞUŞ KALK, SPOR YAP
Canlı yayın gece yarısına doğru bitmesine rağmen ertesi gün, kızların yaşadığı Zekeriyaköy’deki villaya gittiğimizde kızlar çoktan kalkmış, yakıcı sabah güneşinin altında spor yapıyordu. Sorduk; gece saat 03.00’te yatmışlar. Ama tabii top model olmak kolay değil. Uyumak yok, kalkılacak ve spor yapılacak. Villanın girişinde özel güvenlik görevlileri nöbet tutuyor, ayrıca kızların günlük yaşamını görüntüleyen prodüksiyon ekibi de villanın garajında konuşlanmış.
Spor yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Sonrasında da kızlar bizimle konuşmaya pek istekli değil. Birden odalarına kaçışıyorlar. Biri "Ben daha kahvaltımı yapmadım" diyor, bir başkası makyajsız poz vermiyor. Durum böyle olunca, prodüksiyon ekibinden azarı işitiyorlar: "Kapris yapacak durumda değiliz kızlar! İki günde havaya mı girdiniz?" Haliyle asker gibi diziliyor kızlar karşımıza.
TELEFON, GAZETE YASAK
Kızların hepsi jüri üyelerine hayran. "Türkiye’de top model kim?" diyorsunuz, cevap: Deniz Akkaya.
Hangi modacının defilesine çıkarsın?: Cengiz Abazoğlu.
Size bağırmalarına kızmıyor musunuz?: Uğur Ağabey’e kızmayız.
Türkiye’de en beğendiğiniz bekar erkek kim: Armağan Çağlayan.
Top model adaylarının yataklarının üzerinde tüylü ayıcıklar, bez bebekler var. Yataklarının başındaki duvarlara, ailelerinin fotoğraflarını asmışlar. Yatak odaları, bu açıdan biraz hapishaneyi andırıyor. Evet, kızlar modern bir hapishanede kalıyor. Telefon yasak, gazete yasak, dergi yasak. "Ne olur bize haberimizin yayınlandığı Tempo’yu gönderin" diyorlar.
Başta konuşmaya isteksiz olan kızlar, sohbet ettikçe açılıyor. Öyle ki bir saat sonra, "Gitmeyin. Biz burada çok sıkılıyoruz. Yine gelin ne olur" diyorlar. Biraz daha kalsak, aile hasretiyle boynumuza sarılacaklar.
"Hadi yastık savaşı yapın" diyoruz. Meğer ne kadar hasretlermiş çocuk olmaya. Biz fotoğraf çekimini bitirdiğimiz halde, bir yarım saat daha oynuyorlar.
Kızlar küçük, deneyimsiz. Konuşurken tutulup kalıyorlar. Ama Uğurkan Erez ve Cengiz Abazoğlu’nun da dediği gibi, belki de bu iş kilometre işidir. Podyumda kilometre yaptıkça top model olurmuşsunuz.
Programın ilk bölümünde "Top model, her konuda model olmalı" diyen ve bu nedenle "Sen ne kadar örnek oluyorsun" eleştirilerine hedef olan Deniz Akkaya, "Top model nasıl olmalıdır? ve Tuğba Özay tartışması neden çıktı?" sorularını şöyle yanıtladı:
"Armağan’ın maalesef soru içerisinde isim zikretmesi nedeniyle bu tartışma çıktı. Bunlar benim normlarım değil. Dünya normları. Belli dergi kapaklarını süslemeden olmaz. Modellikte bir olabilmek için belli sayıda kapak olmanız, belli çekimler yapmanız lazım. Kendi ülkenizde haute couture yapan modacıların podyumlarında yürüyor olmanız gerekir. Yaptığınız iş kebapçı açılışı, bilmem ne suyu tanıtımı değil. Biz modellik mesleğinde en ahlaklısını, en iyi aile kızını seçmiyoruz. Zaten bu yarışmanın İngiltere’deki örneği en iyi cevaptır: Kate Moss’un başına gelmeyen şey kalmadı. Ama yarışmanın şu anki sunucusu o. Köşe yazarları, beni özel hayatımla eleştirmesinler. Ben istersem 60 tane araba yakarım ama sonuçta ben işime doğru vakitte geldim mi? Türkiye’deki bütün dergilere hálá kapak olmam için teklif alıyor muyum? Tiraj ben kapak olduğum zaman yükseliyor mu? Evet, yükseliyor. Bitmiştir."
ABAZOĞLU MODEL SEÇTİ
Cengiz Abazoğlu ise tekstil sektörüne yeni model kazandırmak için bu yarışmada jüri üyesi olmayı kabul etmiş. Top model kriterleri ne peki?
"Benim için önemli olan modelin vücudu, kemik yapısı. Orantısı da önemli. Özel hayatıyla gündem olması beni ilgilendirmiyor. Podyumda benim istediğim görüntüde ise ben o modelle çalışırım" diyen Abazoğlu şimdiden yarışmacılar arasından defilelerine alacağı kızları seçmiş. Ama isim vermiyor.
Armağan Çağlayan’a soruyoruz, "Neden kızların üzerine bu kadar gidiyorsunuz" diye. Yanıt veriyor: "Ben yapılan işi eleştiriyorum. Kimseye hırsızsın demiyorum. Özgüven sarsmaya giren şey budur. Kötü yürüyorsun diyorum. Ee kötü yürüyor. Ayrıca bu yarışmaya giriyor olmak hepsinin top model olacağı anlamına gelmez. Hayatta yapılacak bir sürü iş var. Gider hemşire olur, öğretmen olur. Belki boşa çabalamamayı öğrenir."
Uğurkan Erez, bir modelin, topluma örnek olması gerektiğine inananlardan: "Model her şeyiyle model olmalı" diyen Erez’e göre yarışmadan top model değil, top model adayları çıkacakmış, "Top model olmak akademik bir kariyerdir" diyor: "Süper model olmak ise başka bir şey. Popüler olandır. O da defilelere çıkar, magazin dergilerine çıkar ama moda dergilerine çıkamaz."
KOĞUŞ KALK, SPOR YAP
Canlı yayın gece yarısına doğru bitmesine rağmen ertesi gün, kızların yaşadığı Zekeriyaköy’deki villaya gittiğimizde kızlar çoktan kalkmış, yakıcı sabah güneşinin altında spor yapıyordu. Sorduk; gece saat 03.00’te yatmışlar. Ama tabii top model olmak kolay değil. Uyumak yok, kalkılacak ve spor yapılacak. Villanın girişinde özel güvenlik görevlileri nöbet tutuyor, ayrıca kızların günlük yaşamını görüntüleyen prodüksiyon ekibi de villanın garajında konuşlanmış.
Spor yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Sonrasında da kızlar bizimle konuşmaya pek istekli değil. Birden odalarına kaçışıyorlar. Biri "Ben daha kahvaltımı yapmadım" diyor, bir başkası makyajsız poz vermiyor. Durum böyle olunca, prodüksiyon ekibinden azarı işitiyorlar: "Kapris yapacak durumda değiliz kızlar! İki günde havaya mı girdiniz?" Haliyle asker gibi diziliyor kızlar karşımıza.
TELEFON, GAZETE YASAK
Kızların hepsi jüri üyelerine hayran. "Türkiye’de top model kim?" diyorsunuz, cevap: Deniz Akkaya.
Hangi modacının defilesine çıkarsın?: Cengiz Abazoğlu.
Size bağırmalarına kızmıyor musunuz?: Uğur Ağabey’e kızmayız.
Türkiye’de en beğendiğiniz bekar erkek kim: Armağan Çağlayan.
Top model adaylarının yataklarının üzerinde tüylü ayıcıklar, bez bebekler var. Yataklarının başındaki duvarlara, ailelerinin fotoğraflarını asmışlar. Yatak odaları, bu açıdan biraz hapishaneyi andırıyor. Evet, kızlar modern bir hapishanede kalıyor. Telefon yasak, gazete yasak, dergi yasak. "Ne olur bize haberimizin yayınlandığı Tempo’yu gönderin" diyorlar.
Başta konuşmaya isteksiz olan kızlar, sohbet ettikçe açılıyor. Öyle ki bir saat sonra, "Gitmeyin. Biz burada çok sıkılıyoruz. Yine gelin ne olur" diyorlar. Biraz daha kalsak, aile hasretiyle boynumuza sarılacaklar.
"Hadi yastık savaşı yapın" diyoruz. Meğer ne kadar hasretlermiş çocuk olmaya. Biz fotoğraf çekimini bitirdiğimiz halde, bir yarım saat daha oynuyorlar.
Kızlar küçük, deneyimsiz. Konuşurken tutulup kalıyorlar. Ama Uğurkan Erez ve Cengiz Abazoğlu’nun da dediği gibi, belki de bu iş kilometre işidir. Podyumda kilometre yaptıkça top model olurmuşsunuz.