Gazeteci-yazar Yenal Bilgici, ‘Yeni Dünya Yeni Kurallar’ adlı yeni kitabıyla okuru, yazarımız Vedat Milor’un masasına davet ediyor. Ama bu kez konuşulanlar sadece yemek üzerine değil. Milor nehir söyleşi boyunca değişen dünyayla ilgili fikirlerini, yaşam zevkine ulaşmanın yollarını paylaşıyor. Ve bunu bir yol gösterici gibi değil, yaşamı ve etrafını anlamaya çalışan sosyal bilimci kimliğiyle yapıyor.
#Vedat Milorİtalya’da ekonomi eğitim alan Osman Halit Şeneldir kendi deyişiyle ‘iyi yemeğe meraklı, amatör bir araştırmacı’. Yeni kitabı ‘İtalya’da Leziz Günler’i ister İtalya seyahatinizde rehber olarak kullanın, ister sayfalarını çevirerek koltuğunuzdan kalkmadan lezzet turu yapın.
#Osman Halit ŞeneldirYazarımız Vedat Milor, restoran eleştirmenliğinde 20’nci yılını kutluyor. Ailesinin hikâyesinden soyadının anlamına, akademisyenlik günlerinden yurtdışı seyahatlerine, yeme-içme işlerini daha konuşulur hale getirdiği TV programından gastronomik bir otoriteye dönüşmesine; hayatının önemli dönemeçlerini ‘Buyurun Ziyafete’ adlı kitabında anlatan Milor’la konuştuk: “Mangalda pişmiş, çok güzel bir lüfer yerken ‘Bu Boğaz, bu deniz, bu koku, bu balık… Sadece bizde var. Dünya çapında bir mutfak yaratabiliriz’ diye düşünmüştüm fakat Türk mutfağı kötüye gitti. Üzülüyorum ama şaşırmıyorum da...”
#Vedat MilorMekân sahiplerinden gün içinde yüzlerce mail alıyorum; “Gelin, bizim yemeğimizi de tadın” diyorlar. Pek çok kez açıkladım ama bir daha söylemem lazım: Gelmem! Daha doğrusu; davetiniz üzerine gelmem. Hadi oldu da geldim diyelim, davet üzerine gittiğim bir yerde yediğim yemeği asla yazmam. Öyle bir beklentiyle çağırıyorsanız, üzgünüm. Siz en iyisi müşterilerinizi memnun etmeye çalışın. Okurlarım nasıl olsa sizi keşfeder, bana duyurur, ben de bir gün -habersiz- çıkar gelirim, tanışırız...
#LOKANTAMekân sahiplerinden gün içinde yüzlerce mail alıyorum; “Gelin, bizim yemeğimizi de tadın” diyorlar. Pek çok kez açıkladım ama bir daha söylemem lazım: Gelmem! Daha doğrusu; davetiniz üzerine gelmem. Hadi oldu da geldim diyelim, davet üzerine gittiğim bir yerde yediğim yemeği asla yazmam. Öyle bir beklentiyle çağırıyorsanız, üzgünüm. Siz en iyisi müşterilerinizi memnun etmeye çalışın. Okurlarım nasıl olsa sizi keşfeder, bana duyurur, ben de bir gün -habersiz- çıkar gelirim, tanışırız...
#LokantaGeçen gün Boğaz’da bir balık restoranında, hayatımda yediğim en kötü, en yağ çekmiş, en ‘tavuk göğsünden hallice pişmiş’ barbunu masamıza getiren garsona “Bu biraz fazla pişmemiş mi” diye sordum. “Şefimizin tarzı bu” dedi... “Şefiniz balık pişiremiyor o zaman demek ki” diyecektim, diyemedim... Yaz vakti, o kalabalıkta barbun söylersen yersin kazığı!
#Restoranİspanyol kasabası olan Comillas'ta bulunan Gaudi’nin yaptığı ilk evi El Capricho. Gaudi’nin Katalonya dışında yaptığı neredeyse tek yapıtı. Gaudi’nin hayalinde canlandırdığı bu ev yapılış şekliyle görenleri kendine hayran bırakıyor. İşte size Gaudi’nin harikalar evi…
#ComillasHürriyet Cumartesi yazarı Vedat Milor, bu haftaki köşesinde Bebek Balıkçı'yı yazdı. 5 üzerinden 2,5 puan verdiği mekânda yediği ıstakozu beğenmediğini belirten Milor, "Yurtdışında olsaydık, yüzde 90 lokanta ıstakoz için para almaz, özür dilerdi. Bizde böyle bir şey yok. 'Bu millet ne versek yer' mantığı geçerli. Neyse ki garsonumuz çok iyi servis yaptı da -bir ölçüde- geceyi kurtardı" yorumunu yaptı.
#Vedat MilorÜlkemizdeki aşçıların çok kabiliyetli olduğuna inanıyorum ama temel bir sorun var: Belki kendilerine çok güvendiklerinden, sistematik değiller. İçgüdülerine güvenerek ezbere çalışıyorlar. Tabii kabahatin önemli bölümü, onların eğitimine önem vermeyen ve onları yurtdışına yollamayan işletmecilerde.
#Bebek BalıkçıBar çıkışı sarhoş görüntüleri, ağlaması, oyunculuğundan çok bazı davranışları konuşulan, ‘Yaprak Dökümü’nün Oğuz’u Tolga Karel artık ‘Kasım’ olarak karşımıza çıkacak. Paris Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunu olan, üstüne sinema ve tiyatro eleştirmenliği üzerine yüksek ihtisas yapan Tolga Karel’le; Türkan Şoray’la rol aldığı ‘Bir Zamanlar Osmanlı – Kıyam’ dizisi, yaşadıkları ve hayatıyla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Cengiz Semercioğlu, yükselen köşe yazarlarından. Kelebek’te yazıyor, CNN’de program yapıyor. Medyatava’nın kurucularından. Bilmeyenler için, Medyatava, medya dedikodularının piştiği bir internet sitesi. Uzun süre sitenin kime ait olduğu bir sırdı. Sonra günün birinde Hürriyet’in magazin müdürü Selim Akçin, Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu ve NTV’nin yöneticilerinden Ömer Özgüner’e ait olduğu anlaşıldı. Bence internetteki en yaratıcı sitelerden biri. Cengiz’le gazetecilik, magazin dünyası, Medyatava ve ona yöneltilen suçlamalar üzerine konuştuk...