Paylaş
Belçika’nın milli yemeği moules mariniere, yani tencerede midye. İri kara midyelerin tereyağı, arpacık soğanı, maydanoz ve beyaz şarapla pişirilmesiyle hazırlanan moules mariniere’in en klasik servis biçimi, yanında kızarmış patatesle olanı. Yiyebileceğiniz çok yer var ama en iyileri geleneksel bir aile işletmesi olan La Belle Maraichere ve yine 1930’dan beri açık olan François. Her iki restoranda da tereyağında pişirilmiş limon soslu dilbalığı yani sole meuniere de mutlaka denemeniz gerekenlerden.
Frites yani patates kızartmasının tadı Brüksel’de bir başka. Öncelikle patatesin cinsi, sonra da pişirme tekniği onu ayrıcalıklı kılan faktörler. Patates kızartması deyip geçmeyin, bitkisel değil hayvansal yağlarda çift kızartma yapılan bu çıtır patatesler şehirde önemli bir kültür, hatta babadan oğula geçen bir meslek. Adım başı patatesçiye rastlamak mümkün. Ama siz seyyar arabasında satan ve üç kuşaktır bu işi yapan Friture de Corte’yi bulun. Yeri sürekli değişiyor, güncel yerine Facebook’ta @Friture De corte adresinden bakabilirsiniz. Maison Antoine da iyi bir alternatif.
Bir diğer Belçika ünlüsüyse waffle. Ama aklınıza bizdeki gibi üzeri envai sosla, meyveyle süslenmiş olanlar gelmesin. Burada o tarz waffle’lar pek de hoş karşılanmıyor. Günlük koşuşturma sırasında sokak aralarındaki tezgâhlara uğrayıp yalnızca bir tutam pudra şekeriyle ‘sade waffle’ atıştırmak şehrin rutinlerinden. İki çeşit Belçika waffle’ından biri olan Liege, kalın bir hamura ve gevrek bir dokuya sahip. Pişirildiğinde waffle’a tatlı bir aroma vermesi için hamura karamelize şeker konuyor. Brüksel tipi olarak adlandırılan diğerleriyse daha yumuşak ve hafif bir dokuda. Kentin güney tarafında kalan Bois de la Cambre parkındaki waffle’cılar pek ünlü. Eski şehir merkezinde en iyisi Dandoy.
Çikolatanın bir sanat olarak görüldüğü ülkenin en iyi çikolatacıları da Brüksel’de. Ünlü devlet adamlarının favori markası olarak bilinen Mary Chocolaterie, Brüksel’in kalbinde. Çikolata butikleriyle tanınan dünyaca ünlü Pierre Marcolini’nin mücevher işler gibi tasarladığı çikolatalarını kentin farklı yerlerindeki dükkânlarından satın alabilirsiniz. Kuzey Avrupa’nın ilk organik çikolatacısı Belvas, glütensiz ve şeker ilavesiz ödüllü çikolatalarıyla biliniyor. Passion Chocolat ise yüksek kakaolu ve tek ülke menşeli çikolatalarıyla tanınıyor. Dünyaca ünlü Galler Chocolatier’in pralinli çikolataları da en iyiler arasında.
İyi bir bistro’da iyi bir yemek istiyorsanız ilk adres Comme Chez Soi. 1926’dan bu yana açık olan restoranın başında şu an beşinci kuşak var. Kaz ciğeri, biberiyeli tavşan, denizkestaneli ve bouillabaisse soslu barbun balığı mekânın klasik lezzetlerinden. Bir diğer alternatif olan Le Chalet de la Foret ise klasik Belçika mutfağına ufak modern dokunuşlar yaparak size sunuyor. l’Ogenblik ise 19’uncu yüzyıl galerilerinden biri olan Gallerie St. Hubert’da. Deniztarağı carpaccio ve ıspanak eşliğinde servis edilen morina, restoranın favori deniz ürünlerinden.
Özel bir şef restoranı deneyimi için BonBon ve 50 Best Restaurants listesinde 36’ncı sıradaki Hof Van Cleve iki alternatif. Belçikalı şef Peter Goossens yerel malzemelere olağanüstü ve sıradışı tekniklerle sınıf atlatmasıyla tanınıyor.
12’nci yüzyılda, temiz içme suyu kolaylıkla bulunmuyorken Belçika’da düşük alkollü biralar su yerine içilen sıhhi alternatiflermiş. Hatta manastırlarda keşişler toplanan bağışlarla bira üretip dağıtımını yaparlarmış. Günümüzde, dünyada yalnızca 10 manastırda üretilen ve haliyle dünyanın geri kalanında pek bulunmayan Trappist birası hem kültürel hem de gastronomik olarak ülkenin en iyi ürünlerinden. Menüsünde 2 binden fazla bira çeşidi sunarak Guinness rekorunu elinde tutan Delirium Cafe günün her saati dolup taşan kalabalığından anlaşılacağı üzere şehrin en popülerlerinden.
Belçika’ya giderken
Seyahat takviminizi hazırlarken bunlara dikkat!
2015 yılından beri sonbaharın ilk haftası başlayıp 10 gün boyunca süren ‘eat! Brussels, drink! Bordeaux’ etkinliği, sadece yemek ve içecekleriyle değil görkemli ışıklandırmalarıyla ve kendinizi bir kır partisinde hissettiren çadırlarıyla size bir görsel ziyafet yaşatıyor. Brüksel’in en iyi şefleri imza yemeklerini sunmak için her yıl bu festivalde bir araya geliyor. Belçikalı şeflerin yanında Bordeaux bölgesinden gelen 50’den fazla şarap üreticisi de bu etkinliğin önemli bir parçası.
Her yıl mayıs ayında üç gün düzenlenen ‘Food Truck Festival’ 100’den fazla seyyar yemek arabası ve karavanlarıyla dünyada eşine az rastlanır bir eğlence sunuyor. Sokak lezzetlerinden şef dokunuşlu atıştırmalıklara kadar yüzlerce çeşit yemek bulmak mümkün.
Paylaş