Güncelleme Tarihi:
Annagür, gazetecilere yaptığı açıklamada, doğum sonrası depresyonun, anneyi fiziksel ve duygusal açıdan etkileyen önemli bir psikolojik hastalık olduğunu belirtti. Kadınların yüzde 10-15'inde doğum sonrası depresyonun gelişebileceğini ifade eden Annagür, "Birçok kadının anne olduktan sonra ruh halinde değişiklikler görülür. Bu belirtiler normalde 7-10 gün içinde kendiliğinden düzelir. Doğum sonrası depresyon ya da psikoz nadiren de olsa görülür. Bu sorunlar, doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde başlar ve tedavi edilmediği durumlarda 1-2 yıla kadar sürebilir" diye konuştu.
Hastalığın nedenleri arasında, hamilelikte salınan hormonların doğumla birlikte aniden düşmesi gibi biyolojik nedenlerin yanı sıra, kişilerarası ilişkilerde bozulma, stres ve sosyal destekte yetersizlik gibi psiko-sosyal nedenlerin de sayılabileceğini vurgulayan Annagür, doğum öncesi depresyon, ilk gebelik olması, istenmeyen gebelikler ve gebelikte yaşanan sağlık sorunları, doğum korkuları, sosyal desteğin olmamasının anneyi ruhsal açıdan olumsuz yönde etkileyen önemli risk faktörleri olduğunu aktardı.
Annagür, doğum sonrası depresyonun belirtilerini şöyle sıraladı: "Şiddetli hüzün ya da suçluluk duygusu, aşırı yorgunluk, enerji kaybı, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, öncesinde zevk aldığı etkinliklerden eskisi kadar zevk alamama, endişe, sinirlilik, huzursuzluk, sıkıntı, bunaltı, kendiliğinden ağlamalar, iştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk veya aşırı uyuma, bebeklerini yeterince sevmediklerine ya da yeterince besleyemediklerine yönelik inanışlar, bebeğin uykusuyla ilgili endişeler, bebeğe zarar verme korkusu ve bunlarla ilgili kendini suçlu görme, bebekle ilgilenmek istememe ve bebeği öldürmek istemeyle ilgili düşüncelerin ortaya çıkması belirtiler arasındadır."
Ağır depresyonda ilaç kullanmaktan korkulmamalı
Ağır depresyonda mutlaka tıbbi değerlendirme yapılması gerektiğine dikkati çeken Yrd.Doç. Dr. Annagür, şunları kaydetti: "Öncelikle depresyona neden olabilecek hormonal nedenler veya başka medikal hastalıklar saptanmalıdır. Gerektiğinde antidepresan ilaç kullanmaktan korkmamak gerekir. İlaç kullanmaktan korktuğu için tedavi alamayan birçok kadında intihar davranışı ortaya çıktığını veya diğer sosyal sorunların ilerlediğini biliyoruz. İlaç kullanmak her zaman emzirmenin kesileceği anlamına gelmez. Bebeğinizin sadece emziren anneye değil, ruhsal açıdan sağlıklı bir anneye ihtiyacı olduğunu unutmayın. İlaçsız tedavi (psikoterapi) seçeneğini de psikiyatristiniz ile mutlaka konuşmalısınız. Ayrıca uyku ve yeme düzeninin sağlanması ve iyi bir sosyal destekle bu süreç daha kolay atlatılmaktadır"