Belçika Prensi'nin Müslüman olma niyeti
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2009 16:28
Belçika basını, Kral 2. Albert'in "sorunlu ve isyankar", kraliyet tahtına çıkmasının engellenmesi için önlemler alınan oğlu Prens Laurent'ın geçmişte İslam dinini seçmek istediğini ortaya çıktı.
Basın, Monarşi uzmanı Jan Van Den Berghe'nin yeni yazdığı bir kitabı kaynak gösterirken, haberini, Prens'in eski danışmanı Noel Vaessen'in açıklamalarına da dayandırdı.
Prens Laurent'ın, 2000-2002 yıllarında sık sık gittiği Moritanya'da bir kadına aşık olduğu ve o dönemde Müslüman olmaktan söz ettiği belirtiliyor.
Jan Van Den Berghe, kitabında, Kraliyet ailesinde "asi" olarak nitelendirilen ve büyük sorunlar yaratan Prens Laurent'ın, "İslam'ı siyasi amaçlarla kullanmak ve Belçika'daki 500 bin Müslümanın prensi olmak istediğini" ileri sürdü.
Laurent, 2003 yılında, bir Belçikalı ile Katolik törenle evlenmiş ve 2004 yılında doğan ilk kız çocuğuna Müslüman bir "isim babası" seçeceğini duyurarak "skandal" yaratmıştı. Söz konusu isim babasının, son İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi olmasının düşünüldüğü açıklanmış, büyük baskı gören Prens, birkaç gün sonra, "Dışişlerine sorun yaratacak bir vaftiz babası seçmeyeceği" sözü vermişti.
Prens Laurent'ın "Müslüman vaftiz babası" girişimini eleştiren basın, karikatürlerle, "Prens'in, kızına Müslüman vaftiz babası olarak Usame Bin Ladin'i seçmemesinin bir şans olduğunu" anlatmıştı.
TRAFİK CANAVARI
Kraliyet ailesinin "sorunlu ve isyankar" çocuğu olarak tanınan, gelecekte kraliyet tahtına çıkmasının engellenmesi için önlemler alınan Prens Laurent'ın "trafik canavarı" olarak nitelendirildiği de biliniyor.
Laurent, yakın geçmişte, Anvers-Hasselt kentleri arasındaki otoyolda, önünde giden jandarma ekip arabasını saatte 200 kilometre süratle geçerek gözden kayboldu.
Jandarmalar, Prens'in Subaru Impreza marka arabasını izleyebilecek yetenekte taşıtları bulunmadığını belirttiler ve Kraliyet Sarayına ceza faturası göndermekle yetindiklerini ifade ettiler. Yasalar, bu durumda, suçüstü yakalandığı takdirde, sürücünün ehliyetine olay yerinde el konulmasını ve dava açılmasını öngörüyor.
Brüksel-Liege otoyolunda, para taşıyan bir zırhlı banka aracına eşlik eden jandarmalar da Prens'in Ferrari marka otomobiliyle, sataşkan bir şekilde kendilerini süratle solladığını, "yüksekten gelen emir" nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini bildirdiler.
Belçika Prensi'nin, bir süre önce, Brüksel'de, önünde bulunan taşıtı sollamak için kaldırımlara çıktığı, sürekli klakson çaldığı ve aşırı sürat yaptığı gerekçesiyle ceza ödediği duyuruldu.
Prens Laurent, Brüksel şehir merkezinde, azami süratin 50 kilometre olduğu bir yolda, Ferrari arabasıyla 146 kilometre süratle giderken de radara yakalandı. Ehliyeti iptal edilmeyen Prens'e, "kraliyet indirimli" para cezası kesildiği, faturanın saray tarafından itirazsız ödendiği bildirildi.
Prens Laurent, bir başka olayda, trafik kurallarına saygı göstermediği gerekçesiyle taşıtını durduran polislerden kaçarak kurtulmayı denedi. Prens, Brüksel merkezindeki şehir trafiğinde başarılı olamadı ve arabasıyla 200 metre mesafe yapabildikten sonra yakalandı.
Yetkililer, Prens'in uyarıldığını ve senatör sıfatı taşımasına rağmen, sadece babası Kral 2. Albert'in yasalardan muaf tutulduğunun kendisine hatırlatıldığını, suçların devamı halinde ehliyet iptalinin söz konusu olabileceğini bildirdiler.
Prens'in babası Kral 2. Albert de geçmişte, motosikletiyle aşırı hız yaparken polise yakalanmış, dokunulmazlığı nedeniyle ceza görmemişti.
Prens Laurent'ın, 2000-2002 yıllarında sık sık gittiği Moritanya'da bir kadına aşık olduğu ve o dönemde Müslüman olmaktan söz ettiği belirtiliyor.
Jan Van Den Berghe, kitabında, Kraliyet ailesinde "asi" olarak nitelendirilen ve büyük sorunlar yaratan Prens Laurent'ın, "İslam'ı siyasi amaçlarla kullanmak ve Belçika'daki 500 bin Müslümanın prensi olmak istediğini" ileri sürdü.
Laurent, 2003 yılında, bir Belçikalı ile Katolik törenle evlenmiş ve 2004 yılında doğan ilk kız çocuğuna Müslüman bir "isim babası" seçeceğini duyurarak "skandal" yaratmıştı. Söz konusu isim babasının, son İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi olmasının düşünüldüğü açıklanmış, büyük baskı gören Prens, birkaç gün sonra, "Dışişlerine sorun yaratacak bir vaftiz babası seçmeyeceği" sözü vermişti.
Prens Laurent'ın "Müslüman vaftiz babası" girişimini eleştiren basın, karikatürlerle, "Prens'in, kızına Müslüman vaftiz babası olarak Usame Bin Ladin'i seçmemesinin bir şans olduğunu" anlatmıştı.
TRAFİK CANAVARI
Kraliyet ailesinin "sorunlu ve isyankar" çocuğu olarak tanınan, gelecekte kraliyet tahtına çıkmasının engellenmesi için önlemler alınan Prens Laurent'ın "trafik canavarı" olarak nitelendirildiği de biliniyor.
Laurent, yakın geçmişte, Anvers-Hasselt kentleri arasındaki otoyolda, önünde giden jandarma ekip arabasını saatte 200 kilometre süratle geçerek gözden kayboldu.
Jandarmalar, Prens'in Subaru Impreza marka arabasını izleyebilecek yetenekte taşıtları bulunmadığını belirttiler ve Kraliyet Sarayına ceza faturası göndermekle yetindiklerini ifade ettiler. Yasalar, bu durumda, suçüstü yakalandığı takdirde, sürücünün ehliyetine olay yerinde el konulmasını ve dava açılmasını öngörüyor.
Brüksel-Liege otoyolunda, para taşıyan bir zırhlı banka aracına eşlik eden jandarmalar da Prens'in Ferrari marka otomobiliyle, sataşkan bir şekilde kendilerini süratle solladığını, "yüksekten gelen emir" nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini bildirdiler.
Belçika Prensi'nin, bir süre önce, Brüksel'de, önünde bulunan taşıtı sollamak için kaldırımlara çıktığı, sürekli klakson çaldığı ve aşırı sürat yaptığı gerekçesiyle ceza ödediği duyuruldu.
Prens Laurent, Brüksel şehir merkezinde, azami süratin 50 kilometre olduğu bir yolda, Ferrari arabasıyla 146 kilometre süratle giderken de radara yakalandı. Ehliyeti iptal edilmeyen Prens'e, "kraliyet indirimli" para cezası kesildiği, faturanın saray tarafından itirazsız ödendiği bildirildi.
Prens Laurent, bir başka olayda, trafik kurallarına saygı göstermediği gerekçesiyle taşıtını durduran polislerden kaçarak kurtulmayı denedi. Prens, Brüksel merkezindeki şehir trafiğinde başarılı olamadı ve arabasıyla 200 metre mesafe yapabildikten sonra yakalandı.
Yetkililer, Prens'in uyarıldığını ve senatör sıfatı taşımasına rağmen, sadece babası Kral 2. Albert'in yasalardan muaf tutulduğunun kendisine hatırlatıldığını, suçların devamı halinde ehliyet iptalinin söz konusu olabileceğini bildirdiler.
Prens'in babası Kral 2. Albert de geçmişte, motosikletiyle aşırı hız yaparken polise yakalanmış, dokunulmazlığı nedeniyle ceza görmemişti.