ANKARA (A.A) -
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2006 13:21
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, AB Genel İşler Konseyi tarafından alınan kararları haksız bulduklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel İşler Konseyi kararının ardından dün yaptığı açıklamaları hatırlatan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, Genel İşler Konseyi tarafından alınan kararları haksız buluyoruz. Müteaddit defalar açıkladığımız ve izah ettiğimiz üzere, AB'nin 26 Nisan 2004 tarihli Konsey kararında üstlendiği taahhütler çerçevesinde, KKTC'ye yönelik izolasyonlar kaldırılmadan bizim tek başına adım atmamızın söz konusu olamayacağını, ülkemizin Gümrük Birliği çerçevesinde limanlarını Rum gemilerine açmasının, ancak bu koşul gerçekleştiği takdirde mümkün olabileceğini ifade ettik ve bu kararlılığı da sonuna kadar sürdürdük. Annan planını reddetmesine ve böylece AB'yi aldatmasına rağmen Rumları üyelik ile ödüllendiren AB üyelerinin yaptığı bu haksızlığın hiç değilse KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılması ile telafisi amacını güttük."
Tan, AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın sonbaharda başlattığı girişime yönelik Ankara'nın yaklaşımının ise esas itibariyle 24 Ocak tarihli eylem planını temelindeki deniz ve hava limanları üzerindeki tüm izolasyon ve kısıtlamaların eş zamanlı olarak kaldırılması anlayışına oturtulduğunu belirtti.
Sözcü Tan daha sonra şunları kaydetti: "Ancak Finlandiya dönem başkanlığının bu girişimi Rumların Maraş gibi kapsamlı çözümün parçası olan bir hususu, Ek Protokol'ün uygulanması ile irtibatlandırması üzerine sonuçsuz kalmıştır."
Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen'in 1 Aralıktaki ziyaretinde sorunun çözümlenmesi için yeni bir inisiyatifin başlatılması hususunda mutabık kalındığını hatırlatan Tan, ancak bu inisiyatifler kapsamında ilgili taraflara hiçbir şekilde yazılı öneride bulunulmadığını vurguladı.
Ankara'nın önerilerinin, kısıtlamaların karşılıklı olarak kaldırılması amacıyla AB'nin siyasi mutabakatının ortaya çıkması anlayışı üzerine inşa edildiğini söyleyen Tan, bu gerçekleştirdiği takdirde önerilerin esasını teşkil eden adımların karşılıklı olarak atılması için teknik görüşmelere geçilmesinin hedeflendiğini bildirdi. Namık Tan, "Hiçbir zaman tek taraflı adım atılması gündemimizde olmamıştır" dedi.
"AB YİNE ÇEKİNGEN"
"AB Kıbrıs konusunda yine çekingen davranmıştır" diyen Sözcü Tan, bunu Kıbrıs sorununa ilişkin çözümün BM'de olduğuna dair tutumunu Konsey kararı ile tescil edememesiyle gösterdiğini belirtti. Tan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs Türklerine ilişkin izolasyonların kaldırılmasını sağlayacak kararının bir sonraki toplantıya ertelenmesi de Rumların baskılarıyla yaratılan bir ürküntünün sonucudur."
Namık Tan, izolasyonların kaldırılmasına ilişkin bu kararın ne şekilde uygulanacağını yakından izleyeceklerini de ifade etti. Tan, daha sonra şunları kaydetti:
"Genel İşler Konseyi'nin kararının ehveni şer olduğu yönündeki görüşlere katılmıyoruz. AB'nin dünyada olup biten gelişmelere daha geniş açıdan bakma arzusu taşıması önemlidir. Bugün bu yaklaşımın maalesef benimsenemeyeceğini görüyoruz. AB'nin en kısa zamanda Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde büyük resmi görmesi en büyük temennimizdir."
İLİŞKİLERİN GELECEĞİ
Türkiye-AB ilişkilerinin bundan sonra nasıl ilerleyeceğine ilişkin soru üzerine Tan, bu konuda da üst düzeyde yapılan açıklamalarda yol gösterdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Biz bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz. AB ile bundan sonraki ilişkilerimiz objektif ve adil temel üzerinde yürüyecektir. Biz baskılara ve özellikle de Rumlardan kaynaklanan baskılara AB'nin boyun eğmesini kabul etmiyoruz, bunun doğru olduğuna inanmıyoruz. AB'nin mutlaka stratejik büyük resmi görerek davranacağını ümit ediyoruz."
Sözcü Tan, Finlandiya'dan dönem başkanlığının sonuna kadar eğitim ve kültür başlığı dışında herhangi bir başlığın açılması için davet gelip gelmediği sorusuna karşılık da şimdiye kadar böyle bir davetin geldiğine dair kendisinde bilgi bulunmadığını belirtti.
Bu konuda zaman darlığının söz konusu olduğuna işaret eden ve konuyu bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini söyleyen Tan, "Finlandiya dönem başkanlığının nasıl hareket edeceğini kestirmek güçtür" diye konuştu.
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin soruya karşılık Tan, daha önce de tekrar ettiği gibi sorunun çözüm yerinin BM olduğunu söyleyerek, "Kapsamlı çözümün adresi BM'dir. AB kapsamlı çözüm için doğru bir formül değildir" diye konuştu. Tan, Türkiye'nin bu tutumunun değişmediğini ve değişmeyeceğini söyleyerek, sorunun mutlaka BM'de ele alınması gerektiğini, AB içinde de buna destek veren çevreler bulunduğunu ve bu desteğin daha somut ortaya çıkmasını temenni ettiklerini bildirdi.
Türkiye'nin limanlarla ilgili son önerilerinin gündemden düşüp düşmediğinin sorulması üzerine Tan, bu konuda daha önce yapılan açıklamalarda da belirtildiği gibi Ankara'nın yazılı bir şekilde öneri vermesinin söz konusu olmadığına dikkat çekerek, bundan sonra da AB zirvesinden önce böyle bir önerinin yazılı şekilde verilmesinin düşünülmediğini kaydetti.
Estonya ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinin KKTC ile ilişkilerini geliştirecekleri yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Tan, Türkiye'nin gayretleri neticesinde ve KKTC yetkililerinin özverili çalışmaları sonucunda KKTC ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda birçok ülkenin adım attığını kaydetti.
Bundan sonra da Estonya ve İsveç dahil olmak üzere diğer AB ülkelerinin KKTC ile ilişkilerini hem siyasi hem ekonomik bakımdan geliştirmeleri ve güçlendirmeleri için Türkiye'nin elinden geleni yapacağını ifade eden Tan, bu konuda girişimlerde bulunmaya devam edileceğini söyledi.
-TİCARET TÜZÜĞÜ-
Tan, Ocak ayında değerlendirilmesi beklenen doğrudan ticaret tüzüğü taslağının KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılması için mevcut haliyle yeterli olup olmadığına yönelik soru üzerine de şunları kaydetti:
"Bu kararın ertelenmesi bizi üzmüştür. Zira madem AB bu konuda adım atmaya karar vermiştir, bunu somut şekilde son aldığı Genel İşler Konseyi kararında ortaya koyabilirdi. Bunu ertelediği gibi Ocak ayında buna ilişkin atacağı adımların akıbeti henüz belli değildir. Takip edeceğimiz budur."
Kararın önemine dikkat çeken Tan, "KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılması esas olduğuna göre, böyle bir kararın alınması olumlu bir adım olacaktır. Bu kararlılık her ne kadar AB de mevcut gözüküyorsa da uygulanması konusunda Rumların baskısı ile ortaya çıkan bir isteksizlik ve ürkme durumu söz konusudur. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Girişimlerimizi de sürdüreceğiz.
(GÖK-ARD-GLS-ŞP)
13:08 13/12/06
"