Güncelleme Tarihi:
Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Aykut Kocaman, yeni sezonda hedeflerinin maç başına en az 1.8 puan ortalaması yakalamak olduğunu söyledi.
"TOPARLANMA SÜRECİ GERÇEKTEN SIKINTILI VE UZUN OLDU"
Tecrübeli teknik adam, Başakşehir’in geçtiğimiz sezonunu hakkında, "Çok safhaları var geçen sezonun ama hangi tarafından, neresini toparlayarak götüreyim diye başlamak kolay değil. En doğrusu şu. Başakşehir olduktan sonra 2014 yılından beri öyle bir sezon yaşanmadı, ilk 4 içinde kaldı. Bu taraftan bakılınca ufak bir teknik ayar ve ortalamaların kendi haline gelme durumu gerekiyordu. Geçen sene buna uygun bir sezon olarak gözüktü ama bu kadar mıydı? değildi. Çok sert oldu. Bu kadar yüksekte uçup ufak bir dinlenme ihtiyacı olur herkeste. Başakşehir içinde söz konusuydu ama beklenenden çok sert oldu. Bunun gerekçelerine girmek lazım. Bunların en başında şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi var. Bu hepimize ait bir durum. Şampiyonluk çok zor, özellikle Türkiye gibi ülkede 4 tane büyük takım arasından sıyrılıp, diğer ülkelere göre çok daha zor. Bunu başarmışsınız. Diğer taraftan Şampiyonlar Ligi başlıyor, çok az bir süre var ve ona göre hazırlanma ve hayal etme durumuna giriyorsunuz. Şampiyonlar Ligi’ne doğru zihinsel olarak yönelme iyi ama öbür taraftan yoğunluk var. Buna doğru dönünce arkasından gelen grupta sıra dışı grubu olunca oyuncuların ve kulübün orada kendini temsil etme hissiyatı fazlalaşıyor. Bunun yarattığı en önemli etki zihinsel fiziksel ve duygusal olarak aşınma. Buna uygun bir şekilde gerçekleşti. Ciddi bir tahribat oluşturduğunu gördüm dışarıdan. Bununla beraber nasıl olsa biz şampiyon olduk, Şampiyonlar Ligi’nde Manchester United, Paris Saint Germain ile kafa kafaya oynuyoruz, lig nasıl olsa duygusu oluyor. Bu aslında bizim içimizdeki en ölümcül yer, duygusal ve zihinsel anlamda. Sanki Başakşehir bu sırayla tuzak dememek lazım ama bu tuzaklara düştü. Hakikatten birbirinden artık yavaş yavaş şampiyonuz, iyiyiz ama öteki taraftan acabanın olduğu döneme geldik. Bununla beraber gözlemlediğim şeylerden biri de birbirinden ayrışmış gruptu. En başından anlattıklarımdan, yükseliş hikayesi ve duygusal, zihinsel olarak tahribata uğramanın getirdiği yerlerden sonra en son geldiğimiz nokta birbirinden biraz daha ayrı. Özgüvenin tavan yaptıktan sonra dağılmasına gelen bir takımla karşılaştık. Toparlanma süreci gerçekten sıkıntılı ve uzun oldu. Başakşehir’in özelliğini söyleme lazım. 2014’ten sonraki süreçte sadece 2 teknik adamla çalıştı. Okan Buruk ve Abdullah Avcı.. Ben üçüncü oldum. Yine Başakşehir’in bu anlamdaki özelliği için söyledim. Normal şartlarda işe başladıktan sonra beklenen şuydu. En azından bir derlenip toparlanma görüntüsüyle beraber puanların toplanması. Geldikten sonra ilk 4 hafta mağlup oldu takım. En azından bir takım gerekçeler vardı. Oyunlar olarak da nispeten dirençli oyun vardı. Bunları bir tarafa koyarak söylüyorum. 4 maç arka arkaya, arkasından 2 beraberlik sonra sıkıntılar, 7 maç kazanamadık. Burada benim kişisel olarak Türk futbolundaki pozisyonum, kazandığım kredi mutlaka var ama ne kadar olur yüzde 5, 10 bilemiyorum. Bence Başakşehir’in kendine ait oluşturduğu bir kültür ortaya çıktı. Başka bir kulüp olsa mümkün değildi. Kulüp tarafından da, çalıştırıcı tarafından da kolay hazmedilecek bir durum değil. Benim bu konudaki bir takım acabalarla dolu günlerimde dahi kulüp bütün anlamıyla, bütün gücüyle bunun bir proje olduğunu, uzun soluklu olduğunu, yaşananların nedenlerini bildiklerini söylediler. Aynen öyle oldu. Özellikle Antalya maçıyla derlenme başladı. Kolay pozisyon vermeme, rakip kırılganlığı biraz daha azalmaya başladı. Sonra Antalya maçından sonra sonuçlar çok, hemen dönmese de oyun yapmak istediğimiz yere doğru gitme sinyalleri vardı. Esas dönüş Fenerbahçe maçıyla oldu. Fenerbahçe maçıyla beraber yeni bir kadro yapılanmasına götürmeye karar verdik. Geride kalan maçlarda edindiklerimiz bilgilerle beraber dönüşüm başladı. Fenerbahçe maçına temel durumları bilemediğimiz için şanssızlık demek lazım. Bazen sadece bunu bununla açıklıyorsunuz. Ama Fenerbahçe maçının hemen arkasından arka arkaya 7 maçın 5’inde gol yemedik, sadece 2 gol yedik ve 15 puan aldık. Doğal Başakşehir ortalamalarına doğru yol aldık. Şimdi bu kampla beraber bir taraftan doğrusuyla yanlışıyla, oyuncu seçimleriyle, ayrılan katılan ve tutulan oyuncular. Yine doğrusuyla yanlışıyla oyun seçimiyle kalanlar, yapabileceklerimiz ve geçen senelerde Başakşehir’in yukarı çıktığı ve ufak bir düşüş olduğu dönemi bularak oyunu bulma durumu oldu. Abdullah Avcı’nın ilk çıkarttığı oyuna doğru yapmaya çalışıyoruz, çalışacağız da. Şuan için olumlu tarafların çok yüksek olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
"DİNLENMEMİŞ OYUNCUYA YÜKLENME YAPMAK KADAR YANLIŞ BİR ŞEY OLAMAZ"
Aykut Kocaman, takımın bir buçuk ay kadar dinlendiğini ifade ederek, "5 Temmuz’da başladık. Diğer takımlardan birkaç gün fazla izin vermek istedim, bilerek yaptım. Özellikle o pandemiden sonraki süreçteki yoğun maç trafiği ve Sivas’la beraber en fazla maç yapan takım olduk. Sürekli maç, antrenman trafiğinde hiç olmazsa zihinsel olarak 2 gün fazla izin, zihinsel olarak bunu düşündüğümü hissetsinler diye fazla izin verdim. Doyurucu bir dinlenme dönemi, en azından zamansal olarak verdik. Herkes bunu bireysel değerlendiriyor. En azından biz onlara sunduk. Bizim işimizde sporculukta yüklenme çok önemli ama dinlenmede çok önemli. Dinlenmemiş oyuncuya yüklenme yapmak kadar yanlış bir şey olamaz" şeklinde konuştu.
Hemen Misli.com'a gel, 7 farklı oyun seçeneğiyle sanal bahis oyna...