Geçen hafta bir yılı geride bırakırken tattığım ve beğendiğim lezzetler arasında Türkiye’den öne çıkanları paylaşmıştım. Bu hafta da yurtdışı seyahatlerimde deneyimlediğim ve unutamadığım tatları paylaşmak istiyorum. Tıpkı geçen haftaki gibi sıralamam 1’den 10’a değil, hepsi eşit…
#GastronomiŞef restoranlarının menülerinde başrol oynuyor, vegan mutfaklarda protein yerine kullanılıyor... Evde çorbadan soteye, makarnadan tarta pek çok tarifte kendine yer buluyor. Tazesinin yanı sıra kurutulmuşu ve turşusu başta olmak üzere her halini de artık raflarda bolca görmeye başladık. Mikolog Jilber Barutçiyan ülkemizde yetişen yenebilir yerel mantarları ve doğadan toplamak isteyenlere işin püf noktalarını anlattı. Şemsa Denizsel ve Gastronometro şefleri leziz mantarlı tariflerini paylaştı.
#MantarEn sevdiğim yemeğin ne olduğu ruh halime ve mevsime göre değişiyor. Bazen kalamar, bazen Konya usulü tandır... Kimi zaman kalkan çeker canım, kimi zaman tereyağlı pilav... Ama ata tohumundan meyve dediniz mi akan sular durur. Olgun, adeta çürümeye yüz tutmuş ama fermante olmamış meyve aşkım konusunda kendimi yalnız hissediyordum ancak gerçek öyle değilmiş. Okuduğum bir yazıdan bu tutkumun insanlık tarihinin başlangıcına dayandığını öğrendim.
#Fermante MeyveBir yılı daha geride bırakırken geçen yılın en heyecan verici gurme rotalarını ve başarılı gastronomi etkinliklerini sizlerle paylaşmak isterim. Aromatik otlarla 4 günde hazırlanan sos, ayvalı lahmacun, vişneli küflü peynir, lüfer tuzlama ve ardından yola çıkılacak daha nice yemek var.
#GASTRONOMİTürk mutfak kültürünün gelecek nesillere aktarılabilmesi için yerel malzemelerimizi tanımak, onların geçmişten bugüne hikâyesini bilmek, özelliklerini tabaklara en iyi şekilde yansıtabilmek önemli. Bu amaçla yerel değerlerin mutfaklarda sürdürülebilirliğini sağlamak için şef Şemsa Denizsel işbirliğinde özel bir projeye imza atan Metro Türkiye, dört etaptan oluşan ‘Yerelin İzinde’yi hayata geçirdi. Boğaz lüferiyle başlayan projenin ikinci ayağında Aydın kestanesi var.
#Aydın KestanesiYerel değerlerimizin mutfakta daha fazla kullanılmasını sağlamayı amaçlayan ‘Yerelin İzinde’ projesinin ilk ayağı Boğaz lüferi içindi. Şef Şemsa Denizsel’in İstanbul’a has bu balıkla hazırladığı lezzetleri tattık. Dışını tuz ve şekerle kaplayıp bir süre dinlendirdikten sonra ince ince dilimlediği ‘lüfer tuzlama’ çok lezzetliydi. Ana yemekteyse Osmanlı’dan esinlenerek hazırladığı lüferli pilav vardı.
#Şemsa DenizselYerli Malı Haftası olarak hafızalarımızda yer edinen Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası yarın başlıyor. İlkokulda öğrencilerin sınıfa yöresel ürünler getirip şiirler okuyarak kutladığı bu özel gün son yıllarda biraz unutulsa da coğrafi işaret tescilli ürün listemiz her geçen sene biraz daha genişliyor, yerel malzeme kullanmanın önemi giderek artıyor.
#Yerli MalıHer yıl hevesle beklediğimiz balık sezonu geldi, av yasağı bitti. Ama bu yıl ağa takılanları bulabilecek miyiz, çiftlik balığı mı yiyeceğiz? Balığın boyundan denizlerdeki kirliliğe kafamızda pek çok soru var. Cevaplarını, balık için güvenle alışverişin yollarını öğreniyoruz.
#Balıkİstanbul'da Şile bezinden sonra başvurusu yapılan 2’nci coğrafi işaret ürünü lüfer oldu. Boğaz lüferi için hazırlanan ‘Coğrafi İşaret’ başvuru dosyası bakanlığa gönderildi. Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite simgesi olarak biliniyor. TÜRKPATENT, TOBB ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın destek ve katılımıyla 2'nci İstanbul Coğrafi İşaret Zirvesi düzenlendi. Güneşli’deki Gastronometro’da düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Massimo Gaiani, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, TOBB ve İTO yetkilileri katıldı.
#LüferTürkiye’ye gelen yabancılar yemeye doyamıyor, yurtdışına giden Türkler en çok onları özlüyor. Döneri, kebabı, çiğköftesi, lahmacunu bir yanda, kuru fasulyesi, mantısı, karnıyarığı öbür yanda… Her biri başlı başına ülkeyi sevme sebebi... Peki en iyisi hangisi? Hurriyet.com.tr okurlarına sorduk. Oylamaya 45 bin kişi katıldı, birinci yaprak sarma oldu. Bununla yetinmedik, yemek yazarlarımız Mehmet Yaşin ve Vedat Milor’dan favorileri öğrendik, Türkiye’nin önde gelen şeflerinden görüşlerini aldık. Yemeksepeti.com rakamlarına baktık. Akademisyenlerden, yemek yazarlarından Türk mutfağını neyin özel kıldığını öğrenmeye çalıştık. İşte Hürriyet Pazar’ın dev yemek dosyası…
#ÇiğköfteKışın hamsi, istavrit, mezgit, levrek, kalkanla başlayan sezon, havalar ısındıkça barbunya, tekir, kılıçbalığı, sardalya, lüfer, palamut, çipura ve uskumruyu tezgâha taşır. Bu tezgâhlarda tazesi dışında tütsülenmiş çirozu, salamura lakerdayı da bulmak mümkündür. Gelin balık pazarlarını turlayıp alışveriş yapalım...
#TazeNecmi Sönmez küratörlüğünde Edip Cansever’in aynı adlı şiirini odağına alan ‘Düş Suda’ sergisi, Borusan Contemporary koleksiyonundan 60’a yakın eseri bir araya getiriyor. Perili Köşk’ün İstanbul Boğazı’yla ilişkisinin altını çizen ve mekânsal sınırları aşan sergi, Kuruçeşme Parkı’ndan Emirgan’a Boğaz hattındaki belli noktalara yerleştirilen QR kodlar aracılığıyla 360 derece sanal turla deneyimlenebiliyor. Ayrıca sergide yer alan videolar, İstiklal Caddesi’ndeki Borusan Müzik Evi’nin vitrininden de izlenebiliyor.
#Borusan ContemporaryHem seyyah hem gurme... Atlas dergisini çıkardı, gazete, dergilerde gastronomi yazıları yazıyor, TV’lerde “lezzetli” programlar yapıyor. Bir keresinde Hürriyet gazetesinde sardalya balığına aşk mektubu yazmışlığı bile var. İkilemli soruların bu haftaki konuğu Cem Yılmaz’ın şovlarına bile konu olmuş Mehmet Yaşin. Sormaz olur muyum, onu da sordum, başlık da oradan çıktı zaten...
#Cem YılmazHem seyyah hem gurme... Atlas dergisini çıkardı, gazete, dergilerde gastronomi yazıları yazıyor, TV’lerde “lezzetli” programlar yapıyor. Bir keresinde Hürriyet gazetesinde sardalya balığına aşk mektubu yazmışlığı bile var. İkilemli soruların bu haftaki konuğu Cem Yılmaz’ın şovlarına bile konu olmuş Mehmet Yaşin. Sormaz olur muyum, onu da sordum, başlık da oradan çıktı zaten...
#O MuYeryüzünde her 13 dakikada bir, bir canlı türü için kıyamet yaşanıyor. Yani bir tür sonsuza kadar yok oluyor. Bunun en önemli nedeni, doymak bilmeyen hırslarımız, tüketim alışkanlıklarımız ve gezegenimizin yaşadığı sorunlara duyarsız kalmamız. Öte yanda da bir canlının hayatı için varını yoğunu ortaya koyan, gece gündüz çalışan, yeri geldiğinde kapı kapı dolaşan, günlerini, aylarını hatta yıllarını bir canlıya adayan güzel insanlar var. İşte en kıymetlilerimizin kaderini değiştiren hayvanseverlerin ilham veren hikâyeleri...
#Doğa Kahramanları