Sonuç: Kısmen ölümsüzlük

Güncelleme Tarihi:

Sonuç: Kısmen ölümsüzlük
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2013 00:28

ABD’de Prof. Dr. Kutluk Oktay’ın başında bulunduğu ekip, menopozun ve yumurta yaşlanmasının sırrını çözüyor.

Haberin Devamı

Yaşlanmanın nedeni yumurta içindeki DNA onarım kapasitesinin yaşla azalması, DNA’lardaki hataların artmaya başlaması. Çözümü yumurtaya enjekte edilen onarıcı genler veya ilaçlar. Prof. Dr. Oktay’a göre kısmen ölümsüzlüğün sırrı yaşlanmayı uzatan bu tedavilerde.

KADINLAR aslında bir milyon yumurtayla doğuyor. Ergenliğe ulaştıklarında yumurta sayısı 500 bine kadar düşüyor. 37-38 yaşından sonra yumurtaların hem sayı hem de kalitesinde keskin bir düşüş yaşanıyor. Yumurtaların kromozom hataları artarken, gebelik ve doğum şansı azalıyor. Nihayet menopozda tükeniyor. New York Medical College kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Kutluk Oktay’ın araştırmasına kadar bu sürecin nedeni net olarak ortaya konamamıştı. Prof. Dr. Oktay, yumurta yaşlanmasında DNA hasarının rolünü gösterdi.

MEMEDEKİ GENDE GİZLİ
Kanser olan kadınların doğurganlıklarını koruma araştırmaları yapan Prof. Dr. Oktay, memedeki BRCA1 geninde saptanan mutasyon nedeniyle kadınların daha az yumurta ürettiklerini söyledi. Prof. Dr. Oktay, “Bu bilgiden yola çıkarak acaba ne oluyor da yumurtaların kalitesi düşüyor diye baktık ve gördük ki DNA’larında sürekli hasarlar meydana geliyor. DNA’lardaki hata çok artmışsa yumurtalar intihar ediyor. Bazen de yumurta oluşsa bile embriyon gelişmiyor ya da gelişse de çok fazla kromozomal hatalı oluyor” diyor.

MENOPOZ YAŞI 70’E ÇIKABİLİR
Araştırmada BRCA1 mutasyonu olan hastaların yumurta rezervine de bakıldı. BRCA1’de gen mutasyonu olan hastaların rezervi daha düşük çıktı. BRCA1 geni mutasyonu olan fareler çiftleştirilince bunların çocuk sayısının daha düşük olduğu saptandı. Yumurtalarının sayısı da normal farelere göre daha azdı. Prof. Dr. Oktay, şunları söylüyor: “37-38 yaşındaki hızlı kayıp önlenip, sabit tutulsa bile menopoz yaşı 70’e çıkıyor. Hızdaki hafif değişiklik bile menopoz yaşını 10-20 yıl geciktirebiliyor. Şimdiki hedefimiz yumurta yaşlanmasını azaltmak. Bunun için DNA onarımını güçlendirmenin üzerinde çalışıyoruz. Yaşlanmış yumurtaların içine genin hızlı çalışmasını sağlayacak birtakım genetik müdahalelerde bulunuyoruz. Onarıcı genleri hızlandırabilecek birtakım maddeleri yumurtanın içine enjekte edebiliyoruz. Yine söz konusu genlerin çalışmasını hızlandıran ilaçlar üzerinde çalışıyoruz. Tedaviler gelişince doğurganlığın keskin düşüşü, kromozom hataları ve menopoz yaşını geciktirebileceğiz” diyor. Peki, söz konusu gelişme yaşlanmayı da geciktirebilecek mi? Prof. Dr. Oktay bu konuda umutlu. Şimdiye kadar zannediliyordu ki kadın menopoza girdiği için üreme yeteneğini kaybediyor, cildi yaşlanıyor, kalp ve damar hastalıkları, osteoporoz gibi bazı riskleri artıyor.

İNSAN ÖMRÜ UZAYACAK
Ancak son buluş, hem menopozun hem de yaşlanma sürecinin aynı nedenden yani DNA onarımının hızlı düşüşünden kaynaklanabileceğini gösterdi. Prof. Dr. Oktay, “DNA’nın onarım gücü artarsa, yaşam süresi de artıyor. DNA onarımını aktif tutup menopozu geciktirirsek, diğer hücrelerin de yaşlanmasını geciktirebiliriz. Bu diğer organların da yaşlanmasının yavaşlatılması demek. Kısmen ölümsüzlüğün sırrı burada demek mümkün. Dolasıyla insan ömrü de uzayacaktır” diyor.

Haberin Devamı

Güçlü DNA güçsüz kanser
Yaşlanmayla birlikte kansere yakalanma riski de artıyor. Zaten DNA’lar hatasız olursa, kanser hücreleri de gelişmez. DNA’nın kendi kendini onarabilmesi kapasitesi aslında onun bağışıklık sistemi gibi. Söz konusu araştırma kadınlar için olduğu kadar erkekler için de önemli. Çünkü kadınlarda meme kanseri riskini artıran BRCA1 geni erkeklerde de meme, prostat ve pankreas kanseri ve her iki cinste cilt kanseri (melanoma) yapıyor. Prof. Dr. Oktay, “ DNA’nın sağlığı bütün insanları ilgilendiriyor” diyor.

Haberin Devamı

Yaşları 24-41 arasında değişen 80 kadınla yapılan araştırmada DNA’daki hasarlanmaları onaran genlerdeki bozukluğun hem yumurta yaşlanması hem de menopozun nedeni olduğu ortaya kondu. Araştırma insan ömrünün uzatılması ve kanserin engellenmesi konusunda da bilim adamlarını heyecanlandırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!