Bilissel Ogrenme

Bilişsel öğrenme kuramı nedir ve neyi savunmaktadır? Bilişsel öğrenme kuramı ilkeleri ve özellikleri

Eğitim bilimlerinin çalışma alanları altında değişik kuramlar ile kavrama yöntemleri bulunmaktadır. Tüm bu kavrama yöntemlerinin temel amacı öğrenme durumlarını ortaya koymak ve gerekli olan yöntemleri uygulayabilmektedir. Bu yöntemler arasında bilişsel öğrenme kuralı ve ilkeleri de bulunmaktadır. Peki, kuramlar arasında adından çokça bahsettiren bilişsel öğrenme kuramının tanımı nasıl yapılmaktadır? Bu kuramın ilkeleri arasında hangi öne çıkan unsurlar bulunmaktadır? İşte, kuramlar arasında bulunan bilişsel öğrenme kuramı hakkında detaylar.

Bilgiyi işleme kuramı nedir ve kime ait? Bilgiyi işleme kuramı basamakları ve özellikleri

Eğitimde bilişsel öğrenme kuramlarının etkin bir şekilde kullanımı, son yıllarda düzenli olarak artıyor. Bilişsel öğrenme araştırmaları ise öncelikle, anlamlı sözel öğrenme bakımından içsel bilişsel süreçleri tanımlamaya ve anlamaya çalışır. Bu süreçler ise, adres hatırlama ya da karmaşık bir sorun çözme gibi pek çok görevde kullanılır. Bilgiyi işleme kuramı nedir ve kime ait sizler için derledik.

"Öğretmenlerimiz her zaman yüz yüze eğitimin umudu oldular"

TÖZOK’un 'Eğitimin Dönüşümü' başlığıyla Antalya’da yaptığı 20’nci Eğitim Sempozyumu’na katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer eğitimde ilk önceliğin okulların açık kalması olduğunu belirtti. Bakan Özer yarıyıl tatilinin uzatılmasının planlanmadığını açıkladığı konuşmasında eğitimin pandemi döneminde sürdürülebilmesi için öğretmenlerin büyük fedakarlıklar gösterdiklerini vurguladı. Özer yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Pandemide çocuklar da ruhsal olarak çok yıprandı"

Pandemiden çocukların da fazlasıyla etkilendiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol, "Temel sorun çocukların kovid-19 korkusundan ziyade eğitime endekslenmiş, sıkıştırılmış hayatlarında alamadıkları nefes" dedi.

Okula dönüş sürecinde öğrenciler motivasyonlarını nasıl geri kazanır?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını eğitim sürecinin her yerde sekteye uğramasına, hatta köklü değişimlere gidilmesine sebep oldu. Genç ve öğrenci nüfusumuzun bolca olduğu ülkemizde yaşanan bu talihsiz olaydan etkilenen binlerce çocuğumuzun birçoğu akademik performans düşüşleri ile birlikte sosyal, duygusal, bilişsel öğrenme kayıpları da yaşadılar. Yaşanan ve hala devam eden bu sıkıntıların arasında okullarımızın yeniden açılması, öğrencilerimize kavuşma heyecanının yanında telafi edilmesi gereken bazı konuları da sıklıkla gündemimize getirmiştir.

İÜ, ders kitaplarını dijital ortamda öğrencilere açtı

İÜ Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Şahin, "YÖK Dersleri Projesi kapsamında İÜ AUZEF, bünyesinde yer alan 47 programdaki 900'ü aşkın ders kitabı ülkemizdeki tüm öğrencilerin hizmetine sunuldu. İstanbul Üniversitesi, önemli bir uzaktan eğitim tecrübesine sahip olduğundan dolayı bu sürece çok hızlı bir şekilde uyum sağladı ve normal zamanda dijital ve uzaktan eğitim içeriğinin oluşturulmasının çok daha zor olduğu tıp, diş hekimliği, eczacılık ve fen alanları da dahil olmak üzere tüm birimlerini aktif bir şekilde koordine ederek yüksek bir eğitim içerik oranına ulaştı. Bugün itibarıyla tüm örgün öğretimin yaklaşık yüzde 85'ine eğitim materyali üretilmiş bu durumda" dedi.

Teknoloji, çocuklar için hem eğlenme hem öğrenme aracı

Müfredatın nasıl olacağı, lise ve üniversiteye nasıl bir ölçme sistemiyle geçileceği, sınavın klasik mi, çoktan seçmeli mi yapılacağı sorularının bir türlü yanıtlanamadığı, öğrencilerin ve öğretmenlerin bir adım sonrası konusunda belirsizlikler yaşadığı bir eğitim planlama süreci içerisindeyiz. Milyonları ilgilendiren temel eğitim meselesinin ancak kısmi çözümlerle bir yap-boz oyununa dönüştüğü sık sık dile getirilen bir gerçek.

PISA karnesi zayıf çıktı TÜBİTAK çalışma başlattı

TÜBİTAK, ulusal ve uluslararası ölçekte eğitimin değerlendirilmesinde kullanılan PISA, TIMSS, YGS, LYS gibi ölçme kaynaklarını dikkate alarak yeni ölçme araçları ve izleme mekanizmaları geliştirilmesi için çalışma başlattı.

Öğrenme ortamı başarıda etkili

Yaşam boyunca bireyin öğrenme süreçlerinin çok farklı ortamlarda gerçekleştiğini biliyoruz. Ancak biz eğitimciler öğrenme ortamları olarak okulu-sınıfı kast ediyoruz. Öğrenme ortamları olarak okulun-sınıfın, öğrencinin öğrenmesi ve akademik başarısı üzerinde doğrudan etkili olduğunu gösteren çok sayıda araştırma sonuçlarına rahatlıkla ulaşabiliriz.

Dört adımda tam ve kalıcı öğrenme...

Bundan önceki Hürriyet Eğitim yazımda öğrenmenin doğası hakkında yazmıştım. Bu yazıda da kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

Verimli ders çalışma nasıl olur?

İlkokuldan üniversiteye tüm eğitim kurumları yeni bir öğretim yılına daha başladı. Öğrenci, öğretmen ve öğrenci aileleri de haklı bir telaş içinde. Hepsinin ortak amacı, öğrencilerin daha iyi yetişmesi ve gelecek eğitim kademeleri için sağlam bir altyapı oluşturması. Yani öğrencilerin başarılı olması.

6 yaş döneminde oyun ve oyuncak seçimi

6 yaşındaki bir çocuk neler yapabilir?

El yazısı, becerilerini arttırıyor

Gizem’in 5,5 yaşındaki kızı Lorin yazı yazmak yerine yapay zekâya sesli komut vermeyi tercih ediyor. Gülay’ın ortaokuldaki kızı Bilge’yse el yazısıyla yazmayı hâlâ sevmiyor. Oysa uzmanlar el yazısının beyin ve motor gelişimi için bütünsel bir egzersiz olduğunu savunuyor.

Öğrenciler yapay zeka teknolojilerini nasıl kullanmalı?

Yapay zekâ teknolojileri hayatımızı kolaylaştırmanın yanında önyargı, yanlış bilgi ve duygusal bağımlılık gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Öğrencileri bu teknolojilere hazırlamak ve onları etik bir çerçevede yönlendirmek ise hepimizin sorumluluğunda. Onları yapay zekâ ile sağlıklı bir ilişki kurmasına yönelik teknoloji geliştirici, eğitim kurumları, aile ve topluma düşen görevler vardır.

25 yılını demans hastalarına bakarak geçirdi, şimdi ona da Alzheimer teşhisi kondu… Doktor, kendi hastalığını yavaşlatmak için işte bunları yaptı

Demans uzmanı bir nörolog olan 72 yaşındaki Daniel Gibbs, tam 25 yıl boyunca demans hastaları ile ilgilendi. Hastalarıyla aynı kaderi yaşayan doktora bundan 11 sene önce Alzheimer teşhisi kondu. Ancak o bu işin uzmanıydı ve hastalığa teslim olmaya niyeti yoktu. Alzheimer’ı yavaşlatmak için harekete geçti. İşte Daniel Gibbs’in Alzheimer teşhisi aldıktan sonra yaptıkları ve önerileri…

Okumanın zaman tanımaz gücü

Akıllı telefonların, tabletlerin ve bitmek bilmeyen sosyal medya akışlarının hakim olduğu bir dönemde, kitap okuma alışkanlığı sessiz ama önemli bir geri dönüş yapıyor.

Her problem bir öğrenme fırsatı

Problem, hedefe ulaşma sürecinde karşımıza çıkan engeller, daha önce karşılaşmadığımız, yeni ve hazır bir tepkimizin olmadığı fakat üzerinde çalışıldığında çözüm bulabileceğimiz uyarıcı durumlar. Gün içinde yaşadığımız gelişmeler bizleri birçok problem durumuyla baş başa bırakıyor.

Biz bize benzeriz

Yaşadığım bölgede hemen herkesin köpeği var ve sabah erken saatlerde dışarı çıktığımda sürekli sokaklarda köpeğini gezdiren insanlara rastlıyorum. 

MEB’den anne babalara... ‘Maarif Modeli’ Ebeveyn Okulu

Yeni müfredatta ebeveyn rolünün önemine vurgu yapmak ve ailelerin eğitim süreçlerine daha fazla dahil olmasını sağlamak amacıyla “Maarif Modeli Ebeveyn Okulu” kursları açılacak.

Ebeveynler için ‘Maarif Modeli’ okulları açılıyor

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yeni müfredatta ebeveyn rolünün önemine vurgu yapmak ve ailelerin eğitim süreçlerine daha fazla dâhil olmasını sağlamak amacıyla 'Maarif Modeli Ebeveyn Okulu' kursları açılacak. Söz konusu kurslar halk eğitimi merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanacak. Kurslara katılmak isteyenler MEB’in resmi internet adresinden başvuru yapabilecek.

Öğrenmekte zorluk çeken çocuklar için yabancı dilde 10 altın kural

Yıllarca eğitim aldıkları halde çocuklar neden yabancı dil öğrenmekte zorlanıyor? Ebeveynlere bu konuda 10 altın tavsiyede bulunan Marmara Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Hamiloğlu, “Yabancı dil öğrenmek için en iyi zaman ergenlik öncesi” diyor...

Dikkat! Yalnızlık bunama riskini artırıyor

YALNIZLIK yeni bin yılın en önemli toplumsal sorunlarından biri.

Yerli zekâ testi geliştirildi... Türkiye’nin ‘dahi’leri aranıyor

Türkiye’nin Einstein’larını bulmak için yerli zekâ testi geliştirildi. Türk Ulusal Zekâ Ölçeği (TUZÖ) adı verilen bu test, 3-22 yaşta zihinsel beceri ve yetenekleri belirleyecek. Önümüzdeki günlerde açıklanacak yerli ve milli zekâ testi, ön çalışmalar kapsamında binlerce öğrenci üzerinde denendi.

Okul öncesi dönemde temel motor becerileri nasıl kazandırılır?

Hareketin ABC’si olarak tanımlanan motor beceriler okul öncesi dönemde kazandırılması gereken temel becerilerdir. Bu beceriler yer değiştirme becerileri, nesne kontrolü gerektiren beceriler ve denge becerileri olarak sınıflandırılır. Koşma, sekme ve galop yer değiştirme becerisi olarak sınıflandırılırken, nesne fırlatma, top sektirme veya topa ayakla vurma nesne kontrolü gerektiren becerilerdir.

Birden çocuk gibi davranmaya başladı, doktorlar depresyon dedi ama 38 yaşında demans olduğu ortaya çıktı

38 yaşında altına kaçırmaya, arabaların önüne atlamaya, hırsızlık yapmaya, çocuk gibi davranmaya başladı. Doktorlar bunun depresyon ve tip 2 diyabetten kaynaklandığını düşündü ancak yapılan nörolojik testler sonucunda kendisine yıkıcı bir tanı kondu: Erken yaşta demans! Stefan Tankov'ın ani değişimini eşi Sile anlattı.

Eğitimde mentörlüğün rolü

Türkiye eğitim sistemini modernleştirmeye devam ederken, giderek daha fazla dikkat çeken bir alan eğitim psikolojik analizi ve öğrenci mentörlüğüdür. Bu yaklaşımlar, yalnızca akademik başarıyı değil, aynı zamanda öğrencilerin zihinsel ve duygusal sağlığını da ele almakta önemli bir rol oynamaktadır.

Sosyal ve duygusal beceri eğitimi

Sosyal ve duygusal beceriler özel yaşam, eğitim ve iş yaşamında önemli rol oynar. Ancak eğitim sistemimizin farklı aşamalarında gerçekleştirilen merkezi sınavlar ve bu sınavların tercih edilen okullara yerleşmeyi sağlaması akademik başarıyı ön plana çıkardı. Ancak insan gelişimi sosyal, duygusal, akademik, fiziksel gibi pek çok farklı alan ile bir bütünlük içerisinde ele alınmalı. Çağdaş kuramlar ve eğitim sistemleri bireyin bütünsel gelişimini vurguluyor...

Hazır bulunuşluk sınavı nedir, zorunlu mu?

Hazırbulunuşluk sınavı, 2024 yılında öğrencilerin seviyesini belirlemek için uygulanacak. Eğitim öğretim süreci için son derece önemli olan hazırbulunuşluk, öğrenme öğretme sisteminin önemli bir girdisidir. Eğitimde yeni bir davranış değişikliğinin meydana gelebilmesi öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyine bağlıdır. Bu nedenle öğrencinin kazanacağı yeni davranış için birtakım bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranışlara sahip olması gerekir. Peki, Hazır bulunuşluk sınavı nedir, zorunlu mu? İşte, o detaylar