İran’da göstericilerin “Şah geri dönsün” sloganları attığı bir dönemde, Pehlevi Hanedanı’nın son temsilcisi olan veliaht Prens Rıza Pehlevi, sürgünde olduğu ABD’de Hürriyet Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel’e konuştu. Pehlevi, “Bugün İran’da birleştirici bir sese ihtiyaç var, o ses benim” dedi.
#HtvozelGünlerdir gözümüz kulağımız komşumuz İran’da ve yeni bir özgürlük arayışıyla, rejim karşıtı sloganlarla, 40’tan fazla şehirde ölüm pahasına sokağa dökülen halkında. ‘Diktatöre ölüm’ sloganlarının hedefindeki isim, İran’ı demir yumrukla yöneten dini lider Ayetullah Hamaney şaşırtmadı; protestoları dış güçlerin kışkırttığına hükmetti. Rejim yanlıları da sokağa çıktı. Giderek kötüleyen ekonomik koşulların tetiklediği ve 2009’daki Yeşil Devrim hareketinden farklı olarak taşrada yükselen yeni protesto dalgası, ülkede gerçek anlamda bir siyasal değişim sürecinin önünü açar mı tahmin etmek güç. İran’daki son eylemlerin sürprizi ise muhafazakârlığıyla bilinen şehirlerde, ülkede yıllarca Batı’nın güçlü desteğiyle modern ve laik bir yaşam tarzını empoze eden devrik İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi lehine sloganlar atılmasıydı. Öyle ki, bu teveccühten Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin oğlu, sürgündeki hanedanın son temsilcisi Prens Rıza Pehlevi de nasibini aldı. Prens Pehlevi, 1979 yılında babasını deviren devrimden beri hanedanın diğer üyeleri gibi sürgünde yaşıyor. Mısır, Fas, Fransa; pek çok ülke dolaştıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşmiş. Kendisini uzun yıllardır yaşadığı Washington’da buldum. Yardımcısının röportajı yapacağımız mekâna Pehlevi Hanedanı’nın bayrağını getirdiğini görünce içimden “2018 yılında hâlâ Şah rejimine övgüler düzmekten başka söyleyecek şeyi yok mu acaba?” diye hayıflandığımı itiraf etmek isterim. Oysa konuştukça ortaya çıktı ki İran için hayalini kurduğu, babasının hanedanı değil, laik parlamenter bir demokrasiymiş. Geçmişini inkâr etmeden önerdiği siyasi metotla babasıyla, dedesiyle arasına mesafe koymaya çalışan bir Pehlevi çıktı karşıma. “Bugün İran muhalefetindeki farklı grupları birleştirecek ses benim” gibi iddialı bir misyonun peşinde bir Pehlevi…
#İranÖzellikle belli bir neslin çocukları kendilerine anlatılan masallarla büyümüştür bilindiği gibi. Genellikle de sonu mutlu biten ve o mutluluğun sonsuza kadar sürdüğü masallardı bunlar.
#Farah PahlaviO bir zamanlar sadece ülkesinin değil bütün dünyanın merak ve beğeni dolu gözlerle izlediği gencecik bir kadındı. Aralarındaki büyük yaş farkına rağmen ülkesinin hükümdarı olan orta yaşlı adamın kalbini çalmıştı. Onunla, kelimenin tam anlamıyla "binbir gece masalları" gibi bir törenle hayatını birleştirdi.
#Farah PehleviHiç kendinizi bir kraliyet ailesi üyesi gibi düşündüğünüz oldu mu? Tahtıyla, tacıyla, çeşit çeşit mücevheriyle ve elbette getirdiği ayrıcalıklarla. Büyük olasılıkla ilk anda kulağa çok güzel gelen bir hayal. Peki işin iç yüzü? Yani her şey dışarıdan göründüğü gibi kusursuz ve güzel mi? Öyle bir ortamda her türlü sorundan uzakta sadece keyifli anılar biriktirildiğini mi düşünüyorsunuz?
#Prens HarryDüğünleri nasıl bilirsiniz? Peki ya toplumun gözü önündeki ailelerin düğünlerini? Eğer bu tür gösterişli etkinlikleri uzaktan da olsa izlemeyi seviyorsanız, sizin için hareketli günler başlıyor demektir. Çünkü bu yıl hem ilkbahar hem de yaz aylarında, büyük olasılıkla bütün dünyanın ilgisini çekecek ve uzun süre konuşulacak iki tane düğün var.
#Kraliçe RaniaDünyanın gözü uzun süredir İngiliz kraliyet ailesinin üzerinde. Haklarında, Hollywood ünlülerini aratmayacak kadar çok haber yapılan aile bu kez skandal bir olayla gündemde. Kraliçe 2. Elizabeth ile eşi Prens Philip'in ortanca oğlu Prens Andrew, hakkında açılan cinsel taciz davası nedeniyle sıkıntıdaydı. Uzun süredir tartışılan bir konu da dün gece sonuca bağlandı.
#Prens Andrew'nun Unvanları Alındı'Onlar erdi muradına...' Bu cümle, peri masallarının değişmez sonunu ifade eder birçok kişi için. Güzel kız ve yakışıklı prens evlenirler ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar. Ama bu sadece masallarda olur, gerçek hayatta ise pek bir karşılığı yok.
#Kraliyet TrajedileriYolu krallar, kraliçeler, Hollywood yıldızları, kitlelerin hayran olduğu büyük sanatçılarla kesişti. Saraylarda ağırlandığı da oldu, çok şöhretli kişileri masasında ağırladığı da... Elçin Gümrükçüoğlu, diplomat eşi Rahmi Gümrükçüoğlu’yla birlikte İstanbul’da başlayan; Ankara, Kahire, Tahran, Strasbourg, Londra ve Girne’de devam eden hayatını ‘Sefire’ kitabında anlattı.
#Elçin GümrükçüoğluAltı yaşında Sofya’da kral, dokuz yaşında Mısır’da sürgün... 50 yıl sonra yeniden Bulgaristan’da, bu kez başkakan olarak omuzlarda... Roman gibi, fırtınalarla geçen bir hayat... Yazarımız Prof. Dr. İlber Ortaylı, Bulgar Kralı 2. Simeon’la buluştu, röportaj yaptı. Sıradışı ikili, 2. Dünya Savaşı’ndan eski İran Kraliçesi Farah Diba’ya, Demirperde yıllarından Osmanlı ailesinin sürgün günlerine, tarihin derinlerine daldı.
#İlber OrtaylıFederico Fellini’nin, Orson Welles’in filmlerinde oynadı. Ömer Şerif yakın dostuydu. Prenses tacı giydi, lakabını Zeki Müren taktı. Ve Bağcılar’da bir hastanede 74 yaşında aramızdan ayrıldı. Geriye efsane bir kadının inanılmaz yaşamöyküsü kaldı.
#Romalı Perihan'dan Acı Haberİran’da 1979’da kanlı bir ayaklanmayla devrilen Şah ailesinin üzerindeki ‘lanet’, bir kurban daha aldı. İslam devrimi sonrası ülkesinden sürülen Şah Pehlevi, Mısır’da kanserden öldü. Kızları Prenses Leyla, 10 yıl önce aşırı dozda ilaç aldıktan sonra can verdi. Ve kız kardeşinin ölümüne dayanamayan, Şah’ın küçük oğlu Ali Rıza Pehlevi de, ABD’deki evinde, başına sıktığı tek kurşunla ‘dayanılmaz hayatı’na veda etti.