Güncelleme Tarihi:
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Barış Atay (Mengüllüoğlu) katılırken; şikayetçiler Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan ve Yasin El Kadı'yı ise avukatları temsil etti.
Barış Atay'ın avukatlarından İsmail Demirci, müvekkilinin yazısında hakaret kastı içermediğini, basın ve fikir özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek "Aslında köşe yazısı ihbar niteliğindedir. Çünkü ülkeye girişi yasak olan bir şahsın otel lobisinde görüntülenmesi üzerine bir yorum yapılmıştır. Bu şekilde algılanması gereken bir yazıdır. Birleşmiş Milletler'in, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin basını koruyucu benzer mahiyette kuralları çerçevesinde yine Anayasa Mahkemesi'nin benzer kararları çerçevesinde müvekkilimin beraatini talep ediyorum" dedi. Atay'ın avukatlarından Ebru Timtik ise Yasin El Kadı'nın sadece Türkiye'de değil, birçok ülkede yargılama konusu olduğunu, terörü finanse eden listesinde yer aldığını, eleştirinin sebebinin kişisel olmadığını, kamu yararından kaynaklandığını, muhatabının ise buna tahammülünün gerektiğini ifade etti.
ERDOĞAN VE KADI'NIN AVUKATLARI: ŞİKAYETÇİYİZ
Şikayetçiler Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay, "Şikayetimiz devam etmektedir. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Yasin El Kadı'nın avukatı Serkan Yar ise "Müvekkilimiz benzer suçlardan aklanmıştır. Değişik ülkelerde terörü finanse eden listesinden de çıkarılmıştır. Sanık yazısında müvekkilimden şüpheli olarak bahsetmemektedir, kati olarak finansör denmektedir. Hakaret suçunun unsurları oluşmuştur, sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Hakimin, Yasin El Kadı'nın Türkiye'de ne zaman terörü finanse edenler listesinden çıkarıldığını sorması üzerine araya giren Barış Atay'ın avukatı İsmail Demirci, "Yasin El Kadı, Birleşmiş Milletler'in ilgili listesinin 39. sırasında yer almaktadır. Bizim kastımız sadece Türkiye değildir" dedi. Avukat Demirci, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden rızalarının olmadığını da belirtti.
"ADALET SİSTEMİNİN BİR AİLENİN ÖZEL MAHKEMESİ GİBİ İŞLEV GÖRMESİ BENİ RAHATSIZ EDİYOR"
Bu arada duruşmada fotoğraf çeken bir izleyecinin telefonuna el konuldu ve savcılıkça işlem yapılması için hakkında tutanak tutuldu. Daha sonra söz verilen sanık Barış Atay savunmasında şunları söyledi: "Ben esasen üslup itibariyle sert eleştiri getiren bir gazeteci olarak tanınırım. Mümkün olduğunca yumuşak bir üslup çerçevesinde sözlerimi bildireceğim. Bu çerçevede ben bir yurttaş olarak evimde oturup TV'yi izlediğim zaman bu durumun artık iktidar için bir paranoya, yurttaşlar için ise cadı avına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalındığını görüyorum. II.Abdülhamit dönemine ait belli yasaklamalarla karşı karşıya kalınacaktır. Kaldı ki adalet sisteminin bir ailenin özel mahkemesi gibi işlev görmesi beni rahatsız ediyor. Duruşma listesine baktığımda böyle bir izlenim ediniyorum. Bir basın mensubu olarak gördüğüm hususları eleştirme hakkım olduğunu düşünüyorum. Bunun da bir suç olmadığını düşünüyorum."
RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A HAKARETTEN CEZA
Hakim Abdurrahman Orkun Dağ, şikayetçiler Yasin El Kadı ve Necmeddin Bilal Erdoğan yönünden suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verdi. Hakim, suç tarihinde Başbakan sıfatı taşıyan şikayetçi Recep Tayyip Erdoğan yönünden ise hakaret suçundan sanığın 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti. Hakim kararında, sanık tarafından rıza koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığını da belirtti.
İDDİANAME...
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Barış Atay'ın 9 Mart 2014 tarihli nüshasında "Ey hükümetin başı" başlıklı bir yazı kaleme aldığı ifade ediliyordu. Atay'ın yazısında, "... O da Bilal'in en büyük terör finansörlerinden biri olan Yasin El Kadı'yla yolsuzluk planları yapmak için buluştuğu otel lobisi" şeklindeki sözleriyle basın yoluyla şikayetçilere hakarette bulunduğu ileri sürülüyordu. İddianamede, sanığın Recep Tayyip Erdoğan yönünden 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapsi istenirken; diğer şikayetçiler yönünden ise 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisleri talep ediliyordu.