Hilal Polat, Mixer’deki sergisi ‘Ehven-i Şer’de seyircisini bir kere daha mitler üzerinden ‘hakikate, ortak ve kişisel hafızaya, zorbanın ve erkin güdümünde yaşananlara, öykülere’ bakmaya çağırıyor. Nakış, etamin ve el örgüsü işleriyle üç bilinen mitin farklı aktarımlarına dikkat çeken Polat, sergisini “bakma, görme ve anlama üzerine bir yolculuk” olarak tanımlıyor.
#Hilal Polat“Ölü gözünden yaş akmaz” derler. Anadolu Rumlarının bu sözünü dünya edebiyatına yeniden kazandıran isim Yunan yazar Dido Sotiriyu’ydu. Gazeteci Serdar Korucu da ‘Şimdi Kim Kaldı İmroz’da?’ kitabında bu sözle ilerliyor. İmroz’un, bugünkü ismiyle Gökçeada’nın kadim halkı Rumların izinden, adanın iyi ve kötü günlerinin izini sürüyor.
#İmrozEski zamanlardan günümüze kadar ulaşmış Türkçede birçok değişik deyim bulunur. Bunlardan biri de ehven-i şer deyimidir. İşte ehven-i şer ne demek? Ehven-i şer deyiminin anlamı ve örnek cümle içinde kullanımını derledik.
#Ehven-İ Şer Ne Demek?HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ı 'çözüm süreci bitsin' diye elinden geleni yapmakla itham ederek, "Barış sürecine bu kadar tahammülsüzse kendisine istifa etmesini tavsiye ederim. Ya hükümet sözcülüğünden ya da bakanlıktan ayrılsın. Kendisinin tahrikleriyle bu iş yürümüyor. Zorlanıyoruz doğrusu" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın IŞİD konusunda yaptığı ‘Kara esastır, böyle bir örgütü havadan bitiremezsiniz, Türkiye üzerine düşen görevi yerine getirecektir’ sözlerini değerlendirdi. “Cumhurbaşkanı Türkiye adına bağlayıcı kararları tek başına nasıl alabilmekte, ABD’ye askeri müdahaleye katılma güvencesini hangi yetkiyle verebilmektedir?” diye soran MHP Lideri Bahçeli, IŞİD ile mücadele ederken PKK ve PYD’nin meşrulaştırılmaması gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Hükümet nerededir, Samsun’da balık avlamakla meşgul olan, rüyalarında Hegel ve Gazali’yle tartışan Başbakan ne yapmaktadır? Elbette IŞİD büyük bir tehdittir ve mutlaka tepelenmeli, çok acil başı ezilmelidir. IŞİD’le mücadele ederken, PKK-PYD’ye yol verilmesi ve alan açılması büyük Kürdistan’ın batı kısmını ikmal edecektir. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün vazgeçilmezliği ve tüm terör gruplarının bölgeden temizlenmesi yegâne öncelik olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’nde Başbakan'ın oturacağını açıklamasının ardından Ahmet Davutoğlu'ndan dün konuyla ilgili ilk açıklama geldi. Davutoğlu, bu tercihle ilgili ''Bunun arkasında bir sembolizm aranmaması gerekir. Atatürk Orman Çiftliği de Atatürk’ün adıyla anılan bir yer. Pratik ve fonksiyonel yönüne de baktık diğer yönlerden de değerlendirdik.Yeni binalar Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat ciddi emekler vererek başbakanken kendi zihninde tasavvur ederek inşa edilmesine öncülük ettiği yerler'' dedi. ''Çankaya Köşkü’nde mi ikamet edeceksiniz?'' sorusuna Davutoğlu, "Daha onun planlamasını yapmadık. Benim için de büyük bir onurdur. Çankaya Köşkü’nün tarihi ortamında çalışmak" diye yanıt verdi. Bu sabah namazını Eyüp Sultan Camisi'nde kılan Başbakan daha sonra partisinin İstanbul il yönetimiyle toplantı yaptı.
Suriye'yle ilgili değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Anadolu Ajansı tarafından aktarılan "ehvenişer" açıklamasına eleştiri getirdi. Bakan Davutoğlu; Anadolu Ajansı'nın bildirdiğine göre, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Suriye'deki radikal unsurların uyguladıkları yanlış yöntemlerin rejimi "ehvenişer" denilecek noktaya getirdiğini söylemişti. Davutoğlu, akşam saatlerinde katıldığı bir televizyon kanalında ise, "Benim söylediklerimde 'Ehvenişer görüyoruz' gibi diye bir ifade yok. Bu konuşmanın arkasından nasıl böyle bir şey çıkartılıyor anlamıyorum" dedi. Konuya ilişkin bugün de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, "Bazı çevreler El Kaide terör örgütünün şiddetini bahane ederek, Esad'ı ehvenişer olarak göstermeye çalışıyor" ifadesini kullandı.
#EsadGEÇEN salı akşamı NTV’de Can Dündar’ın programında bir araya gelen beş eski dışişleri bakanının, gerekirse AB müzakere sürecinin bir süre askıya alınmasını Türkiye’nin talep etmesi fikrine destek vermeleri bir hayli tartışma yarattı. Oysa hiç değilse benim açımdan fikir yeni değil.
AB ile ilişkilerimize son zamanlarda oldukça karamsar bir hava hákimdi. Özellikle Gümrük Birliği Protokolü’nün Türk deniz ve hava limanlarının Kıbrıs Rum gemilerine ve uçaklarına açılmasını kapsayacak şekilde uygulanması konusundaki AB ısrarı, müzakere süreci açısından ciddi bir tren kazası olasılığını gündeme getirmişti.
BİR yandan PKK terör saldırılarının artması, diğer yandan İsrail’in Lübnan’da geniş çapta askeri operasyonlara girişmesinin geçerli bir emsal olarak algılanması nedeniyle, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta, orada mevzilenmiş PKK teröristlerine karşı askeri bir müdahalede bulunması yeniden tartışmaya açıldı.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla tetiklenen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın ve Orhan Pamuk hakkındaki davalar ile bu davalarla ilgili yapılan açıklamalar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı incelemenin TÜSİAD’la hükümet arasında doğurduğu gerginlik siyasi kulisleri etkilemedi değil.