FRANKFURT’ta, Keşanlı Hüseyin Adalı’nın, Franken Oteli’nin (ünlü Frankfurt Fuarı’nın yakınında herkesin bildiği bir otel) 300 metre kadar ilerde ‘Süleymancıların külliyesi’ne bir dostumuzla gidiyoruz.
Fethullah Gülen daha güçlenmemişken, ortada Süleymancılar vardı. 1965’ten başlayarak AP Kütahya’dan üç kez milletvekili olan Kemal Kaçar’ın, Süleyman Demirel’e yakın olduğu bilinirdi. ‘Süleymancılar’, ‘zengin ve seçkin’ bir tarikat olarak göründüler hep. Parayı kim sevmez ki... Bugün birisine ‘Süleymancı’ dediğinizde cıyak cıyak bağırıyor ‘ben değilim’ diye; Tayyip Bey’den çekindikleri ortada. Daha çok ayrıntıya girmeye gerek yok. ‘Süleymancıların külliyesi’; camisinden bakkalına, berberinden kahvehanesine kadar geniş bir mekan... 5 milyon Euro eder mi? Banka kredisi ile aldıkları muhakkak... Borçlarını ödemişler midir, sormadık. Alman makamları buraları denetler mi, onu da bilemeyiz. Hayatın genel akışında alışıldık manzaralar artık... Külliyenin ‘bakkal’ bölümü Anadolu’daki bir kasaba bakkalından farksızdı... Tezgahtaki gıda maddelerinin çoğu Türk markalıydı. Bisküvi ve şekerleme dışında pek Alman markası yoktu. Yandaki lokalde bize çay ve tarçın ikram ettiler. Çoğu emekliydi; pek genç yoktu. Bazıları temiz pak giyinmiş, kravatlı idiler. Sohbet; hac ve umre üzerine idi... Samanyolu TV’yi izliyorlardı. Kanal 7’yi izlerler mi? Masalarda günlük gazete de göremedik. Olanlar da 15 günlük veya aylık reklam için çıkan ‘naylon’ gazetelerdi. Daha sonra bir dostumuz dedi ki: “Süleymancılar geçmişte güçlü bir tarikat idiler... Demirel’den sonra, Erdoğan’ın partisinin de yandaşı oldular.” Bunları hatırlatınca Demirel ve Çiller’in kulakları çınlar mı? Erbakan bugün ne derdi acaba? 1965’lerden itibaren, Demirel’in yanında yer aldılar; Milli Görüş ve Fethullahçılardan uzak durdular. Almanya’da Milli Görüş gibi ağırlıkları olmadı; bugün ise geçmiş iktidarların kendilerini ‘mağdur’ ettiğini söylediler. Mağdurluk neyse... Yılın yarısını Türkiye’de geçiren ‘yaz ve seçim’ için yeniden memleketlerine ?özellikle de İstanbul’a- gidecek olan ev sahiplerine “Siz bir AB ülkesinde yaşıyorsunuz. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun TV’de karşı karşıya gelmesini ister misiniz?” diye sorduk. Daha sözümüz bitmeden “Kılıçdaroğlu, Tayyip Bey’e ‘ananı...’ diyerek küfür etti. Ağzı bozuk biri, Tayyip Bey niye çıksın ekrana” diye tepki gösterdi. “Ama Avrupa’da ve ABD’de bütün liderler seçim öncesinde ekrana çıkar, herkes kararını verir” dedik ama bunu da sormaya gerek yokmuş... Konsolosluğa ‘takke’ ile girmeye kalkışan bir anlayış, kendi gibi düşünmeyeni ‘düşman’ olarak görenler o kadar artmış ki! Bazıları ne dil biliyor, ne de Almanya’da yaşadığının farkında! Başbakan Merkel’in son seçimde kimlerle ekranda karşılaştığından haberdar değil yine bazıları. Konuşmalarda Süleymancılar bugün Erdoğan ve AKP’ye toz kondurmuyorlar. Biri “Tayyip bizim delikanlımızdır” dedi. Yanlarından ayrılırken, bir emekli bankacı bey, bizi kapıya kadar uğurladı. Eğitimli olduğu için makul yanı ağır basıyordu. Ahlatlı olduğunu söyleyen bir diğeri ise Anadolu’da ilk Müslüman olanların Ahlatlılar olduğunu öne sürerek, Türkiye’de ümmetçilik özlemi çektiğini söyledi. Sen ‘holdinglere’ para kaptır, Almanya’nın Deniz Feneri skandalını görme, hakkını arama... Ama ‘din tacirliği’nden de geri kalma... Manzara vahimdir!
Kime oy verecekler
ALMANYA Hürriyet muhabirlerinin katkısı ile seçim üzerine yönelttiğimiz sorulara şu karşılığı aldık. Erkan Erçin (Hamburg Anadolu Alevileri Kültür Birliği (HAAKBİR) Başkanı): 26 üyemizle birlikte Türkiye’ye giderek gümrüklerde oy kullanacağız. Bu hükümetin Alevi açılımını ciddi bulmadık. Daha laik, çağdaş ve demokrasi özlemi ile oylarımız CHP’ye. Hüseyin Kayaturan (Hamburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı): Bu seçimlere çok önem veriyoruz. Türkiye’yi zindana çeviren AKP hükümetinin tekrar iktidara gelmesini engellemek için tüm üyelerimize sınır kapılarında CHP’ye oy verme çağrısında bulunduk. Ayrıca Türkiye’de yakınlarıyla haberleşen üye, dost ve arkadaşlarımıza da yakınlarını bu yönde uyarmalarını istedik. Esma Arslan (Avrupa Yozgat Karabalılar Derneği Başkanı): AKP ülkeyi karanlığa sürüklüyor. Tüm muhalefeti ve eleştirel basını susturuyor. Üyelerimize CHP için oy kullanmalarını tavsiye ettik. Her ne kadar CHP beklentilerimizin çok gerisinde bir politika yürütse de, AKP karşısında tek alternatif... Behçet Algan (Hamburg Altona Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis üyesi): Bağımsız adayları destekleme kararı aldık. Ancak bağımsız adayların olmadığı bölgelerde, örneğin sınır kapılarındaki oy pusulasında bağımsızlara oy vermek mümkün değil, oyların CHP’ye verilmesini tavsiye ettik. Sinan Özbolat (Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Hamburg Başkanı): Farklı diğer sol gruplarla birlikte oluşturduğumuz komite kararıyla oyların bağımsız adaylara, bağımsızların olmadığı bölgelerde sosyalist partilere verilmesini tavsiye ettik.
AKP’ye oy verirdim
FRANKFURT’ta ‘Body Musti’ olarak tanınan Frankfurt/Rödelheim Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi yöneticisi Mustafa Kurnaz, tam bir vücutçu. Alman vatandaşı. “Türkiye’de oy kullanma hakkım olsaydı, AKP’ye verirdim. İstikrarın yürümesi gerekiyor. Ekonomi güçlü hale geliyor. Açılım politikalarını beğeniyorum. Annem Çerkes, babam Konya Karamanoğulları’ndan. Tayyip Bey’in Türkiye’yi İran’a döndüreceği iddialarına katılmıyorum. Almanya’da kime oy veriyorsun? - Hessen eyaletindeki son yerel seçimlerinde belediye başkanlığını Hıristiyan Demokrat adaya, belediye meclisi listesini de Yeşiller için kullandım; tercihlerimi de 1. sırada Yeşil aday için kullandım. Hessen Yeşiller İstanbul Teşkilatı Başkanı, Yemen asıllı Tarık El Wazir’i beğeniyorum; çünkü gençlerin meslek eğitimi görmeleri için büyük bir bütçe olmasını öngörüyor. Diğer tercihimi SPD’li iki Türk ve bir Alman üye için kullandım. Alman nüfusu yaşlanıyor... İki milyon kalifiye elemana ihtiyaç var yakın süre içinde. Almanlar, dışarıdan yetiştirilmiş eleman getirelim diyorlar.. Aksine bir kısmı da getirmeyelim, burada yetiştirelim, diyor. Almanya tarihinin en büyük ihracat rekorunu kırdı. Bu yıl ise 1 trilyon Euro’yu geçmesi bekleniyor ihracatının. Almanya’nın teknolojisi var; incik boncuktan öte Çin malı sökmüyor burda. - Elektronik ve uydu teknisyeni Yahya Balkan, Türk vatandaşı. Almanya’da oy kullanamıyor. “Türkiye’de oy kullanacağım. Ben doktorcu (Hikmet Kıvılcım) siyasetten geliyorum. Ehveni şer olarak CHP’ye vereceğim. Türkiye’deki kayınpederimi AKP’ye oy vermemesi için ikna edemedim.”