Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2003 01:54
Beş yıl önce ekrana veda eden Sıdıka yeniden ekrana döndü, 13 yeni bölümü daha çekiliyor. Başroldeki Hasibe Eren, Atilla Atalay'ın sevilen roman kahramanı Sıdıka'yı üniversite günlerinde sahneye uyarlayan ilk tiyatrocu.
Aradan geçen sürede neredeyse rolüyle özdeşleşmiş durumda. Sokağa çıktığında, otobüse bindiğinde Sıdıka muamelesi görmekten çok şikayetçi. Yine kişilikleri arasında benzerlik görüyor. ‘‘Türkiye'nin bilmiş mahalle kızı oldum’’ diyen Hasibe Eren'in gözü dramatik rollerde. Korkusu, bu rollere uygun görülmemek.
Bilmiş ev kızı Sıdıka'yı canlandıran Hasibe Eren kendi deyimiyle bir Sıdıka fanatiği. Sıdıka'yla serüveni yıllar öncesine, üniversite günlerine uzanıyor.
İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde (ÖKM), Tiyatro Kulübü'nün aktif üyesiydi Hasibe Eren. Birçok oyun sahneliyordu. 1995'te üniversitenin açılış şenliği için yeni oyun gerekince, sevdiği mizah kahramanını gündeme getirdi. Sıdıka karakterinin yaratıcısı Atilla Atalay'la görüştü, iznini alıp o dönemin olaylarına gönderme yapan 25- 30 dakikalık bir metin yazdı.
İlk oyunu izlemeye gelenler arasında Sıdıka'nın yaratıcısı Atilla Atalay vardı. Yanında da, dergisi HBR Maymun'un diğer yazarları...
‘‘İnanılmaz bir beğeniyle karşılandık’’ diye anlatıyor o günü Eren. ‘‘Şenlikte 5-6 bin kişi vardı. Bizi sahneden indirmediler. Oyunu sadece şenlik için hazırlamış olmamıza rağmen, sahneye taşımaya karar verdik. Müzik ve sahne tasarımı yapıldı. Üniversite grubu olduğumuz için başka prodüksiyonlar üzerine de çalışıyorduk, Sıdıka'yı rafa kaldırmaya çalıştık ama sürekli talep geliyordu. Fakülteler, başka üniversiteler, Dünya Tiyatro Günü derken tam iki yıl oynadık.’’
SIDIKA GENÇ KIZLARA ÜMİT VERİYOR
Sıdıka'nın sahneye çıkması sinemacılara da ilham vermişti. Yönetmen Atıf Yılmaz, Atalay'ın kapısını çalıp dizi
film önerisi getirdi. Oyuncu kadrosu hazırlanırken Hasibe ilk düşünülen isimdi. Genç tiyatrocu, Atıf Yılmaz'ın ön sınavından geçti ve ekibe katıldı. Dizinin ilk 10 bölümü başarılıydı. Devam etmesine karar verildi. Yönetmenliği önce Mahinur Ergun, ardından Fatmanur Sevinç devraldı. Tam 86 bölüm ekrana geldikten sonra dizi 1998 Mayısı'nda son buldu. Ama Hasibe Eren'in hayatından çıkmadı.
‘‘Hayatımdaki yeri çok önemli, daha TV dizisi yapılmadan başarılı bir oyun olacağına inanmıştım. Gelişim sürecimde hep yanımdaydı, ya ÖKM'de ya da dizide oynuyordum. Ara verdiğim 5 yılda bile sokakta hep Sıdıka olarak tanındım. Onu canlandırmaktan çok büyük keyif alıyorum. İçinde bulunduğu çevreden hiç beklenmeyecek derecede kendini geliştirmiş bir kız Sıdıka. Her gün iki gazete okuması, TV programlarını izlemesi çok hoşuma gidiyor. Evdeki baskıya karşı çok radikal bir tavrı da yok, ama bir yandan buna karşı mücadele veriyor.’’
Hasibe Eren, Sıdıka'nın izleyiciye umut verdiğini gözlemlemiş. Dizide ona sürekli sevgilisiymiş gibi davranan kenar mahallenin Kenar'ına ‘‘defol git’’ demiyor. Acıma duygusuyla yaklaşıyor, öğretici olmaya çalışıyor. Sıdıka'yla benzer, hatta onun altındaki sosyo kültürel seviyeden, kendini yetiştirmeye çalışan birçok genç kız 'onun bakış açısı bize ümit verdi' dedi.’’
NE YAPIP EDİP TİYATROYA YÖNELDİ
Hasibe Eren'in tiyatroyu seçmesi Sıdıka gibi ailesine direnmesi sayesinde oldu.
‘‘Reklamcılık okuduğum için ailem bu yönde bir meslek seçmemi, finans sektöründe çalışmamı istiyordu. Sanatçı olmamı tercih etmediler. Yaşantımı sürdüremeyeceğimi düşünüyorlardı. Fakat ben tiyatrodan kopmadım. İkinci kez üniversite sınavına girdim. Ailem kazandığım bölümün adını sordu. Edebiyat Fakültesi Dramaturji ve Eleştirmenlik Bölümü, dedim. Tiyatrodan söz etmedim. Birkaç ay sonra durumu açıkladım. Ne yaptın ne ettin yine tiyatro değil mi, dediler. Bu yönlerim Sıdıka'yla benziyor. Biraz daha eğitimli, daha çılgın... Ailem şimdi çok mutlu, gurur duyuyor benimle.’’
Hasibe, tıpkı Sıdıka gibi hiperaktif. ‘‘Hayatımın her döneminde, iki-üç işi birden yaptım. Çocuklarla yaratıcı drama çalıştım, uluslararası festivallere katıldım. Okumayı seviyorum. Çocuklar için metin yazıyorum. El sanatlarına,
yemek yapmaya meraklıyım. Dünya mutfağından ilginç yemekleri denemeyi severim. Seramik, cam boyama, tiyatro maskeleri yaparım. Sıdıka'nın o meraklı bilmiş ev kızı havaları bende de var.’’
AAA, SIDIKA OTOBÜSE BİNMİŞ
Sokakta Sıdıka olarak tanınmak ona bazen zor anlar yaşatıyor. Otomobil sahibi olmamasına şaşırıyor görenler. ‘‘Bu kızı nereden tanıyorum, türünde bakışlarla karşılaşıyorum. Otobüse binince, ‘Aaa sizin arabanız yok mu’ diye soruyorlar. Gerçekten yok. Kendilerine çok yakın hissedenler bana Sıdıka'ymışım gibi davranıyor. Siz Sıdıka mısınız, diye sorana hayır değilim, cevabını veriyorum. Çok benzediğimi söyleyince de adımı tekrarlıyorum.’’
Hasibe Eren, dramatik rolleri oynayabileceğine inanıyor. Sıdıka rolünün üzerine yapışmasından kaygılı. ‘‘28 yaşıma geldim. Bu rolü daha ne kadar canlandırabilirim bilmiyorum. Türkiye'de ben artık mahalle kızıyım. Bir iş kadınını canlandırabileceğime çok insan inanmıyor sanırım. Bana kalırsa iyi komedyenler dramatik rollerde daha başarılı. Şener Şen ve Demet Akbağ bunun en iyi örnekleri. Rolün üzerime yapışmasından ürküyorum ama başka birinin oynamasına da üzülürüm. O kadar da seviyorum Sıdıka'yı...’’
SAKA AİLESİ HEM DİDİŞİR, HEM DE ÇOK SEVİŞİRSıdıka, kenar mahallede yaşayan orta halli Saka ailesininin meraklı ve entelektüel kızı. Ağabeyi, annesi ve babasıyla diyaloğu diziyi sürüklüyor. Asıl didişme ise Sıdıka ile ev hanımı annesi arasında. Dizide aile içi kavga, itiş kakış olsa da bunlar aile dışına pek yansıtılmıyor. Aile ne yapıp edip birliğini korumayı başarıyor. Dizinin sevilmesinin nedenlerinden biri de aile birliğine yaptığı vurgu.
ÇOCUKLARLA ÇALIŞMAYI SEVİYORHasibe Eren İstanbul Üniversitesi Piyasa Araştırmaları ve Reklamcılık Bölümü'nden 1995'te mezun oldu. Hemen ardından girdiği aynı üniversitenin Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği Bölümü'nü 1999'da bitirdi. İkinci sınıftayken Şehir Tiyatroları'nda çocuk tiyatrosu üzerine çalışmaya başladı. Çocuklarla çalışmayı çok seven Hasibe, çocuk ve genç eğitimi bölümünde 6 yıl asistanlık, eğitmenlik yaptı. Yaratıcı drama dersi verdi. Reklam filmlerinin yanı sıra Şaşıfelek Çıkmazı, Aşk Meydan Savaşı, Canım Kocacım gibi başka dizilerde de oynadı. İki yıl önce kurdukları Karmadrama tiyatro grubuyla birlikte Marat/Sade oyununu geçen yıl sergiledi. 2 yıldır evli, asıl işi veteriner hekimlik olan eşi büyük bir ajansta reklam yazarlığı yapıyor