Murat Bardakçı haberleri sayfasında Murat Bardakçı hakkında son dakika haberler ve güncel bilgiler bulunmaktadır. Toplam 1180 Murat Bardakçı haberi, videosu, fotoğrafı ve yazar yazısı yer almaktadır. Geçmişte ve bugün yeni yayımlanan son durum gelişmeleri ile pek çok haber sayfamızdan takip edilebilir.
Murat Gökhan Bardakçı 25 Aralık 1955, İstanbul doğumlu, özellikle tarih alanında uzmanlaşmış gazeteci, yazar ve televizyon programcısıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış dönemine ilişkin araştırmalarıyla bilinir. Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Osmanlı Türkçesini bilmektedir. Ebced notası, Hamparsum notası ve Bizans ve Haz neumleri gibi musiki yazısı sistemlerine de uzmanlığı vardır. Yazma ve basma eserlerden oluşan kütüphanesinin ve arşivinin geniş çaplı oldukları bilinmektedir. Bir dönem Habertürk TV'de cumartesi gecesi Erhan Afyoncu ve Ayşe Özek ile beraber Tarihin Arka Odası isimli tarih programını sunmuştur.
Malzemeden çalan, kalitesiz malzeme ya da deniz kumu kullanmaktan çekinmeyerek on binlerce insanın ‘katil’i olan müteahhitleri şüphesiz her büyük depremin ardından konuşuyoruz. O müteahhitlerin en bilineni, 1999 Gölcük Depremi’nde yaptığı evler 200 kişiye mezar olan Veli Göçer’di. 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen sadece 7.5 yıl hapiste kaldı. Bunları araştırırken tarihçi Murat Bardakçı’nın 1999’da kaleme aldığı bir yazıya denk geldim. Diyor ki: “Hırsızlığın bu çeşidi asırlardır hep var. Öyle ki padişahlar malzemeden çalınmaması için ferman üzerine ferman vermiş.” Anlayacağınız Osmanlı’dan bugüne Göçerler ile iç içeyiz ama onları denetliyor ya da yeteri kadar ceza veriyor muyuz? Var mı şöyle ‘okkalı’ bir ceza alan?
#1999 Gölcük DepremiAtasözlerimiz arasında en sevdiğimdir: “Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” Eğer gazeteci iseniz biraz da işiniz budur, ‘o’ taşı çıkarmak! Son 10 yıldır tarihçilerin dilinde tüy bitti ancak bir araştırmaya göre neredeyse her iki kişiden biri Türkiye’nin değerli yeraltı kaynaklarına ulaşmasının Lozan Antlaşması’ndaki ‘gizli’ maddelerle yasaklandığı ve anlaşmanın da 100 yıl yani 2023’te geçerliliğini yitireceği efsanesine inanıyor. Haliyle 2023’ün ilk saatlerinde sosyal medyanın da gündeminde idi bu konu. ‘Sonunda bitti!’ diyenler, onları ti’ye alanlar... Peki, Lozan’ın 143 maddelik metni, ek protokol ve resmi zabıtnamesinde süreye dair hiçbir ifade yokken nereden çıktı bu 100 yıl efsanesi? Bir kez daha Türkiye’nin en ünlü tarihçilerine sordum.
#Lozan AnlaşmasıMurat Bardakçı ‘Atatürk’ün Mutfağı’nda, belgelere dayanarak, sofrayı, mutfağı, yemekleri ve bunların çevresini yeniden araştırıyor. Daha çok siyasi bir çağrışım yapan Çankaya/Atatürk sofrasını, ‘mutfak ve mutfağın nasıl işlediği’ sorusundan hareketle şekilendiriyor.
#Atatürk'ün MutfağıTarihçi Murat Bardakçı, Bellini'ye ait gerçek eserin birkaç yüz milyon pound değere sahip olduğunu belirterek, İBB'nin aldığı tablonun orijinal olmama ihtimaline dikkat çekti. Tablo, geçtiğimiz günlerde 770 bin sterlin karşılığında İBB tarafından Londra'daki müzayede satın alınmıştı.
#Murat BardakçıMurat Bardakçı ‘Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs’ adlı çalışmasında zaman içinde ulaştığı belgelere dayanarak, “Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a sadece kendi iradesi yahut Sultan Vahdettin’in talimatı ile değil, devletin kararı ile gittiği ve seyahatin bir devlet operasyonu olduğu” düşüncesinde...
#Murat BardakçıMurat Bardakçı’nın Safiye Aylâ biyografisi son yıllarda okuduğum en güzel biyografi; yaşamöyküsü edebiyatımızda bir başyapıt. Bugüne kadar bilgi kirliliğinde kalakalmış ‘Türk musikisinin Cumhuriyet dönemi’ serüveni de ilk kez Bardakçı’nın emeğiyle gün ışığına çıkıyor.
#Safiye AylaMurat Bardakçı'nın Zaman gazetesinin sadeleştirdiği Elmalı'nın Kuran tefsirinde tahrifat yaptığını açıklamasının ardından Elmalı'nın torunu olan Okan Bayülgen'e yaptığı çağrıya, Bayülgen'den yanıt geldi. Bayülgen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yasal mirasçıları ile ilgili bir süreçtir. Onların tasarrufudur. Bir girişimde bulunacaklardır herhalde" yazdı.
#Murat BardakçıHayatının büyük bir bölümü asker olarak geçti. Askeri okullarda okudu, cephelerde savaştı. Çok okudu, çok araştırdı, hep çok şık giyindi. Ama sofraya oturduğunda mütevazı biriydi. Sebze yemeklerini, ona çocukluğunu hatırlatan böreği çok sevdi. Misafirlerini ağırladığı sofralar çok meşhur ama bu masalarda menüden çok fikirler güçlüydü.
#Mustafa Kemal AtatürkCumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutladığımız bu süreçte tarihçi ve Hürriyet yazarı Prof. Dr. İlber Ortaylı en çok yorulan isimlerden biri. Şehirden şehire koşturup konferanslarda bu zaferi nasıl elde ettiğimizi anlatıyor. Benim sorularımı da gündemdeki İsrail-Filistin savaşına gönderme yaparak cevapladı: “Bizim buradan başka gidecek yerimiz yok. Görüyorsunuz, gidecek başka yeri olmayan kavimler ne vaziyetteler!”
#AtatürkMondros Mütarekesi, Türk İmparatorluğu’nun Avrupa topraklarından tamamıyla itilmesi, Akdeniz ve Karadeniz üzerindeki bağlantının beynelmilel kuvvetlere geçmesi ve en güçlü bahri kuvvet olarak İngiltere tarafından yönetilmesi, Türklerin imparatorluğunun Küçük Asya’da da sınırlı bir parçaya nakledilmesidir. İstiklal Savaşı’nın başarıyla tamamlanması ve Lozan’a gidilmesi bu projeleri durdurdu.
#MondrosGeçtiğimiz günlerde yayıncı dostum Nazlı Berivan Ak ile buluştum. Nazlı, Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde önemli bir yayıncı bursiyer programından yeni döndü ve detayları paylaştı. 4 gün süren yayıncılık zirvesinde Türkiye, Finlandiya, Mısır, Polonya, İngiltere, Makedonya, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayıncı ile ajanslar bir araya geldi, kitaplarını tanıttı.
#Sayım ÇınarUzun bir süredir savunma sanayisini takip ediyorum. Son zamanlarda savunma ürünlerinin büyük bir hızla yol kat ettiği aşikâr. Ancak sanayisi güçlü olmayan bir ülkenin, yüzde 80’e varan yerlilikte savunma ürünleri üretmesi mümkün değildir. Şimdi sizleri Manisa’da kurulu olan, zırh ve aşınmaya dayanıklı çelik üreten ‘Miilux OY’ fabrikasına götüreceğim.
#Miilux OYÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum "Ulusal Risk Kalkanı Modeli çatısında bilim insanlarımızla her türlü afete karşı tedbir almak için çalışıyoruz" dedi. Bakan Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ankara’ya yerleşen aileleri ziyaret edip, sohbet etti.
#Murat KurumTürkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ilk toplantısı, ünlü biliminsanlarının da katılımıyla İstanbul’da yapıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yeni yerleşimleri planlarken şehirlerimizin yönünü mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara, zemini sağlam yerlere döndürüyoruz. Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz” dedi.
#Türkiye Ulusal Risk KalkanıMalzemeden çalan, kalitesiz malzeme ya da deniz kumu kullanmaktan çekinmeyerek on binlerce insanın ‘katil’i olan müteahhitleri şüphesiz her büyük depremin ardından konuşuyoruz. O müteahhitlerin en bilineni, 1999 Gölcük Depremi’nde yaptığı evler 200 kişiye mezar olan Veli Göçer’di. 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen sadece 7.5 yıl hapiste kaldı. Bunları araştırırken tarihçi Murat Bardakçı’nın 1999’da kaleme aldığı bir yazıya denk geldim. Diyor ki: “Hırsızlığın bu çeşidi asırlardır hep var. Öyle ki padişahlar malzemeden çalınmaması için ferman üzerine ferman vermiş.” Anlayacağınız Osmanlı’dan bugüne Göçerler ile iç içeyiz ama onları denetliyor ya da yeteri kadar ceza veriyor muyuz? Var mı şöyle ‘okkalı’ bir ceza alan?
#1999 Gölcük DepremiAtasözlerimiz arasında en sevdiğimdir: “Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” Eğer gazeteci iseniz biraz da işiniz budur, ‘o’ taşı çıkarmak! Son 10 yıldır tarihçilerin dilinde tüy bitti ancak bir araştırmaya göre neredeyse her iki kişiden biri Türkiye’nin değerli yeraltı kaynaklarına ulaşmasının Lozan Antlaşması’ndaki ‘gizli’ maddelerle yasaklandığı ve anlaşmanın da 100 yıl yani 2023’te geçerliliğini yitireceği efsanesine inanıyor. Haliyle 2023’ün ilk saatlerinde sosyal medyanın da gündeminde idi bu konu. ‘Sonunda bitti!’ diyenler, onları ti’ye alanlar... Peki, Lozan’ın 143 maddelik metni, ek protokol ve resmi zabıtnamesinde süreye dair hiçbir ifade yokken nereden çıktı bu 100 yıl efsanesi? Bir kez daha Türkiye’nin en ünlü tarihçilerine sordum.
#Lozan Anlaşması1 Kasım 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 308 numaralı kararı kabul etmesiyle saltanat kaldırılmış, imparatorluk sona ermiştir. TBMM’nin hükümeti ve kurucu kadro, VI. Mehmed’in şahsında makam-ı saltanatın otoritesini ve saygısını yitirdiğine hükmetti ve Cumhuriyet’i ilan etmekte tereddüt etmedi.
#Mehmed VahdeddinCemal Reşit Rey’deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı senfonisi için Nişantaşı’ndaydım hafta sonu. Ama önümü elinde Türk bayrakları ile Cumhuriyetin 99. yılını coşkuyla kutlayanlardan çok ‘cadılar’ kesti. Nişantaşı’nı cadılar, vampirler, hayaletler basmıştı. Halloween, Türkçesi ile Cadılar Bayramı bugün. Ancak hafta sonu başladı eğlenceler. 9 yaşındaki oğlum da ‘kutladı’ pazar günü arkadaşları ile. Çocuklar bayılıyorlar böyle atraksiyonlu işlere. Amaç ‘eğlenmek’, biraz da rutinden uzaklaşmak hiç şüphesiz ama insanın aklına şu da takılmıyor değil: Biz Türkler ne zamandan beri kutluyoruz Cadılar Bayramını böyle coşkuyla? Var mı tarihimizde bir yeri? Yoksa özentiden mi ibaretiz?
#29 Ekim Cumhuriyet BayramıSize karmaşık bir başlık gibi gelebilir. Ama öyle. Fehime ve Naime Sultan yalıları otel projesi bugün bitirilseydi, yüklenici THY ve şirketin ikram kuruluşu DO&CO’yu uçurmaya başlayacaktı. 95 odalı otelin geceliği 2 bin dolar olabilir. Balo salonu SPA, restoran gelirleri de katıldığında aylık geliri siz hesaplayın. Otel uçar ve uçururdu.
#Fehime Ve Naime Sultan YalılarıDört yabancı dili bildiği bilinir. Gördüğü simayı bir anda resmedecek kadar bilgili ve becerikli bir portre ressamıydı. Berlin’deki askerleri ve bizzat imparatoru hayran bıraktı, büyüledi; hem de kendisi Almanya’dan büyülendi. Balkan Savaşı’nda kaybedilen Edirne’yi geri alarak ‘Edirne Fatihi’ oldu. Asya Türklüğünü ayaklandırmak niyetindeydi. 41 yaşında şehit düştü. Bu kadar kısa zamanda bu kadar büyük hadiselerle 20. yüzyılın başındaki tarihe giren komutan az bulunur.
#Enver Paşa