et lokantası

ÖZEL BİR LOKANTA...

Geçen hafta İstanbul’da vazgeçilmezlerim ve önerilerim listeme çok özel bir yer daha, Uluç Sakarya’nın Caddebostan’daki restoranı Nazende Cadde eklendi.

Yolları güzelleştiren en lezzetli mola adresleri

Yaz boyu kısa-uzun tatiller, yakın-uzak seyahatler için her fırsatı değerlendireceğiz. Varılan yerden çok yolda olmayı sevenlerin vazgeçemediği yol üstü yemekçilerinin en güzellerinden bir öneri listesi hazırladık. ‘Denize’ giderken kullanılan yollara göre de bölümlere ayırdık. Okurken bile müdavimlerin ağzını sulandıran, bilmeyenleri yola çıkma hevesiyle dolduracak adresler arasında salaş etçiler de var, kahvaltıcılar da; alışveriş edilecek peynirciler de var, klasikleşmiş tostçular da...

Kapanan tünel esnafın yüzünü güldürdü: Yoğunluktan yeni personel aldılar

Bolu Dağı Tüneli'nin İstanbul yönünün yol çalışması nedeniyle trafiğe kapalı kalmasıyla, araçların eski yol olarak bilinen D-100'ün Bolu Dağı geçişine yönlendirilmesi, bölgedeki et lokantası işletmecilerini sevindirdi. Günlük ortalama 50 bin aracın geçtiği D-100'ün Bolu Dağı mevkisindeki işletmeciler, müşteri yoğunluğu nedeniyle ekstra personelle hizmet vermeye başladı. İşletmeci Şaban Usta, "Boşta gezen gençlerimizi, köyde evlerinde oturan ev hanımlarını çağırarak kısa süre de olsa iş sahibi yaptık. Onlar da ekmek yiyorlar. 2004 yılında tünel yapılmadan önce bu yol kullanılırdı" dedi.

Karaköy’de ete doyabileceğiniz 6 mekân

Gözü doymaz bir et severseniz Karaköy'e buyurun...

İngiliz basınından Altay Bayındır için övgü dolu değerlendirme: 'Şiir ve satranç aşığı bir bilge!'

Fenerbahçe'de geçirdiği dört sezonun ardından 5 milyon euro bonservis bedeliyle Premier Lig devi Manchester United'a imza atan Altay Bayındır, yeni takımıyla ilk maçına çıkmaya çok yakın. United'ın 28 Ocak'ta FA Cup 4. turunda karşılaşacağı Newport Country maçında forma giymesi beklenen Bayındır için İngiliz basınından övgü dolu bir değerlendirme geldi. İşte detaylar...

Esenboğa’ya bagajlı EGO ne zaman sefere çıkacak?

Tarih, 11 Mart 2019... Seçime tam 20 gün var. Yani en cafcaflı zamanlar.

Zafer Anıtı’na 100.yıl dokunuşu

Tarih: 16 Ekim 2023... Yaklaşık iki ay önce bu köşeden, “Ulus’taki Zafer Anıtı’nın zeminindeki kırık dökük taşlara” dikkat çekmiştim.

Ağacın, hayvanın gölgesinde

‘Yaban Hayvanı Koleksiyonu’nda Emir Çubukçu, insanı ve hayvanı da içine alan doğa merkezli bir bakış açısıyla bir söğüt ile geyiği, insan ile yılkıyı yan yana getiriyor. Çubukcu kitabında, insan mı hayvan mı ağaç mı olduğunu ayırt etmeden, kenara itilenin, karanlıkta kalanın yanında canlı kanlı duruyor.

Değişen esnaf lokantaları ve üç öneri

Eskiden birçok esnaf lokantasının yöresel bağları çok güçlüydü. Memleketlerinden ucuz ama iyi malzeme getirirlerdi. Yıllar geçtikçe sera dışı tarım ve doğal otlamaya dayalı hayvancılık kayboldu. Malzemeler değişti. Eskiden özellikle et ve sebze hatta yoğurtla süt kalitesi çok daha iyiydi…

Tüm ailenin emeği var

Sarı yaz devam ederken özellikle hafta sonları tatil beldelerinde vakit geçirmeye devam ediyoruz. Sayfiyelerdeki küçük aile işletmelerinde yemek yemenin keyfi de bir başka oluyor. Jürimize köfteden sulu yemeğe beğendikleri aile işletmelerini sorduk...

Kuşadası’nın ‘Şef’i!

Ada’ya geldiniz, canınız balık çekti. Ama bir yandan da manzarayı doya doya içinize çekmek istiyorsunuz. Adres belli: Şef Restaurant Kuşadası... Ahmet Bey ve ekibi, sizi bekliyor...

Yılın güzel sürprizi: Yeşilova’nın tereyağı

Zeytinyağının pek çok derdi var. Yine de tereyağına nazaran daha şanslı.

Yoldan çıkaran lezzetler

Tatil için yola düştüysek iple çektiğimiz molalarda tadabileceğimiz birbirinden leziz yemekler var. Damaklara da bayram ettirecek yol üstü adresleri jürimize sorduk.

Gastronomi kazanında kaynayanlar

Hacı Baba Et Lokantası, İstanbul’daki Four Seasons Sultanahmet’e konuk oluyor. Urfa’nın meşhur aya köftesi tescil aldı. Paros’taki La Zucca Pizza Bar Bodrum’da açıldı. Mardinli şef Ebru Baybara Demir’in kazandığı ödül ve Overdose’un yenilenen menüsüyle yeme-içme dünyasından haberler burada.

Gerçek dost kötü günde belli olur

Afet bölgesindeki restoranlara destek olmak için yürütülen ‘Benim İşim, Benim Mutfağım’ projesini gönülden destekliyorum. Yöreye özgü lezzetleri geleceğe taşımak ve bölge ekonomisine destek olarak oradaki hayatı canlandırmak için ciddi bir çaba gösterildiğini görüyor ve devamının gelmesini diliyorum. Bu hafta gündemimde “Koyun eti kokuyor” tartışması da vardı. Bu konuyla ilgili benim de diyeceklerim var.

Bu iyilik hareketi Bursa’dan başlasın

Depremlerin ardından yaklaşık iki ay geçti. Ölenlerin, kayıpların ardından söylenecek hiçbir söz hiç bir eylem onları geri getiremeyeceğini biliyoruz.

İftar sofralarımızda yerel tatlar var!

Metro Türkiye ‘Benim İşim, Benim Mutfağım’ projesiyle Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da Türk mutfak kültürünü yaşatan ancak Kahramanmaraş depremleri nedeniyle hasar gören restoranlara ev sahipliği yapıyor. Bu restoranlar Gastronometro’da iftar davetleri düzenliyor, gelirin tamamıysa kendilerine kalıyor.

‘Çoklukta buradaydık, yoklukta da burada olacağız’

Aralarında emanet fırınla çörek üretimi yapan da var, onlara kapılarını açan bir çiftliğin mutfağında yemek pişirip halka dağıtan da... Kimileriyse lokantalarını farklı şehirlerde açmaları için teklif almış ama “Yok” diyorlar, “burayı bırakmayacağız. Dedemizin, babamızın bize bıraktığı bu mirası canlandıracağız.” Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen bölgeden 8 ustayla konuştum, “Er ya da geç toparlanacağız, buna inanıyoruz” diye vurguluyorlar.

Tekrar açılabilsinler diye dayanışma iftarları

Yardımlaşma ve dayanışmada iş yarıştırmak olmaz ama Metro Türkiye harika bir projeyle geldi ramazanda. ‘Benim İşim, Benim Mutfağım’ kampanyasıyla afet bölgesinde yıkılan 4 özel restoranı tekrar hayata döndürebilmek için o eşsiz lezzetleri ve pişiren ekipleri İstanbul’a getiriyorlar.

Hüzünlü bir Ramazan

Ramazan ayının, sahurun, iftarın önemli olduğu, geleneklerine saygılı ama gösterişten uzak sofraların kurulduğu bir evde büyüdüm. Üç kız kardeş sahura kalkmak için annemizi ikna edemediğimizde saatin alarmını kurardık.

Vinçli-kuzulu şova ceza

İstanbul Yenibosna’daki ‘İstanbul Ocakbaşı’ isimli et lokantası, kuzu karkası vinçle indirerek çakar ve sirenli otomobile koyduğu videoyu sosyal medyada paylaştı. Otomobilin siren ve çakar açarak trafiğe çıktığını gösteren video tepki çekince Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü harekete geçti.

Kömür ateşinde, usul usul...

Küşleme için koyunun sırtından az miktarda çıkan çok lezzetli bir kısım kullanılıyor. Kıymeti işte buradan geliyor. Meraklıları onu kasabından özel olarak ayırtıyor, tüm kebapçıları gezip en iyisini pişireni arıyor. Jürimize Gaziantep’le özdeşleşmiş bu sevilen lezzeti hakkıyla yapan favori adreslerini sorduk.

‘Renk ve kir’

“Etrafına baktığında her yer karanlıksa, bir kere daha bak; belki de ışık sensin.” (Rumi)

Kebabı, lahmacunu, beyranı, baklavası…

IV. Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (GastroAntep) bu yıl 15-18 Eylül arasında... Festival öncesi yemek kültürü araştırmacısı ve rehber Filiz Hösükoğlu’yla bir araya geldik. Şiveydiz, çir aşı, ayvalı pilav, yuvarlama, erik tavası gibi ev yemeklerinden tadanı hayran bırakan meşhur sokak lezzetlerine, Gaziantep mutfağının inceliklerini konuştuk...

‘Yoldan çıkaran’ tatlar

Yaz sonu kimimiz için tatile gitmenin tam zamanı, kimimiz içinse dönüş vakti. İstikamet hangi yöne olursa olsun, yolculuğun en sevilen taraflarından biri de o güzergâhtaki en iyi mekânların, en lezzetli yemeklerin peşine düşmek... Köfteden tosta, kokoreçten pirzolaya molamızın tadına tat katacak,hatta yolumuzu uzatmamıza değecek en iyi yol üstü lezzet duraklarını jürimiz seçti.

Şehrin ortasında bir vaha

Bu hafta İzmir Narlıdere’ye bağlı Sahilevleri’ndeyiz. Sahilevleri, adı gibi İzmir’in sahil havası yaşatan en gözde yerleri arasında. Kent merkezinin yanı başında olmasına rağmen, sahip olduğu imkanlar, birbiri ardına açılan mekanlarla İzmir’in gastronomide yıldızı parlayan bölgelerinin başında geliyor. Burası şehrin ortasında adeta bir cennet, yoğunluğun içinde sessiz-sakin bir vaha, çok farklı mutfak kültürlerinden tatlara ulaşabileceğiniz bir lezzet adası. Mekanımız ise Times Restaurant and More...

Trend artık ”Yeni nesil restoranlar”

Günümüzde artık restoranlar da kabuk değiştirmeye başladı. Bildiğimiz kebapçılar, esnaf lokantaları, ocakbaşılar artık geride kaldı. Geride kaldı diyorum ama onlar her zaman yaşayacak elbette. Hiçbirinden vazgeçilmeyecek. İşini iyi yapan, esnaf lokantası da ayakta kalacak, kebabı lezzetli yapan kebapçı da, ocakbaşı da. Benim bugünkü değinmek istediğim konu iste evrim geçirmeye başlayan restoranlar. “Evrim geçiren” diyorum çünkü, birçok işletme artık müşteriyi çekebilmek için farklı bir şeyler yapmak zorunda. Kendi tarzını yaratıp, bir özelliğini öne çıkararak müşteriyi çekebilmek için yarışıyor işletme sahipleri. Bunlardan en önemli faktör ise eğlence. Akşam yemeği için dışarı çıkan biri, sadece iyi bir yemek değil, “eğlenebileceğim bir yer de olsun” diyor. Hem yemeğini yiyor, hem şarkısını söyleyip stres atıyor. Buna şöyle de diyebiliriz; Kumkapı’ya, Nevizade’ye ya da Kadıköy’e gidemeyenler, hesabı fazla bunlar bu mekanları tercih ediyor.

Lokum niyetine...

Gerdan (boğazlık), fındık (badem) ve ciğer uykuluğu olmak üzere çeşitlere ayrılıyor, hayvanın göğüs kafesinin üst kısmındaki salgı bezlerinden elde ediliyor. En leziz haliyse baharda yeniyor. Bugün uykuluk denince akla ilk önce İstanbul, Sütlüce gelse de Türkiye’nin dört bir yanında bu nefis sakatatı layıkıyla yapan pek çok yer var. Jürimiz favori adreslerini sıraladı.