Kahvaltılıklarımızın çeşitliliği milletçe günün ilk öğününe duyduğumuz büyük sevginin de bir yansıması. Bayram sabahı ailece bir araya geldiğimiz o güzel sofralara otururken hem yazarımız Sahrap Soysal’la geleneksel kahvaltıları hatırlayalım hem de Gastronometro şeflerinin masamızı renklendirecek tariflerine bakalım...
#Peynirİştahım hiç olmadığı kadar açık oluyor bu mevsimde ve kendimi sürekli yeni yemekler düşünürken buluyorum. Bahar denince de aklıma ilk, enginar geliyor. Kuzuyla pişirdiğim gibi, otlu-bezelyeli ve rendelenmiş limon kabuklu kısıra koymayı seviyorum. Bezelyeyi bol taze soğanla pişiriyorum, mis kokulu çilekleri körpe ıspanak salatasına katıyorum. Pancar, ıspanak, portakal, çilek, kuşkonmaz, bezelye ve kuzugöbeğiyle renk renk, çeşit çeşit tabaklar hazırlıyor, bu dönemin keyfini çıkarıyorum.
#ZeytinyağlıDomatesli ve patlıcanlı pilavları bir başka severim, bezelyeli pilavı her öğün yesem sıkılmam. Hamsili pilava alternatif olarak yazları bol otlu ve rendelenmiş limon kabuklu-sardalyalı pilav yaparım. Kuzu etini tandır gibi pişirip yanında yine bol otlu bir içpilavla servis edebilir; hafif mayhoşluk versin diye pilava ince ince kesilmiş taze asma yaprakları ekleyebiliriz. Arpa şehriyeyse karides, ahtapot ve midye gibi deniz mahsulleriyle çok iyi sonuç veriyor. Pilav konusu yaz yaz bitmez... Mevsiminin çeşit çeşit malzemesiyle tabaklarımızı renklendirmek elimizde...
#Domatesli Pilavİster sade, ister nohutlu, ister üzümlü... Düğün ve bayram gibi kutlamalardan gündelik sofralara bir Türk mutfağı klasiğidir pilav. İyisini pişirmek marifet ister; pirincin cinsini tanımak, ne kadar su istediğini bilmek ve pişirerek tecrübe kazanmak gerekir...
#PirinçAlmanya’nın üç Michelin yıldızlı restoranlarından Bareiss, kişisel ‘dünyanın en iyi 10’u’ listeme girecek kadar benim için özel. Fakat beni bu kadar mutlu ve iyi hissettirmesindeki asıl sebep başka. Hikâyenin ucunda gastronomi yazarı babanın lokantaya gitmekten nefret eden kızı var!
#Vedat MilorAlmanya’nın üç Michelin yıldızlı restoranlarından Bareiss, kişisel ‘dünyanın en iyi 10’u’ listeme girecek kadar benim için özel. Fakat beni bu kadar mutlu ve iyi hissettirmesindeki asıl sebep başka. Hikâyenin ucunda gastronomi yazarı babanın lokantaya gitmekten nefret eden kızı var!
#FRANSASahrap Soysal’ın yıllarca televizyon ekranlarından ve Kelebek sayfalarından tarif ettiği yemekler, artık birinci elden, sahibinin lezzetinden. Beyoğlu Şişhane’de açtığı kendi adını taşıyan restoranında İstanbul’un ve Anadolu’nun her yerinden gelen hayranlarını ağırlıyor. Fakat bu kadının yemekleri mi daha nefis, sohbeti mi daha leziz karar vermek zor. Müşteriler ona bayılıyor, dükkâna adımını atan dışarı sarmaş dolaş çıkıyor.
#Savaş ÖzbeySahrap Soysal’ın yıllarca televizyon ekranlarından ve Kelebek sayfalarından tarif ettiği yemekler, artık birinci elden, sahibinin lezzetinden. Beyoğlu Şişhane’de açtığı kendi adını taşıyan restoranında İstanbul’un ve Anadolu’nun her yerinden gelen hayranlarını ağırlıyor. Fakat bu kadının yemekleri mi daha nefis, sohbeti mi daha leziz karar vermek zor. Müşteriler ona bayılıyor, dükkâna adımını atan dışarı sarmaş dolaş çıkıyor.
#Sahrap SoysalAnnesinin rahatsızlığı nedeniyle erken yaşta mutfağa alışan Meral Okay çok güzel yemek yapıyor ama eşini kaybettikten sonra eskisi gibi mutfağa girmiyor. Ola ki biri gelir diye buzdolabı her zaman dolu ama keyifle yenilen içilen sofraları tercih ettiği için tek başına bir şeyler atıştırmayı sevmiyor
Saraylı anneannesinin yemekleriyle büyüyen oyuncu Serra Yılmaz gerçek bir mutfak tutkunu. Geleneksel olarak alıştığımız tatlar konusunda bir yenilik yapmaya karar verirse mutlaka yemeğin adını da değiştirdiğini söyleyen Yılmaz mutfakta her türlü fanteziye açık olduğunu, yeni yemek denemelerini sevdiğini söylüyor
Kış ataletini üzerimden atıp baharın kokusunu, kıyıları, kumsalları özlediğimde ilk durağım Bodrum olur. Saatlerce kıpırdamadan denizi seyre dalarım. Kumbahçe sahilinden geçer, Bodrum Kalesi’nin ihtişamını içime çeke çeke liman boyunca yürürüm. Teknelerin direkleri arasından yüzümü ısıtan güneşle karşılarım sabahları. Antik Tiyatro’nun tepesinden muhteşem manzarayı seyredip, yazın ertelediğim hayallerin peşine düşerim.
Kavurucu yaz sıcaklarında kentlerin, sahillerin kalabalığından kaçıp yükseklere tırmandığınızda bambaşka bir dünyayla karşılaşırsınız. Bol oksijenli, serin, yemyeşil tepelerde sadece meraklıların bildiği lezzet mekanları saklıdır. Sadece bu lezzetleri tatmak, manzarayı seyretmek için dağların yolunu tutmaya değer...