Uzakdoğu’nun baskın mutfağı Çin

“Uzakdoğu”, aslında Batılılar tarafından uydurulmuş bir tabir. Aslında hepimiz birbirimize aynı mesafede yaşıyoruz; hiçbirimiz diğerinden “daha” uzakta değil.

Uzakdoğu ülkeleri, kültürel yapıları, gelenekleri ve alışkanlıklarıyla, cismen olan mesafelerinden daha uzaklar bizlere. Hayatı layığıyla yaşamayı bir sanat olarak algılamış ve bu sanatta ustalaşmaya çabalamış bir kültür. Ağırlıklı olarak Çin olmakla birlikte, Japonya, Kuzey ve Güney Kore, Tayvan ve Moğolistan’ı kapsıyor Uzakdoğu tanımı. Birbirlerine yakın oldukları için yemek kültürleri de birbirinden etkilenmiş. Tabii Çin hem tarihinin eskiliği hem de baskın yapısıyla diğerlerini en çok etkilemiş olanı; bu kesinlikle diğerlerinin kendine özgü tatları küçümsenebilir demek değil. Yine de hepsinde ortak olan özellikler var. Örneğin, bizim mutfağımızda ekmek ne demekse, orada da yağsız tuzsuz pirinç pilavı o demek. Ayrıca “noodle” adındaki şehriye de hepsinin ortak yanı. Şehriyenin yapıldığı malzeme, bölgenin iklimine göre değişiklik gösterse de, tarifler ve sunum şekli birbirine oldukça benzer.

Dediğimiz gibi, Uzakdoğu’nun en tanınan mutfağı Çin’e ait ve Çin mutfağını özel kılan öyle çok şey var ki?Mesela alışkın olduğumuzun aksine, karbonhidrat tabağı ana, protein tabağı ise yan yemek olarak sunuluyor.

Bu yüzden pirinç pilavı ve şehriyenin mutfakta büyük önemi var. Çin mutfağında yemeğe ve sofradakilere saygı temeldir. Herkesin kendi pilav ya da şehriye tabağı varken, ana yemekler ortak kaplarda sunulur. Yemeğe mutlaka herkes aynı anda başlar ve yeme aracı olarak “çopstik” kullanılır. Bu iki ince uzun çubuğu rahatça kullanabilmek için biraz pratik yapmak gerekli. Bu çubukları kullanırken de dikkatli olmanız gerek, mesela çubukları tabağınızdaki yemeğin ortasına saplayıp bırakmak yapılmaması gerekenler arasında, zira bu yalnızca ölülerin arkasından yenen yemek sırasında yapılan bir hareket. Yemek sonunda tatlı servisi olmuyor, onun yerine sindirimi kolaylaştırması ve iştahı tatmin etmesi için çorba servis ediliyor.

Fındıklı yılbaşı keki

8 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESİ 25 DAKİKA
PİŞİRME SÜRESİ 45 DAKİKA

MALZEME LİSTESİ
 4 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı) 
1 su bardağı tozşeker 
250 gr bitkisel margarin 
1 su bardağı kuru çekirdeksiz üzüm 
1 su bardağı ince çekilmiş fındık 
1 paket vanilya 
1,5 su bardağı un 
½ su bardağı kakao
1 paket kabartma 
4 çay kaşığı tarçın

YAPILIŞI : Margarini eritip ılıttıktan sonra derin bir karıştırma kabına aktarın. Üzerine oda sıcaklığında bekleyen yumurtaları ve tozşekeri ekleyip mikserin yüksek devriyle 5-6 dakika kadar çırpın. Vanilya, çekirdeksiz üzüm ve fındığı ekleyip tahta bir kaşık ya da tahta spatula yardımıyla karıştırın. Un ve kakaoyu da ilave edip kabartma tozunu katın.
Son olarak, tarçını serpiştirip malzemeler iyice karışıncaya kadar harmanlayın. Diğer taraftan, orta boy (25-30 santim çapında) bir kek kalıbını yumuşak margarinle iyice yağlayın. 4 çay kaşığı un ve 6 çay kaşığı tuzu kalıbın içine serpiştirin. Yaklaşık 6 çay kaşığı tozşekeri kalıbın içine serpiştirin. Kalıbı musluğun içine doğru ters çevirip şekerin fazlasını dökün.
Hazırladığınız kek harcını kalıba yavaş yavaş aktarın. Keki 5 dakika önceden 175 dereceye ayarladığınız fırında iyice kabarıncaya kadar, en az 40-45 dakika pişirip çıkarın. Üzerini çırpılmış kremşantiyle süsleyip, dilimleyerek servise sunun.
Yazarın Tüm Yazıları