Hakan Bıçakcı edebiyat yaşamının başladığı 2002’den beri gerçekliğin içindeki fantastik yanlara dikkatimizi çekiyor. Sıradan insanın kâbuslarını, kendine has diyebileceğimiz bir anlatımla yapan yazar, son öykü toplamı ‘Normal Nefes Almaya Devam Edin’de de bu tavrını sürdürüyor.
#Hakan Bıçakcı‘İstenmeyen Konuk’ Shari Lapena’dan, polisiyenin kraliçesi Agatha Christie’ye bir saygı duruşu niteliğinde. Kanadalı yazar Lapena ‘kilitli oda’ gizemi için her şeyi ayarlıyor. Öncelikle ustaca tanıttığı karakterleri kaçamayacakları bir duruma sokuyor. Konuklar ölmeye başladığında, herkes sıra kendisine gelmeden katilin kim olduğunu bulmak için soluksuz bir mücadeleye başlıyor...
#Shari LapenaHer projesini hayranlıkla izlediğimiz; ‘Arabesk’, ‘Muhsin Bey’ ve ‘Eşkıya’ gibi onlarca işiyle hafızalarımıza kazınan usta oyuncu Uğur Yücel’le gösterime giren yeni filmi ‘Zoraki Misafir’ için buluştuk. Vertigoyla değişen hayatını, oyunculuğu ve ilişkileri konuştuk. Belki de ilk defa kendisi hakkında bu kadar açık ve cesurdu: “Mesleğimden uzak bir hayatım var. Sete gittiğimde, sahneye çıktığımda işimi yapar, sonra hayatıma dönerim. İş benim için zorunluluktur. İşimi yaparım ama haz duymam. Hayat öyle değil.”
#Uğur YücelSon yüzyılın en tanrısal sesi, gelmiş geçmiş en ışıltılı ve karanlık divası Whitney Houston trajedilerle dolu bir hayat sürdü. Bir küvetin dibinde son nefesini verdikten üç yıl sonra kızı Bobbi Kristina Brown da iki ay önce aynı ölümle annesinin yanına gitti. İşte Houston ailesinin gösteriş, şaşaa, keder ve korku dolu hikâyesi...
#Whitney HoustonBirgün Gazetesi'ndeki bir yazısında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Necmeddin Bilal Erdoğan ile Yasin El Kadı'ya hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan oyuncu Barış Atay hakkındaki dava karara bağlandı. Sanık Barış Atay, Recep Tayyip Erdoğan'a basın yoluyla hakaretten 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırılırken; Necmeddin Bilal Erdoğan ve Yasin El Kadı yönünden ise beraat etti.
#CezaMega zenginler, starlar, futbolcular… Yani herkesin tanıdığı, bildiği, zengin, ‘VIP’ hastalar. Onlar da mutsuz oluyor, onlar da endişe duyuyor. En çok “Beni mi seviyor, paramı mı” diye kaygılanıyor. Peki başka? Psikiyatr Özkan Pektaş’la yeni kitabı ‘Şan, Şöhret ve Paranın Bedeli’ni konuştuk
İspanya Başbakanı Zapatero dün akşam onuruna verilen iftar yemeğine katıldı. İftar yemeğine iş sanat ve medya dünyasından birçok isim katıldı. Yemeğin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ve İspanya Başbakanı Zapatero sohbet etti. Sohbet çoğu zaman atılan kahkahalarla kesildi. Daha sonra İspanya Başbakanı Zapatero ve Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in ise baş başa ne konuştukları merak konusu oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “adına İslamofobia edenen vehmin, adı üstünde patolojik bir ruh hali olduğunu” ifade ederek, “Belli merkezlerden üretilen bu paranoya, özellikle bizler antisemitizmi insanlık suçu ilan ederken, İslamofobiayı bir insanlık suçu ilan etmesini farklı medeniyetlerin mensuplarından bekliyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "adına İslamofobia edenen vehmin, adı üstünde patolojik bir ruh hali olduğunu" ifade ederek, "Belli merkezlerden üretilen bu paranoya, özellikle bizler antisemitizmi insanlık su?u ilan ederken, İslamofobiayı bir insanlık su?u ilan etmesini farklı medeniyetlerin mensuplarından bekliyoruz" dedi.
Karalar bağlayacağımız yeni bir tarih daha geliyor: 1 Mayıs. Aslında, bütün dünyada İşçi ve Bahar Bayramı olarak kutlanır. Neşe, çiçek ve eğlence ağırlıklı bir kutlamadır. İşçilerin rahat nefes aldıkları, zorluklarını unuttukları bir gündür. Bizde ise, tam tersine dayak-coplama-hakaretleşme günüdür. Hala yetmedi mi ? Hala ısrarla kavga mı edeceğiz ?
Evet, haklısınız, uzun zamandır yurtdışı röportajlara kilitlendim kaldım. Türkiye’yi ihmal eder gibi oldum. Ama tek suçlusu ben değilim... Kimle konuşsam, kime sorsam, bir yurtdışıdır gidiyor. "Yok mu kardeşim şu ülkenin ezberlediğimiz kıyı köşesi dışında farklı bir yerlerine giden birileri" diye düşünürken, aklımıza müzisyen Volkan Konak geldi. Dikildim oradaki lakabıyla Volis’in karşısına, "Bana Maçka’yı anlatır mısınız" dedim.
Türk vatandaşlarının eşit muamele gördüğü tek yer belki de konsolosluklar. Özellikle son birkaç yıldır terör olayları nedeniyle kimliğe bakılmaksızın, kötü muamele ve zorluklarla karşılaşıyorsunuz. İşadamı mısınız? Yazar, gazeteci ya da sanatçı? Acil işiniz mi var? Sürekli gidip gelmenizi gerektirecek uluslararası bir pozisyonda mısınız? Bilimsel bir tez mi sunacaksınız? Hiç fark etmez.
Atomu bile parçalayabilirsiniz ama önyargıyı asla! Röportajı yapabilmek için çokça diller dökmeme rağmen, ben de önyargılıydım. İnsanlardaki Özlem Önal imajı neyse, benim kafamdaki imaj da oydu. Dedemanlar’ın torunu, zengin, şımarık, sorumsuz, teşhirci, yüzeysel. Ama acayip güzel. Ve stil sahibi. Bu son iki sıfatla var olan, varlığını sürdüren bir kadın. Oysa...