Paylaş
Almanya’da Mosel Nehri çevresi dünyanın en şanslı bölgelerinden biri. Nehrin etrafındaki yamaçlara kurulu bağlarda dünyanın en zarif Riesling üzümünden beyaz şaraplar üretiliyor. Aheste aheste akıp giden nehirde rengârenk ördekler ve kuğular cirit atıyor. Yöre halkı genelde iki katlı, bahçeli evlerde yaşıyor. Bizim kaldığımız Traben-Trarbach kasabası peri masallarını andırır gotik yapılarla dolu. Tarih boyunca Mosel Nehri üzerinde gelişen ticaret, farklı kültürleri bir araya getirmiş. Belki bu yüzden yöre insanının ufku genişlemiş. Hoşgörü ve nezaket istisna değil, genel kural. Herhalde doğanın bu kadar güzel ve yaşamın dingin olması da insanları olumlu etkiliyor.
Pünderich kasabasının karşısındaki Marienburg’a gidin. Solda şarap bağlarını seyrede seyrede kuleye çıkın. Hem solunuzda hem sağınızda Mosel Nehri...
Mosel Nehri çevresi dünyanın en şanslı bölgelerinden biri.
Biz otelde değil, Airbnb’den bulduğum bir evin zemin katında kalıyoruz. İki yıldızlı otel fiyatında çünkü manzaralı değil. Olmasın. Rahat, konforlu ve ergonomik. Bir de minik bir teras var önünde. Sabah burada oturup kitabınızı okuyarak kahvenizi yudumlamak çok keyifli.
Günde iki kez ciddi yemek yemek benim için yaşamın hazlarından birini cefaya dönüştürüyor. Öğlenleri hafif geçiştiriyoruz. Üç gün için üç lokanta seçiyorum. Harika çıkıyorlar. Özellikle birinci ve üçüncü düzeyinde lokantaların ülkemizde olmasını ne çok isterim!
Schloss Monaise
Şef, klasik Fransız mutfağına çok hâkim
Karl Marx Müzesi’nin bulunduğu Trier kentinin eteklerindeki bu lokanta bir at çiftliğinin hemen berisindeki konağın ilk katında. Romantik. Beyaz saçlarını atkuyruğu yapmış şefin klasik Fransız mutfağına çok hâkim olduğu pişirmedeki ustalığından ve sosların kalitesinden belli. Adı, Hubert Scheid. Bize mönüde yazılı olmayan, senenin ilk beyaz kuşkonmazını öneriyor. Üzerinde Fransa’da bile zor bulunur kalitede bir ‘Hollandaise’ sos. Arkasından şu ana kadar tattığım en iyi ıstakoz ravioli. İçindeki iri ıstakoz parçaları sulu, istakoz kafa ve kabuklarından elde edilen sos mükemmel. Bunun arkasından gelen Fransız balık çorbası ‘bouillabaisse’in taze kaya barbunuyla kayda değer bir yorumu. Son olarak da klasik tereyağı (‘beurre blanc’) sosuyla damakta iz bırakan bir morina balığı. ‘Garni’leri yazmıyorum bile ama detaylara çok önem verilmiş. Çikolata sufle de çok başarılı. Çok iyi seçilmiş Fransız ve Alman şarapları da uygun fiyatlarda. Tek eksik, güler yüzlü servis.
Reiler Hof
Hem ortam sıcak hem de servis güler yüzlü
Reil kasabasındaki bu ünlü lokanta takdire şayan. Hem ortam sıcak hem de servis güler yüzlü. Fiyat-kalite dengesi de çok iyi. Dana carpaccio ısmarlarsanız, ülkemizdeki düzeyin en az iki gömlek üstünde olduğunu görürsünüz. Giriş yemeği olarak; altında taze ıspanak sote ve çamfıstığıyla sunulan dana uykuluk da tavsiyem. Ana yemek olaraksa bizim çimçim karides ve tereyağından bir sosla sunulan taze dilbalığı... Eşimin istediği şarap sosunda pişen dana yanağı da çok iyi. Tatlı olarak ‘elma strudel’... Şarap olaraksa yukarıda bahsettiğim Marienburg bağlarından sek bir Riesling.
Waldhotel Sonnora
Ülkenin en iyi iki lokantasından biri
Kanımca Almanya’nın en iyi iki lokantasından biri. Benim sıralamamda dünyada ilk 20’ye hatta muhtemelen ilk 10’a girer. Şef, Michelin üç yıldızlı şeflerin çoğu gibi uçakta yaşamıyor. Hep işinin başında. Tadım hoşlukları olağanüstü ve bunlarla bir kadeh şampanya şart. İsterseniz ısmarladığınız her yemekle farklı bir şarap eşleştirmesi mümkün. Avusturyalı somölye hanım işini iyi biliyor. Ben giriş olarak jumbo denizkereviti alıyorum. Tatlı bir Riesling ile sote edilmiş hindibağ; zencefil ve limon soslu. Hanımın tercihi üzerinde 20 gram emperyal altın havyarlı dana tartar yani çiğ et. Altında çıtır patates ve Piemonte danasından gelen çiğ etle havyar arasında bir nevi kaymak (taze krema)... Ana yemek olaraksa ben lahana yaprağına sarılı pişen ve iç organları ‘crostini’ üzerinde servis edilen trüf soslu güvercin alıyorum. Gastromondiale skalasında 20/20. Eşimin istediği trüf soslu ayak paça, uykuluk ve kaz ciğeri üçlemesi de 20/20. Tatlı olarak iki kişilik, bulut gibi hafif sufle de harika. Ucuz değil ama Fransa’daki bu düzey Michelin üç yıldız lokantaların yarı fiyatına.
Waldhotel Sonnora, ucuz değil ama Fransa’daki bu düzey Michelin üç yıldız lokantaların yarı fiyatına...
Paylaş