Çin mutfağı dünyanın en tanınan ve en sevilen mutfaklarından biri. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış, çok da büyük bir nüfusa sahip olan Çin'in mutfağı ülke dışında da çok seviliyor. Türkiye'de de nefis Çin yemeği yapan restoranlar bulunuyor ama dilerseniz bu lezzetleri evinizin mutfağında da kolayca yapabilirsiniz. Sizin için evde yapılabilen kolay Çin mutfağı tarifleri hazırladık. İşte Çin mutfağından yemek tarifleri...
#Çin MutfağıÇin mutfağı dünyanın en tanınan ve en sevilen mutfaklarından biri. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış, çok da büyük bir nüfusa sahip olan Çin'in mutfağı da bu faktörler sonucu oldukça çeşitli. Çok sayıda bölgesel mutfağın bir araya gelmesiyle oluşan Çin mutfağı, Çinliler için en önemli kültür ögelerinden biri.
#Çin MutfağıJapon mutfağı Türkiye’de de yükselişte. Peki 85 milyon içinde yanlış kesilmiş bir saşimiyi sorgulayabilecek, pirinci kötü olan bir suşiyi geri gönderebilecek, çubukların birbirinden masanın altında ayrılacağını, suşiye soya sos içinde banyo yaptırılmayacağını bilen kaç kişi var?
#Sinan DamgacıoğluEminim sizde de oluyordur: Bazı insanlarla bir araya geldikten sonra şöyle bir silkelenir, hız ve motivasyon kazanırsınız. Sahnedeki şovu, hafızası, akıcılığı, hazır cevaplılığı, tüm seyirciye olan hakimiyeti, hayatı algılayışı ve onu muhteşem bir şekilde önünüze getirişi, esprileri ile haklı üne sahip yılların duayen sanatçısı, her daim amatör ruhunu ve heyecanını koruyan Ali Poyrazoğlu ile sohbetin yanında sizler için yaşam derslerini de not ettim. Durmuyor... Durmasın da! Yeni nesil kendisini daha çok tanısın. Zaten hayatında en güvendiği insanların başında öğrencileri olan gençler geliyor. Sektörlere verdiği eğitimleri ise pek kimse bilmez ama kayıtlı 600 bin iş insanına eğitim vermiş. 50 yıldır bir gün bile kapanmayan tiyatro salonu geçen sene yanıyor, her şey gidiyor ama o yıkılıp kurban rolünü oynamıyor; sil baştan başlıyor her şeye çünkü o Ali Poyrazoğlu! Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de çok kıymetli ve gerçek bir sanatçı olan Ali Poyrazoğlu ile yine sizlere ilham olabilirsek ne mutlu bize... Keyifli okumalar!
#1Eminim sizde de oluyordur: Bazı insanlarla bir araya geldikten sonra şöyle bir silkelenir, hız ve motivasyon kazanırsınız. Sahnedeki şovu, hafızası, akıcılığı, hazır cevaplılığı, tüm seyirciye olan hakimiyeti, hayatı algılayışı ve onu muhteşem bir şekilde önünüze getirişi, esprileri ile haklı üne sahip yılların duayen sanatçısı, her daim amatör ruhunu ve heyecanını koruyan Ali Poyrazoğlu ile sohbetin yanında sizler için yaşam derslerini de not ettim. Durmuyor... Durmasın da! Yeni nesil kendisini daha çok tanısın. Zaten hayatında en güvendiği insanların başında öğrencileri olan gençler geliyor. Sektörlere verdiği eğitimleri ise pek kimse bilmez ama kayıtlı 600 bin iş insanına eğitim vermiş. 50 yıldır bir gün bile kapanmayan tiyatro salonu geçen sene yanıyor, her şey gidiyor ama o yıkılıp kurban rolünü oynamıyor; sil baştan başlıyor her şeye çünkü o Ali Poyrazoğlu! Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de çok kıymetli ve gerçek bir sanatçı olan Ali Poyrazoğlu ile yine sizlere ilham olabilirsek ne mutlu bize... Keyifli okumalar!
#Gözde Yener BirmanŞefleri çok sert kişilikler olarak düşünürdüm. Neden mi? Gastronominin renkli ve büyülü atmosferinin koşuşturma ortamında, hız ve en önemlisi onlara yapıştırılan mükemmeliyetçilik algısıyla oluşan stresten dolayı! Maksut Şef (Aşkar) ile tanışınca yanıldığımı anladım.
#Gözde Yener BirmanŞefleri çok sert kişilikler olarak düşünürdüm. Neden mi? Gastronominin renkli ve büyülü atmosferinin koşuşturma ortamında, hız ve en önemlisi onlara yapıştırılan mükemmeliyetçilik algısıyla oluşan stresten dolayı! Maksut Şef (Aşkar) ile tanışınca yanıldığımı anladım.
#1Yeni yılda bitki temelli beslenme yine yükselişte olacak. Alkolsüz içki eşleşmelerini daha sık göreceğiz. Restoranlar karbon ayak izini ve atıkları azaltacak çözümlerini çoğaltmaya devam edecek. Beyaz çikolatanın hızla yükselen pazar payı daha da artacak. Arpa kahvesi, mantar çayı gibi temiz kafeinlerin sayısı çoğalacak. 2024’ün gümbür gümbür gelen trendlerine birlikte bakalım...
#GastronomiABD’nin ‘gurme cenneti’ denen Berkeley gastronomide çok önde. Neden? İki öğe ön plana çıkıyor: Üniversite ve etnik-kültürel çeşitlilik. Ciddi ve kurumsallaşmış bir üniversite sık sık seyahat eden, yabancı mutfakları bilen insanları bünyesine çekiyor. Girişimciler de ortaya çıkan talebe cevap veriyor. Etnik-kültürel çeşitlilik de çok önemli. Mutfağın gelişimi için farklı mutfakların karşılıklı etkileşimi ve birbirinden öğrenmesi şart…
#GastronomiGallada iyi değil, çok iyi bir lokanta... Fatih Tutak uluslararası çapta bir şef. Meraklı. Araştırmacı. Çok az şefte olan bir özelliği de damak tadının çok iyi olması. İşini ciddiye alıyor; kestirmeden değil, gerekli yoldan gidiyor. Burada lezzet şöleni patatesli pide ve dana ilikli-çıtır sarımsaklı tereyağıyla başlıyor, saf umami. Tarhananın çeşni olarak kullanıldığı enginar bir başyapıt. Dört dumpling var; kuzugöbeği püresi ve yengeçliler favorim oldu ama karidesli ve Adana kebaplı olanlar da başarılı. Pekin ördeğiyse yıllar önce Girardet lokantasında yediğim düzeyde, yani çok iyi Çin lokantalarından bile daha iyi...
#Vedat MİLORİyi bir lokantada sevdikleriyle keyfince bir yemek yiyip sohbet etmeyi kim sevmez ki! Ama bazılarımız bir süredir, hiç tanımadığı insanlarla bir sofrada buluşup daha çok ‘dinleyici’ olduğu bir yemeği tercih ediyor. Konumuz; sadece dünyada değil, ülkemizde de trend haline gelen tematik yemekler... Bu gibi etkinliklerde anlatımları yapan kişilerin iyi birer hikâye anlatıcısı olması bu popülerleşmede önemli rol oynuyor.
#Le Petit ChefO, kocaman bir yüreği olan ve hayatın renklerini kendinde barındırmayı becerebilen müthiş bir insan: Türev Uludağ. Uzunca yıllar kendisini ekranlardan tanıdık ama o hep kendinden, özünden beslenerek gelişti, geliştirdi. Depremde ilk günden beri üç ay boyunca gönüllü olarak aralıksız bölgede bulundu. On binlerce depremzedeye yemek servis etti. Aş evleri kurdu, alt yapısını oluşturdu. Şimdi de sistem kurup istihdam yaratarak bölge halkının yerleşikliğini korumayı amaçlıyor. Yüzdeyüz İlham Veren Sohbetler’de Türev Uludağ’ın ilham veren, ders niteliğindeki hikayesini sizler için derledik.
#Sponsorlu İçerikYazarımız Vedat Milor, restoran eleştirmenliğinde 20’nci yılını kutluyor. Ailesinin hikâyesinden soyadının anlamına, akademisyenlik günlerinden yurtdışı seyahatlerine, yeme-içme işlerini daha konuşulur hale getirdiği TV programından gastronomik bir otoriteye dönüşmesine; hayatının önemli dönemeçlerini ‘Buyurun Ziyafete’ adlı kitabında anlatan Milor’la konuştuk: “Mangalda pişmiş, çok güzel bir lüfer yerken ‘Bu Boğaz, bu deniz, bu koku, bu balık… Sadece bizde var. Dünya çapında bir mutfak yaratabiliriz’ diye düşünmüştüm fakat Türk mutfağı kötüye gitti. Üzülüyorum ama şaşırmıyorum da...”
#Vedat MilorMutfağa ilk girdiğinde henüz küçük bir çocuktu. Anneannesinin yarattığı mucizelerden etkilenmişti. Onu babasına eşlik ettiği profesyonel bir mutfak izledi. Buradaki dinamizm ve paslanmaz çelik tezgâhların büyüsüyle kararını verdi; yeme-içme işine girecekti. Bunun için büyümeyi de beklemedi. 14 yaşından itibaren çalışmaya başladı. Son 13 yıldır ise televizyon programlarıyla hepimizin mutfaklarında! Şef Arda Türkmen’in mutfağına sızdık. Hem eski albümleri karıştırdık hem yeni gastronomi eğilimlerini konuştuk.
#Arda’Nın MutfağıDünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’den listeye dahil ettiği ilk şehir olan Gaziantep, kadim mutfağıyla tekrar dünya sahnesine çıktı.
#Dünya BankasıTaste Atlas’ın ‘En İyi 50 Mutfak’ listesinde Türkiye’nin 17’nci sırada olması geçen hafta çok konuşuldu. Bu liste nasıl yapılmış, kime sorulmuş, ne sorulmuş; belli değil. Ama daha kötüsü var: Çiğ balık yemeyi küçük görenler, İspanya mutfağını paella, İtalya mutfağını pizza ve makarnaya indirgeyenler... Bana gelen tweet’lerden gördüm ki çoğunluk başka mutfakları küçümseyerek tatmin oluyor, bu şekilde mutfağımızı yücelteceklerini sanıyorlar. Gastronomimiz hak ettiği yeri ne zaman mı bulur? Biz de başkalarını takdir edip Sezar’ın hakkını Sezar’a verdiğimiz zaman!
#Türk MutfağıDünya yemek trendlerini takip eden Taste Atlas, binlerce kullanıcıyla yaptığı araştırma sonucunda ‘Dünyanın En İyi Mutfakları’ listesini yeniledi. Türkiye de listede kendine ilk 20’de yer buldu. Haberi böyle okuduğunuzda elbette ‘büyük gurur’. Ancak detaylara bakınca; belli bir mutfak kültürü olmayan ABD’nin daha üst sıralarda olması ya da benzer bir mutfağa sahip olduğumuz ‘komşu’ Yunanistan’ın ikinciliğe oturması gibi, ‘Keşke biz de ilk 10’a girebilseydik’ diyor haliyle insan. Sosyal medyada da farklı kafalardan aynı ses çıkınca ben de ‘Bizim neyimiz eksik?’ sorusuna cevap aradım.
#GastronomiBazen sos olarak çıktı karşıma, bazen baharat... Bazen de acı biberler doğrudan yemeğin içine katılmıştı. “Bunu nasıl yiyeceğiz” diye endişelendiğim de oldu, kavanozun kapağını açar açmaz gözümün yandığı da... Farklı ülkelerde yaptığım seyahatlerde sayısız acı tattım. İşte, 16 Ocak’ta ‘kutlanan’ Dünya Acı ve Baharatlı Yemekler Günü’nün bana hatırlattıkları...
#Dünya Acı Ve Baharatlı Yemekler GünüDiplomasında ‘siyaset bilimci’ yazıyor ama biz onu daha çok mutfak ve yemek kültürü üzerine yaptığı televizyon programlarından, yazılarından ve arka arkaya yayınladığı kitaplarından tanıyoruz. Prof. Dr. Artun Ünsal ile merkez üssü Çengelköy’de buluştuk; hem eski albümlerini karıştırdık hem de sosyolog gözüyle günümüzün sofralarını konuştuk.
#Prof. Dr. Artun ÜnsalAdana mutfağında, Orta Asya göçüyle bölgeye yerleşen Nogayların getirdiği çok farklı bir içecek vardır: Nogay çayı. Süt, çay, tuz ve karabiberin çorba gibi pişirilmesiyle hazırlanan ve genellikle kahvaltılarda tüketilen bu içecek, hiç bilmeyip ilk kez deneyenleri epey şaşırtıyor.
#AdanaBir şehrin gastronomide dünya şehri olabilmesi için o şehrin gastronomi turizminde öne çıkabilmesi, çok kültürlü zenginliği ile, o şehirdeki yabancı mutfak sayısıyla, restoran sayısıyla ölçülür. New York, Paris, Londra, Tokyo, İstanbul, Ankara, İzmir de olduğu gibi..
#BursaJaponlar dünyanın dört yanındaki yabancı şeflerden kendilerine elçi seçerek onlara geleneksel mutfak ve malzeme eğitimi veriyor. Türkiye’den seçip eğittikleri Sinan Damgacıoğlu şu anda Asmalımescit’teki mekânında müthiş lezzetler sunuyor. Yeni restoranı içinse hazırlıklar yapıyor.
#Yazar‘MasterChef Türkiye’ yarışması jüri üyelerinden, MYK Gastro Arena kurucusu şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağına sızdık… Bize aşçıların ana üssü Bolu’da geçen çocukluğunun sofralarını, 11 yaşında çırak olarak girdiği kamyoncu lokantasını, Süreyya Lokantası’nda kasalarca küçük ‘çimçim karides’ ayıklarken kurduğu hayalleri, Katar Emiri’ne hazırladığı yemekleri ve onu bugünlere getiren serüvenlerini anlattı.
#Mehmet Yalçınkaya