Ege’nin bereketli topraklarından çıkan zeytinden zeytinyağına, peynirden bala, el halısından gulete, pideden köfteye, domatesten kestaneye onlarca ürün değerini coğrafi işaretle de tescilliyor. Ege’nin 8 kentinin 215 ürünü coğrafi işaretli. 10’u ise Avrupa Birliği’nden de tescilli.
#1Şef Hüseyin Pancar’ın enginar menüsünü denemek için Alaçatı’daydım. Mini arancini’ler enginarlı pilavdan yapılmış, pancar dilimleri arasındaki enginar püresi tabağıysa yerli trüf mantarıyla birlikte sunuluyor. Hüseyin Şef enginarın tatlısını da yapmış. Önyargılı olmayın; limon ve portakal sulu bir şerbette pişirip limon sorbesi ve tatlı lor peyniri kremasıyla servis ettiği bu tatlı, şaşırtıcı derecede leziz! Yaprağı, kalbi ve sapıyla mutfakta enginarın her yerini kullanmaya çalıştığını söyleyen şefe aile büyüklerinin elinden yediği en geleneksel enginar yemeğini de sordum, basit ama bir o kadar lezzetli bir enginar tarifi almayı da ihmal etmedim.
#Enginar‘Peynirin Hikâyesi’ isimli belgesel için bir yıl boyunca Anadolu’yu dolaştım. Ülkemiz peynir çeşitliliği açısından eşine az rastlanır bir coğrafya. Gezdiğim gördüğüm yerlerden edindiğim bilgiler ve ‘Peynir Aşkına’ kitabının yazarları Berrin Bal Onur ve Neşe Biber’in katkılarıyla bir peynir haritası hazırladık. Elbette hepsini buraya sığdırmak mümkün değil ama bölge bölge öne çıkanlara birlikte göz atalım.
#Seyahatİzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir’in 30 ilçesini tek tek inceleyerek "İzmir İli İlçelerinin Sorunları, Çözüm Önerileri ve Yatırım Olanakları" raporunu hazırladıklarını belirterek, "Genel sorunların yanı sıra her ilçenin ayrı üstünlükleri ve sorunları var. Bunlara göre yapılacak bir planlama hem ilçelerimizi hem de kentimizi çok daha ileriye taşır" dedi.
#İzmirAnadolu peynirlerini pek severim. Bin türlü ot ve çiçeğin boy verdiği ovalarda beslenen hayvanların sütünden yapılan peynirlere doyamam. Sorarım, ararım, bulursam alıp tadına bakarım. Size bu hafta en sevdiğim 10 peyniri tanıtmaya çalışacağım. Bu seçimi yaparken Prof. Dr. Artun Ünsal’ın ‘Süt Uyuyunca’ ve Berrin Bal Onur ile Neşe Aksoy Biber’in ortaklaşa yazdıkları ‘Peynir Aşkına’ adlı kitaplardan yardım aldım.
#PeynirŞu sıralar başı fena halde dertte olsa da, Yunanistan yiyip içmekten de kolay kolay vazgeçecek gibi görünmüyor. Üstelik bu komşumuzun yemek kültürü de eğlence kültürü de bizleri epey etkiledi. Hala pek çok restoranda bile onların meze ve yemek pişirme yöntemlerine sıkça rastlıyoruz. Yunan ve Rum lezzetlerini mönüsünde en iyi değerlendiren restoran ve meyhaneleri yazarlara, gurmelere ve bu kültüre aşina isimlere sorduk.
Karaburun, İzmir’in batısında, kendi adıyla anılan yarımadanın en uç noktasında bir ilçemiz. Oldukça yakın bir yer olmasına karşın uzak bilinmesi, belki tenhalığını, gözden ıraklığını da anlatmaya yarıyor. Karaburunluların tarifine göre, Karaburun, “yakındaki uzak”! Her sonbahar bölgede nergis zamanı başlıyor, seralarda yetiştirilen çiçekler büyük şehirlere gönderiliyor.
Sizi bilmem ama ben her gezi için bir bahane bulurum. Bazen saçma sapan, bazen de inandırıcı olur. Zaten yola çıkmayı aklıma koymuşumdur. Hatta bazen bahaneyi yolda bulurum. Kimi zaman bilinmedik bir coğrafyayı keşfetmeye niyetlenirim. Bu bahaneyle başladıklarım, zorlu yolculuklardır. Uzun yürüyüşler, dik yokuşlar, ormanlar, nehirler, çadırlar, kuş sesleri, karanlık geceler vardır içinde.
Anadolu’nun Ege’ye uzanan ucu Karaburun Yarımadası’ndaki yolculuğumun ilk bölümünde bu cennet köşeye ulaşmanın zorluğundan, rüzgarların yarışından, balıkların lezzetinden, Saip köyünde yediğim yemeklerden, festivalin seslerinden bahsetmiştim. Bu hafta, hem lezzetli hem de keyifli gezinin devamını anlatacağım.