Yerel seçim yaklaşırken siyasî bir yazıdır...

Kurthan Fişek Hoca’nın (arşivlerden ulaşabileceğiniz) “efsane yazısı”na attığı başlığı, sadık okuyucusu hiçbir zaman unutamadı. Bu yazıdan yaptığım alıntılara, yıllarca yer verdim yazılarımda. Bu kez sadece başlığı hatırlatmakla yetineceğim:
“Zoolojik bir yazıdır; CHP ile bir ilgisi yoktur!”
İktidar partisi için de benzer bir “ironik miras” bırakmaya, rahmetli Hocamın ömrü yetmedi. Siyaseten -ortaya karışık- niyetine, kendi düşüncelerimi, “küçük öyküler” halinde aktarmayı deneyeceğim...
İnsanlığın ilk öyküsü, cennetten kovuluşu anlatır. İnsanlık tarihi, çiğnenen ilk yasakla başlamıştır. Adem’le Havva’yı cennetten kovduran, bir kural hatasıydı; yasak meyveyi, elmayı ısırmışlardı... Kurallara uymamak, bir süre işe yarayabilir.
Oyunu kurallara göre oynayın! Galibiyetiniz, ancak bu koşullar altında kabul görür; geçerli sayılır. Hal böyleyken, ünlü gazeteci Aldous Huxley, basit ama çarpıcı bir gözlemi şöyle paylaşıyor:
“Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur”.
Sıra dışı bir gözlem becerisi ile daha çok fırsat yakalanabilir. Bunu, oturduğunuz yerden de yapabilirsiniz. Ama hareket, olaylarla ve başarıyla kesişme olasılığınızı arttırır. Gözlem, izlemek demektir. Değişiklikleri, fırsatları, gözden kaçanları ciddiye almak demektir.
“Beyaz adam” topraklarına el koyduktan sonra, şehirde dolaşmaya çıkmış bir gün, Kızılderili Büyücü... Kapısında Disco yazan büyük bir binadan, müzik sesi geliyormuş. Bakmış kapı aralık, başını uzatmış içeriye. İnsanlar toplanmışlar, dans ediyorlarmış. İnanılmaz bir ritim, rengârenk ışıklar, aynalar, dumanlar... İri kıyım güvenlik görevlisi: “Bir şey mi istiyorsun ihtiyar?” diye yaklaşmış. Büyücü biraz tedirgin olmuş, “sadece dans edenlere bakıyorum” diye cevap vermiş. Görevli, biraz da küçümseyerek sormuş: “Güzel dans ediyorlar değil mi?” “Evet” demiş Büyücü; “evet çok güzel dans ediyorlar ama, git onlara söyle. Bu şekilde dans ederek, asla yağmur yağdıramazlar...”
Her sabah bir ceylan uyanır Afrika’da... Hedefi: en hızlı koşan aslandan, daha hızlı koşabilmek; çünkü o av! Aynı sabah, aslan da uyanır uykusundan; en yavaş koşan ceylandan, daha hızlı koşabilmeyi hedeflemektedir; çünkü o avcı! Av ve avcı bir şekilde karşılaşırlar; sonuç belli... Hergün, önceki günden daha hızlı olmak zorundasınız. Aslansanız, yeni başlayan günde, en yavaş ceylan sizden hızlıdır. Yok ceylansanız, sıra size gelmiş olabilir. “Ondan, şundan, bundan değil, dünden daha hızlı mısınız? Başkasıyla yarışmayı bırakın!”
Detroit’teki dev otomobil fabrikalarından birinin kapısındaki uzaktan görünen büyük yazı, şöyle dermiş: “Biz hata yapmayan işçiyi çalıştırmayız...” Sadece yakından görülebilen küçük yazı ise başka bir mesaj verirmiş: “Ama, aynı hatayı iki kere yapan işçiyi de tutmayız...”
Egeli seçmen, bugüne kadar her kime oy verdiyse... Ve ilk seçimlerde her kime oy verecekse, “bu yazıyı kesip saklasın” derim... Çünkü, aynı hatayı iki kere yapmak imkânsızdır. Çünkü, ikinci kez yapılanın adı -artık- tercihtir... İkiden fazlası mı? Onun adı da başka bir şey olsa gerek!
Yazarın Tüm Yazıları