Dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı olan TasteAtlas sitesinin 2020 yılı ödülleri belli oldu. Toplam 63 bin 402 oy sonucunda dünyanın en iyi 100 geleneksel lezzeti seçildi. Listede Türk lezzetleri önemli yer tutarken ikinciliği Adana kebabı aldı.
#TasteatlasMichelin yıldızlı Arkestra’ya çok ama çok bayıldım! Fransa, Lyon’daki Institut Paul Bocuse mezunu şef Cenk Debensason’un tabaklarında Fransız ekolünü fazlasıyla hissediyorsunuz. Ama öyle ağır soslara bulanmış proteinlerden bahsetmiyorum. Tam tersi, Fransız mutfak tekniklerinin biraz Uzakdoğu malzemeleriyle daha çağdaş halini düşünün…
#ArkestraEtiler’de açılan Arkestra’nın şefi Cenk Debensason, Michelin yıldızı almış pek çok şeften üstün. Üstün derken seçtiği malzemeleri, bunları yemekte nasıl ve ne oranlarda kullandığını ve pişirmedeki ustalığını kastediyorum. Aynı nedenle de Arkestra’nın geleceğinden korkuyor ve Cenk için endişeleniyorum. Neden mi, gelin size anlatayım...
#ArkestraBouillabaisse, Marsilya bölgesine özel balık güvecine verilen isimdir. Bouillabaisse, pırasa, soğan, domates, kereviz, patates gibi sebzeler et suyu ile birlikte haşlanır ve balıkla birlikte servis edilir. Et suyu geleneksel olarak rouille, zeytinyağı, sarımsak, safran ve kırmızı biberden yapılmış bir mayonez ile ızgara ekmek dilimleri üzerinde sunulur. İşte, Bouillabaisse nedir, malzemeleri nelerdir? İşte, o detaylar
#BouillabaisseTam ismiyle Provence-Alpes-Côte d’Azur’un kendine has bir çekiciliği var. İnsanı ortaçağda gibi hissettirip o zamandan beri gelen asaletini vakur bir şekilde önünüze seriyor. Başta Van Gogh, Cézanne gibi birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş kasabaları, lavanta tarlaları, görkemli şatoları, üzüm bağları, Akdeniz lezzetleriyle hem taşralı hem de stil sahibi. Bahar aylarıysa bölgeyi keşfe çıkmanın en güzel zamanı.
#Ebru Erkeİki yılın ardından ilk Avrupa seyahatimi geçen hafta gerçekleştirdim. Vakit kısıtlıydı ama Brüksel’in özlediğim klasiklerinin tadını çıkaracak kadar yeterliydi. 48 saat içinde Brüksel’de birlikte bir gastronomi turu atalım ve şehrin lezzetli yüzünü görmek için neler yapmak lazım, bir bakalım…
#BrükselBir şeyin geleneksel olması iyi veya doğru olduğu anlamına gelir mi? Zor bir soru. Kestirme bir cevabı yok. Ama nedense ‘gelenek bu’ deyince akan sular durur. Konu kapanır. Halbuki o geleneği sürdürmenin yarardan çok zarar getireceği birçok düzenleme de var günümüzde.
#YazarÇocukluğunuzun yemeklerini bulamamaktan mı şikâyetçisiniz? Yalnız değilsiniz. Damak tadı olan herkes aynı dertten muzsdarip. Hem bizde hem başka ülkelerde... Fransızların klasik yemeklerinin otantik halini de artık lokantalarda bulmak çok zor. Örneğin; balık çorbası...
#YemekFransa'nın gözde liman kenti olan Marsilya, aynı zamanda ülkenin ikinci büyük şehri olarak biliniyor. Her bir köşesinde tarih ile iç içe olacağınız yapılarla karşılaşacağınız bu şehirde şık ve bohem kavramının bir arada sunulduğunu görebilirsiniz. İşte Marsilya gezi rehberi..
#Marsilya Gezi RehberiDünya gastronomisinin tepesinde şu sıralar ciddi bir kriz yaşanıyor. Medyatik şefler farklılık yaratmak için bazen ilginç gözüken, Instagram’da iyi duran ama garip işler yapıyorlar. Marsilya’da üç Michelin yıldızlı Le Petit Nice lokantasının şefi Passedat da bu tuzağa düşmüş.
#Le Petit NiceFransa’nın güneyindeyiz yine bu hafta, İtalya’ya yakınız. Buraların mutfak kültürüne, İtalyan gustosu ve Fransız disiplini hâkim. Deniz kenarındayız, canımız balık çekti, ama bizim usul; roka salataları, soğuk mezeler, beyaz peynir kavun ikilisi, ara sıcaklar ve ızgara balık değil bu kez muhabbet… Sahilden güzel ve sakin bir yolla kısa bir yolculuk yapacağız. Şehir merkezinde değil bu lokanta.
#FransaBizde enfes taskebabı, Macaristan’da gulaş, Fransa’da boeuf bourguignon… Dünya mutfaklarının ortak lezzeti o: Yahni. Fatih Sultan Mehmet’in favorisi ‘zırba yahnisi’nden ünlü şef Gordon Ramsey’nin safranlı bouillabaisse’ine bu konuda gelmiş geçmiş en ünlü tabakları tanıyalım.
#YahniTavşanın suyunun suyundan çorba yapmak gibi olacak, üç hafta boyunca Fransız Rivierası’nı yazmak okuru biraz bayacak ama iki hafta boyunca Nice’i anlatıp da Cannes ve Monte Carlo’yu anlatmamak, Cap d’Antibes’den, Juan-les-Pins’den, Eze’den söz etmemek olmazdı.