Dün vefat eden Hıncal Uluç, türü bulunmayan bir gazeteciydi. Siyasetten spora kadar her dalda bilgili ve renkli bir yazardı. Kendisini Cumhuriyet’te spor ve TV yazarlığından tanıdık. Genel Yayın Müdürü Oktay Kurtböke’nin dostuydu, daha doğrusu iki subay arkadaşın gazeteci çocuklarıydı. Hep yakın oldular.
#Hıncal UluçYAZININ başlığına aslında tam karar veremedim, “Acaba” dedim, “-tencere üstüne bir yazı- desem, daha mı iyi?” Sonra, (sebebini aşağıda açıklayacağım) “yok -kapak olsun-” dedi, iç sesim. Aslında, “tencerenin siyasetimizdeki çarpıcı ağırlığı hakkında” farkındalığım artınca, bir köşe yazısı yazmaya karar vermemle başladı her şey.
#İzmirMüflis hallerimizin, “Düyûn-u Umûmiye” öncesindeki “veri oluşturma ve hazırlık” sürecini, ürettiği cep telefonlarını kırdığımız, sokaklarda parasını yaktığımız ecnebî bir ülkenin, “meşhur veya mahût” (bu husus tartışmalı) danışmanlık şirketine teslim ettik, malûm. Bu seçilmiş siyasî iktidarın tercihidir; bilemem.Lâkin, bu resimde, “seçilmiş muhalefet”in perişanlığı içler acısıdır.
#İzmir“Kurultayları en iyi fotoğraflar resmeder” zannettikleri için, (aslını daha göremedim; ama rahmetli Gazi’nin “Altı Ok”un altında konuştuğu enfes bir fotoğrafı var ki, onda gözümün kaldığını söylemeliyim…) 35. Olağan Kurultay’a özel, “Fotoğraflarla Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayları” kitabı hazırlamışlar; hayırlı olsun !
#Nihat Demirkol