Paylaş
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1927’de başlattığı bu gelenek 96 yıldır sürüyor.
Bugün de Veliefendi’de yine bir Gazi fırtınası esecek.
Bugüne kadar 95 kez koşulan bu yarıştaki tüm şampiyonları burada anmak çok zor. Ben bir kaç ilginç günü not düşmek istedim. Önce şunu hemen söylemek gerekiyor.
30 Haziran 1980
Türk yarış tarihinin yıldızı olan ve hayatı filme bile çekilen Bold Pilot, Gazi Koşusu’nun da en hızlısıydı.
Şampiyon olduğu 1996’daki koşudaki 2.26.22’lik derecesi hiç geçilemedi. Mümin Çılgın 9 şampiyonlukla bu prestijli yarışı en çok kazanan jokey olarak tarihteki yerini aldı. Bugün yine piste çıkacak olan Ahmet Çelik de 7 şampiyonlukla üst üste en çok yarış kazanan jokey durumunda.
Eliyeşil ekürisi 1950’den 2005’e kadar tam 13 kupa kazanarak liderliği elinde bulunduruyor.
22 Haziran 1987
ANNESİNİN KARNINDA GELDİ
1980’deki yarışın şampiyonu Levano’nun, diğer atlardan bir farklılığı vardı. Yarıştaki diğer 16 atın ya annesi ya babası Türk’tü. Levano ise Avrupa’lıydı. Sahibi Vural Çakır, şampiyonu şöyle anlatıyordu: “3 sene evvel İngiltere’den anasının karnında uçakla getirdim Levano’mu. Bu büyük koşuda değişik stilde koştuk. Ve kazandık.”
1983’e gelindiğinde yarışın iki favorisi vardı. Seren ve Day Star isimli safkanların yanı sıra jokeyler de favoriydi. O tarihe kadar 6’şar kez Gazi’de kupa kaldıran Kazım Yıldız ile Ekrem Kurt’u yarış öncesinde Hürriyet buluşturdu. Pistlerin en tecrübeli iki jokeyi “Aramıza kimse giremez” diyordu ama bu büyük koşunun tansiyonu da hissediliyordu.
Yarışı Seren ile Kazım Yıldız kazandı. Day Star ise ancak 3’üncü olabildi.
24 Haziran 1990
JOKEYLER BİLE ŞANS VERMEDİ
1987’deki Gazi’nin şampiyonu sürpriz bir attı: Mehter. Kimse Mehter’e şans vermiyor, hatta aklının ucundan bile geçirmiyordu. Ünlü jokeyler, şans vermedikleri için bu ata binmeyi kabul etmemişti. Ekrem Kurt, Kazım Yıldız önerileri reddettiler. Atın sahibi Karabucaklar Gazi’de, Mehter’i koşturacak jokey bulamıyordu. Nihayetinde henüz 20 yaşında çok genç bir jokey olan Nedim Kandur yarışa çıktı Mehter’le.
Favori gösterilen atların hiç biri tabelaya dahi giremedi. Müthiş yarışta çizgiyi 3 at aynı anda geçti. Sonucu foto finiş belirledi ve Mehter burun farkıyla rakipleri Golden Apple ile Night Fever’i geçti.
24 Haziran 1996
ŞAMPİYONUN HAZİN SONU
1987’de Kurthan Fişek, Hürriyet’te “Atlar da politika yapar” başlıklı şahane bir yazı dizisi hazırladı.
Bu dizinin 3’üncü günündeki yazının başlığı “Gazi gırlantasından sütçü yularına” idi. Kurthan Hoca müthiş kalemiyle 1978 Gazi’sinin şampiyonu Cihangir Harmony’yi anlatıyordu.
Yarış kıdemlileri, o yılki koşuyu “Kupanın son 300 metrede 3 at arasında tam 7 kere el değiştirdiği tek Gazi Koşusu” diye tarif ediyordu.
16 Haziran 1987
Türkiye’de koşar durumdaki 900 atın her birinin yedi göbek sülalesini bildiği için “Orijin Osman” diye tanınan Osman Atakol müthiş mücadeleyi şöyle anlatıyordu: “Son 200’de Riberta’ya kazandı gözüyle bakılırken, dıştan bir flaş parladı ve jokeyi Süleyman Akdı ile bütünleşmiş bir at göründü. Bu Cihangir Harmony’di. Bir anda geldi ve mücadeleye dahi meydan bırakmadan, mermi gibi Riberta’nın yanından geçti, potaya kavuştu.”
Jokey Süleyman Akdı’nın kariyeri boyunca kazandığı iki Gazi koşusundan ilkiydi bu.
KAMÇININ CAN HAVLİYLE
O gün şampiyonların boynuna takılan gırlantla padokta gezinen Cihangir Harmony’nin hayatı bu kupadan sonra hiç de iyi gitmedi. Sakatlanan şampiyon at, henüz düzelmeden yeniden yarışlarda koşturuldu. Satıldı, sakat sakat koşturulmaya devam etti.
Kurthan Hoca hazin hikâyeyi şöyle anlatıyordu:
“Ekürisinin renklerini şanlı taşıyan, hele sahiplerine Gazi Koşusu Kupası kazandıran, dahası bugünkü cumhuriyet altını rayiciyle sahiplerine 4 yılda 65-70 milyon lira para kazandıran bir at için olacak iş değil ama en sonunda Adapazarı’na sütçü beygiri olarak satıldı Cihangir Harmony. At arabasının sahibi, sağrısına bazen hafif, bazen hışımla kamçı dokundurduğu atın yarış atı olduğunu bilmiyordu belki de. Yediği kamçının can havliyle bir soğuk kış gecesi 100-150 kiloluk süt güğümlerini sağa sola yıkarak koşmaya başladı unutulmaz şampiyon. Sonra da Adapazarı’nın ara sokaklarından birinde kalbi çatladı, olduğu yere yığıldı.”
VELİEFENDİ’NİN TECRÜBELİSİ
At yarışı dünyasını neredeyse yarım asırdır takip eden tecrübeli bir isim Süleyman Arat.
Arat sadece koşuları değil, Gazi günlerinde Veliefendi’deki atmosferi de çok iyi yansıtan bir gazeteci. 1990’daki yarış için Hürriyet’te güzel bir haber hazırlamıştı.
2 Ekim 1989
“Bir şenliktir Veliefendi” başlıklı haberde hipodromu şöyle anlatıyordu:
“Piknik yapanlar, kucağında bebeğiyle yarış izlemeye gelen anneler, ‘Yürü yavrum, kim geçermiş seni? diyerek para yatırdığı atı destekleyenlerle renklenen Veliefendi bugün Gazi Koşusu ile ayrı bir heyecan yaşayacak.”
Arat’ın 2 Ekim 1989’da Hürriyet’te yayınlanan bu fotoğrafının da yarış tarihine geçtiğinin altını çizmek gerekiyor. Arat bu fotoğrafla hem TJK hem de FMD ödüllerini kazandı. Şunu da hatırlatayım. Gazi günleri protokol tribünü, şık hanımların birbirinden güzel şapkalarıyla rengarenk oluyor.
Paylaş