Türkiye’nin entelektüel hayatının en renkli isimlerinden gazeteci-yazar Hıfzı Topuz bu hafta 100 yaşına bastı! Onunki Nişantaşı’nda bir konakta başlayıp 1960’ların Paris’inden Afrika’ya, oradan Türkiye’nin en sevilen yazarlarından biri olmaya uzanan bol serüvenli bir hikâye… Cumhuriyet’in ilan edildiği yıl dünyaya gelen Topuz; 2 büyük savaş ve birçok devrime tanıklık etti, çok etkili isimlerle mülakatlar yaptı. Peki bir asır boyunca neler gördü, onu en çok neler etkiledi? Topuz, 100’üncü yaşını kutlarken sorularımızı yanıtladı. Nice yıllara!
#Hıfzı TopuzSANATÇI dostlukları kalıcı mıdır? başlıklı, sanatçılar arasındaki dostlukla ilgili yazım için edebiyatçı Nedret Gürcan bir mektup gönderdi. E-posta değil, bir mektuptu bu. Edebiyat tarihi için önemli bilgileri içeren mektubu önce okuyun, onun hakkındaki notları sonra yazacağım:
Turan Erol, resmin duayenlerinden. Hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu da, “Kuru gürültüye pabuç bırakmayan, aklını, yüreğini, çoluğunu, çocuğunu, paletini, fırçasını başına devşiren sayılı aydınlarımızdan biridir, Turan Erol” diye yazmış. İlhan Berk, “Turan Erol beyazı karıyor. Kendi beyazını. Önünde bir göğün” diyor bir şiirinde. Ben de ekleyeyim; sanat dünyamıza sadece resimleriyle değil, yazıları ve kitaplarıyla da katkıda bulunmuş bir ressam o...