Yeni annelerin doğumdan sonraki ortalama 6 haftalık dönemi olarak tanımlanan lohusalık, kadınların en hassas, en kırılgan olduğu zamanların başında geliyor. Bu süreçte başta en yakınları olmak üzere aile üyelerinin ve çevrelerinin yeni annelere ilgi, şefkat ve anlayışla yaklaşması şart. Bu dönemde yaşananların kadınlarda ne derin yaralar açabildiğine insan hikayeleri ve uzman yorumlarıyla bir bakalım.
#LohusalıkYeni annelerin doğumdan sonraki ortalama 6 haftalık dönemi olarak tanımlanan lohusalık, kadınların en hassas, en kırılgan olduğu zamanların başında geliyor. Bu süreçte başta en yakınları olmak üzere aile üyelerinin ve çevrelerinin yeni annelere ilgi, şefkat ve anlayışla yaklaşması şart. Bir Sorudan Fazlası'nda bu kez bu dönemde yaşananların kadınlarda ne derin yaralar açabildiğini insan hikayeleri ve uzman yorumlarıyla masaya yatırdık…
#LohusalıkToplum olarak büyük bir afet yaşıyoruz. Elbette depremin etkilediği 10 ilimizde yaşayanların karşı karşıya kaldığı zorluklarla kıyaslanamaz ama birçoğumuz zorlu duygularla başa çıkmaya çalışıyor. Uzmanlara göre bu toplumsal travmayı atlatmanın yolu içimizdeki mücadele duygusuna, dayanışma isteğine kulak vermek: “İyileşmek için gerçekten birlikte hareket etmek zorundayız.”
#DepremNöro gelişimsel sınıflandırılan bir hastalık olan otizmin yaygınlığı artıyor. Günümüzde yeni doğanlarda 68 vakadan birinin otistik olduğu belirtiliyor. Tüm dünyada bu artışın nedenleri araştırılıyor. Otizmde erken müdahale büyük önem taşıyor. Özellikle çocuğun iyi gözlemlenmesi gerekiyor. Sosyal bir varlık olan insan doğumundan itibaren sosyal etkileşime başlıyor. Anne ile bebek arasında mutlaka duygusal aktarım olmalıdır. Otizmli bebekte bu aktarım yaşanmaz. Özellikle 0-3 yaş arasında teknoloji kullanımının engellenmesi gerekiyor.
#Otizmİdrar kaçırma (üriner inkontinans) probleminin, medikal olduğu kadar sosyal bir problem olduğunun altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu, “Yapılan araştırmalar idrar kaçırma sorunu yaşayan hastaların bu nedenle sıklıkla depresyon yaşadıklarını bildirmektedir. Şiddetli durumlarda ise kadınların kendilerini toplumdan soyutladığı görülmektedir” dedi.
#İdrar KaçırmaÇocuk bakımı, ev ve iş arasında sıkışan anneler pandemi sürecinde iyice zorlaşan koşullar sebebiyle ‘karar verme yorgunluğu’ yaşıyor. Birçoğu havlu atma noktasına geldi! Uzmanlar annelerin durumunun sadece tükenmişlik sendromuyla açıklanamayacağının altını çiziyor ve “Anneler ihanete uğramış hissediyor” diyor. Çocuk bakımı ve ev işlerinde sahada olmayan babalar, esneklik sağlamayan işverenler ve zayıf kalan toplumsal destek sistemleri başlıca sebepler. Annelerle ne yaşadıklarını konuştuk, uzmanlardan da konuyla ilgili öneriler aldık...
#AnnelikVajinismus, kadınlarda cinsel ilişkiye girememe durumudur. Bu durum vajinanın girişindeki kasların ilişki esnasında aşırı ve istemsiz olarak kasılmasından kaynaklanır. Bu kasılmaya bağlı vajinal giriş geçici olarak daralır yada kapanır, cinsel ilişki mümkün olmaz.
#VajinismusCovid -19 salgını şüphesiz bireylerin biyolojik sağlığı kadar ruhsal sağlığını da derinden etkiledi. Pandeminin bireyler üzerinde ciddi olumsuz duygu durum değişikliklerine yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, korku ve kaygıların altında en çok belirsizliğin olduğunu vurguluyor. Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, pandemi salgınının yol açtığı duygu durum değişiklileri ile ilgili önemli bilgiler ve faydalı tavsiyeler paylaştı.
#Duygu Durum Değişikliğiİnfertilite (kısırlık) birçok çiftin hayatını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Son yıllarda yapılan araştırmalar, her beş çiftten bir tanesinin infertilite sorunu ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir. Bebek sahibi olmak isteyen bu çiftlerin sosyal hayatlarında karşılaştıkları birçok sorun, onların ruh sağlıklarını ve yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sorunların yanı sıra infertil çiftlerin cinsel hayatlarıyla da ilgili çeşitli zorluklar yaşamaları yaygın görülen bir durumdur.
#Tüp Bebek1970’li yıllarda burnout sendromu olarak ortaya çıkan tükenmişlik sendromu, bireyin kendini yorgun hissetmesi, herhangi bir işi yaparken zorlanması, işe gitmede ya da aktivite yapmada görülen isteksizlik olarak tanımlanıyor. Sıkıntı ve yüksek stresin tükenmişliğe götürebileceğine dikkat çeken uzmanlar, tükenmişliğin kişide 3 farklı biçimde görüldüğünü belirterek, erken müdahalenin önemine işaret ediyor. Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bireylerin hayatını olumsuz etkileyen tükenmişlik sendromuna neden olan etkenleri, sendromun yaşanma biçimlerini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
#Burnout Sendromu“Pazara bir torbayla gidiyorum, beş torbayla dönüyorum.” “Elimde değil içimden bir ses “al onu” diyor.” “Evim hiç ihtiyacım olmayan şeylerle doldu taştı.” “Dolabımda giymediğim elbiselerle bir mağaza açabilirim.” “Çok harcadığımdan eşimle aram bozuldu, boşanma noktasına geldim.” “Kredi kartımda limit kalmayıncaya kadar harcıyorum.” Bu yakınmalara sahipseniz bir alışveriş bağımlılığı riskiyle karşı karşıya olabilirsiniz.
#Alışveriş BağımlılığıGünümüz dünyasında ilişkilerin zayıflaması ve bunun neticesinde ortaya çıkan yalnızlık duygusu, kişilerde alışveriş bağımlılığının oluşmasına neden olabiliyor. En az alkol, uyuşturucu bağımlılığı kadar yıkıcı psikolojik etkileri olabilen alışveriş bağımlılığını hafife almamak gerekiyor...
#Alışveriş BağımlılığıTıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da depresyon görülebilir. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarda da duygudurum ve algı bozuklukları meydana gelebilir. Depresyon, çocuğun ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler. Çocuklarda depresyonun fiziksel belirtileri var mıdır? Peki çocuklarda depresyonun belirtileri nelerdir nedir?
#Depresyonun Belirtileri Nelerdir NedirKaygı pek çok yönetici tarafından performansı arttırmak için kullanılıyor. İş psikologları kaygının performans için gerekli ama dozunda olması gerektiğini söylüyor. Çalışanlarının kaygılarını yükseltip onları tehdit altında tutarak daha yüksek performans göstereceklerine inanan yöneticiler ise çalışanlarda sağlık sorunlarına yol açıyorlar.
#Performansİnsan doğumundan itibaren cinsel bir varlık ve doğasının gereği olarak da cinselliği yaşamak istiyor. Bir başkasıyla cinselliği paylaşmanın en sevgi dolu ve keyifli yolu seks yapmak... Peki, insanlar neden seks yapıyor? Seks yapmanın amaçları neler? Seksin zevk almaktan başka bir amacı var mı?