En ölümcül hastalıklar arasında yer alan kanserle ilgili son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Teknolojinin her geçen gün biraz daha ilerlemesiyle kanserin hem tanısında hem de tedavisinde ciddi adımlar atılıyor. Son günlerde yapay zekâ ile kanser tespiti yapılması, bir Türk fizik mühendisi tarafından icat edilen elektronik sütyen ile meme kanserinin hızlıca teşhis edilebilmesi ve yalnızca kanser taşıyan hücreleri hedef alan bir ilacın geliştirilmesi gibi dikkat çeken adımlar peş peşe geldi. Dünyada da çok konuşulan bu gelişmeler akıllara tek bir soruyu getirdi: Kansere karşı savaşı kazanıyor muyuz? Konunun uzmanı 6 isim kanserle ilgili gelişmeleri ve hastalığın 10-15 yıldaki geleceğini yorumladı...
#KanserABD’de Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nde kanserin erken teşhis edilmesine yönelik kurulan dev merkezin başına bir Türk, Prof. Sadık Esener getirildi. Geliştirdiği mikroelektronik çiplerle DNA eşleştirmesi yapan Esener bağışlarla oluşturulan dev bir fonu yönetiyor. Amaç beş yıl içinde erken teşhisi sağlayıp, 10-15 yıla kadar kanser ilacı geliştirmek. Hikâyesinin ilginç kısmı kadavra korkusu yüzünden tıp eğitimini bırakıp elektronik mühendisi olması. Hazin yanıysa, dört yıl önce annesi ve eşini kanserden kaybetmesi...
#Prof Dr Sadık EsenerBELLİ ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği ama henüz resmen açıklanmayan "Türkiye’deki din ve ahlak eğitim ve öğretimi" konulu karar, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarını rahatsız etmiş. Bunu hükümet sözcüsü Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in dünkü sözlerinden anlıyoruz.
Hollywood’un şöhret basamaklarını en hızlı tırmanan isimlerinden biri oldu Sharon Stone. Biz onu Temel İçgüdü filmiyle tanımış olsak da kariyerine aslında 80’li yıllarda başlamış, bir yıldız olmak için çok uğraşmıştı. Uzun süre televizyon dizilerinde ufak tefek roller alarak yönetmenlerin dikkatini çekmeye çalıştı, çabaları sonuçsuz kalmayacaktı.
#SHARON STONEAltı kez kanseri atlattı, iki kardeşini bu hastalıktan kaybetti. Üroonkoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Erözenci, doktor, hasta ve hasta yakını olarak kanseri en iyi bilen isimlerden... Dünya Kanser Günü yaklaşırken hem hikâyesini dinlediğimiz hem de kansere bakışını konuştuğumuz Prof. Dr. Erözenci “Hissettiklerime korku diyemem. O anki duygularımın yaşamımı olumsuz etkilemesine izin vermedim” deyip ekliyor: “Kanser tanısı konan kişinin yaşama süresine değil, ne kadar kaliteli yaşadığına odaklanması gerektiğine inanıyorum.”
#KanserO bir İzmirli, 7 yıllık gencecik avukat. Adı Beyza Aksoy, Kuşadası’nda yaşıyor. Sağlık hukukuyla ilgili uzman eğitimli. Açtığı davalarla özellikle kanserli hastaların ilaç bedellerinin karşılanmasını sağlayınca adı duyulmuş, benzer 100’ün üzerinde dosyası var. İlaç bedelleriyle ilgili gelişmelerin özetini Aksoy’dan dinliyoruz:
#İzmiİnce tüpler aracılığıyla prostattaki kanserli tümöre yüksek dozda radyoterapi uygulanmasına dayanan ‘brakiterapi’, düşük riskli hastalarda hastalığı tamamen yok etti. Tek seanslık ve sadece 20 dakikalık terapi, sağlam hücrelere zararı da minimuma düşürüyor.
#GazetehaberleriProf. Dr. Metin Sitti, dünyanın gözde araştırma kurumlarından Max Planck Enstitüsü’nün ilk Türk direktörü. Geçen hafta Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası’nın da sahibi olan Sitti, geliştirdiği küçük robotları, tedavilerde ulaşılamayan bölgelerde kullanmayı hedefliyor. Ünlü bilim insanı, klinikte ilk kullanılacak robota, 37 yaşında kaybettiği beyin cerrahı kız kardeşi İlkay’ın adını verecek.
#Prof. Metin SittiSağlıklı beslenmek için sofranızda mutlaka enginara yer vermelisiniz. Nitekim antioksidan mucizesi, karaciğer dostu olarak bilinen enginarın sık bilinenin aksine tek etkisi karaciğerler üzerinde değildir. Pek çok faydası vardır. İşte bazıları...
#Sağlık BakanlığıKanser... İnsanlık yarım yüzyıldır bu hastalığa karşı topyekûn bir mücadele sürdürüyor.Ve teknolojideki ilerlemeyle birçoklarına göre şimdi bir dönüm noktasındayız. Kanser araştırmalarına her yıl milyarlarca dolar yatırılan ABD’deki son durumu ülkenin en iyi doktorlarıyla konuştuk.
Vücudumuzun her hücresine saygılı davranmak, özen göstermek, bedenimizden gelen her sinyali ciddiye almak, nedenlerini bulup ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Çünkü sağlıklı olmak ve sağlığı korumak, ‘bütüncül sağlık yaklaşımından’, organlara tek tek odaklanmak yerine her hücreye saygı ve dikkat göstermekten geçiyor...