Türkiye’ye gelen yabancılar yemeye doyamıyor, yurtdışına giden Türkler en çok onları özlüyor. Döneri, kebabı, çiğköftesi, lahmacunu bir yanda, kuru fasulyesi, mantısı, karnıyarığı öbür yanda… Her biri başlı başına ülkeyi sevme sebebi... Peki en iyisi hangisi? Hurriyet.com.tr okurlarına sorduk. Oylamaya 45 bin kişi katıldı, birinci yaprak sarma oldu. Bununla yetinmedik, yemek yazarlarımız Mehmet Yaşin ve Vedat Milor’dan favorileri öğrendik, Türkiye’nin önde gelen şeflerinden görüşlerini aldık. Yemeksepeti.com rakamlarına baktık. Akademisyenlerden, yemek yazarlarından Türk mutfağını neyin özel kıldığını öğrenmeye çalıştık. İşte Hürriyet Pazar’ın dev yemek dosyası…
#ÇiğköfteOmega diyeti, omega-3’ten zengin yiyecekleri yani balığı, cevizi, semizotunu, keten tohumunu, omega-3 zengini yumurtaları, etleri ve omega-3 deposu yeşil sebzeleri ön plana çıkarıyor. Bu diyetle hem kilo veriyor, hem de bedeninizin omega-3 yapılanmasını güçlendirme avantajı yakalıyorsunuz.
Artık kimsenin yapmadığını, son ustalarının da hayattan göçüp gittiğini duyduğumda merak etmiştim kaymaklı pilavı, birkaç yıl önce. Sonuçsuz denemelerin ardından bir köşeye attığım fikri, yazın yediğim ve sütün üstünden alınmış taze kaymak kokan mozarellalardan etkilenip geçenlerde yeniden canlandırmak istedim
Fransa seyahatimin anılarını paylaşmaya devam ediyorum. Bugün sizlere anlatmak istediğim restoran, Fransa’nın güney şehri Marsilya’da yer alan 3 Michelin yıldızlı Le Petit Nice lokantası. Üçüncü yıldızını daha bu yıl almış olan bir lokanta olduğundan burası beni ayrıca cezbetti. Çünkü bu yüksek payeye layık görülmek için sıradışı bir yer olmak gerekli. Gerçekten de öyleymiş. Hem de ne sıradışı! Bu kadar farklı, bu kadar güzel ve bu sunulanlara bu denli makul hesap ödenen bir yer bulmak gerçekten zor. İşte gözlemlerim.
Uzakdoğu yemekleri hayatımıza Çin mutfağıyla girdi. O zamanlar bir veya iki Çin lokantası herkese yetiyordu. Sonra Çin lokantaları çoğalmaya başladı. Arkadan ilk Japon lokantaları geldi. Sonra suşi çok popüler oldu. Onun ardından da diğer Uzakdoğu ülkelerinin mutfakları tanınmaya başladı. Bunların başında Tayland geliyor, Thai yemekleri de beğenildi.
Çinli göçmenlerin sayesinde Batı’da uzun yıllar önce keşfedilen Çin mutfağının Ankara’daki müdavimlerinin sayısı son yıllarda büyük bir hızla arttı. Dünyanın en renkli ve sofistike mutfaklarından biri olan 5 bin yıllık Çin mutfağından örnekler sunan restoranların yanı sıra Çin yemeği malzemeleri satan dükkanlara da her geçen gün yenileri ekleniyor.
Çin’i daha yakından tanımama olanak veren bir daveti, daha doğrusu bir görevi, hem de yeri yıllardır merak ettiğim Uygur Sincan bölgesinde olunca, hemen kabul ettim. Coca-Cola’nın Çin bölümünde görevli, yaşları 25-35 arasında 100 yönetici ve çalışanla İpek Yolu’nun Urumçi ve Kaşgar bölümüyle Taklamakan Çölü’nde dört gün beraber olduk. İpek Yolu, şirket çalışmalarında mükemmeli aramanın nasıl ince ve uzun bir yol olduğunu anlatmak için kullanılabilecek etkin bir metafordu; meşakkatle refahı, rekabetle dayanışmayı aynı anda simgeliyordu.