3 yıldızlı İtalyan Dal Pescatore gibi lokantalar trend dışı mükemmelliyetçilik peşinde. Aynı yemeği 30 sene yapabiliyor ve sadece minik detaylarla oynuyorlar. Örneğin ‘tortelli di zucca’. Bu kadar basit gözüken bir hamurişi nasıl baş döndürücü bir başyapıta dönüşür?
#Dal PescatorePek dile getirilmese bile Michelin 3 yıldız sahipleri ve 50 Best listesinde önlerde olan şefler aralarına kolay kolay kimsenin katılamadığı elit bir kulübün üyeleri gibi. Ülke mutfaklarından çok birbirlerinden fikir alıp birbirlerini ve uluslararası ya da uluslarüstü gurmeleri etkilemek için yemek pişiriyorlar..
#Vedat MilorGenç yaşından itibaren, üstelik parası olmamasına rağmen Fransa’nın önde gelen lokantalarında yemek yemeye başlamış. Mutfak denen olayın ne kadar haz verebileceğinin farkına varmış, bir anlamda uykudan uyanmış. Benoît Peeters işte tüm bunları da bir çizgi romanda anlatmış. Bir solukta okudum... Mutfak konusundaki tutkusunu edebiyatla ve toplumsal gözlemlerle harmanlayan yazarın yenilikçi mutfak hakkındaki görüşlerine pek katılmıyorum ama onunla bunları tartışmayı isterdim.
#EdebiyatBatı dünyasında gastronomik açıdan değerli bulduğum sayısız lokanta 10 küsur porsiyondan oluşan tadım menüleri sunuyor sadece. Şeflerin bu dayatmasına bakılırsa müşteriye seçim hakkı sunan lokantalar ‘fine dining’ de denen iddialı sektörde hiç kalmayacak...
#GastronomiMaalesef ülkemizdeki içkili lokantaların büyük çoğunluğunda yemekler uydurma. Gerçek lezzet duraklarıysa ülkenin dört köşesine dağılmış durumda ama sorunları ortak: Bu tip mekânlar ya genelde bir veya birkaç yemek sunuyor ya da içkisizler. Dayak yer gibi hızlı hızlı yemek yiyip kalkıyorsunuz. Bundan ötürü hiçbiri destinasyon lokantası haline gelemiyor...
#LokantaYurtdışı seyahatlerimde aklıma kazınan yemeklerle hayali bir menü hazırlamak zor çünkü çok fazla seçenek var. Yunanistan’ın Leros Adası’nda yediğim tarama, Kuzey İspanya’da tattığım deniz kereviti, Fransa’da denediğim ve tarihe geçmeye layık olduğunu düşündüğüm yaban etleri ve kaz ciğeri böreği bunlardan sadece birkaçı...
#YemekYemek eleştirmeni Vedat Milor’un yer aldığı ‘Rehber’ adlı kısa metraj belgesel bu akşam YouTube’da yayımlanacak. ‘Giderek yozlaşan gastronomi dünyasında sayıları azalan lezzet ustalarına bir saygı duruşu niteliğinde’ diye özetlediği belgesel vesilesiyle konuştuğumuz Milor: “Ustalarımız takdir edilmiyor. Çocukları bile babalarının yaptığı meslekle gurur duymuyor. Adeta ‘Babam ciğerci’ demeye utanıyorlar.”
#Gazetehaberleri2019’da belleğime kazınan çok fazla yemek var. 10’unu seçmek kolay değil. Elmayla armutları kıyaslamak da zor. Edirne yaprak ciğerin en mükemmeliyle külde ağır ağır pişmiş bir Boğaz lüferini nasıl kıyaslarsınız? Bunları tattığınız ortam, o günkü ruh haliniz ve sağlığınız da çok önemli. Aşağıdaki listedeki her yemek eşdeğer. Sıralama en iyiden başlamıyor çünkü hepsi muazzam...
#YemekŞef Bernard Pacaud, 40 sene uğraşarak bazı yemekleri mükemmelleştirmiş ve gastronomi tarihine geçecek hale getirmiş. Paris’teki restoranının mönüsüne yeni bir yemeği eklemeden önce 1000 kez deniyor. Elbette çok pahalı bir restoran ama bu fiyatı hak ediyor.
#Vedat MilorŞef Bernard Pacaud, 40 sene uğraşarak bazı yemekleri mükemmelleştirmiş ve gastronomi tarihine geçecek hale getirmiş. Paris’teki restoranının mönüsüne yeni bir yemeği eklemeden önce 1000 kez deniyor. Elbette çok pahalı bir restoran ama bu fiyatı hak ediyor.
#L'ambroisieİspanya’nın gurme cenneti San Sebastian ve çevresinde dört tane 3 Michelin yıldızlı lokanta var. Ama Michelin rehberi burası için güvenilir değil. Çünkü dünyanın en iyi balık lokantası Elkano ya da enfes mangallarıyla Asador Etxebarrii gibi restoranlara hak ettikleri değeri vermiyorlar.
#Vedat Milorİspanya’nın gurme cenneti San Sebastian ve çevresinde dört tane 3 Michelin yıldızlı lokanta var. Ama Michelin rehberi burası için güvenilir değil. Çünkü dünyanın en iyi balık lokantası Elkano ya da enfes mangallarıyla Asador Etxebarrii gibi restoranlara hak ettikleri değeri vermiyorlar.
#Michelin