E.Ö., üç çocuğunun annesi eşinden boşanmak için dava açtı. E.Ö. dava dilekçesinde, eşinin kendisine “Nonoş, sen erkek değilsin” dediği iddiasıyla 100 bin TL de tazminat talep etti. Davalı N.Ö. adına sunulan savunmada ise, E.Ö.’nün eşine şiddet uyguladığı kaydedildi.
#Gazetehaberleri“Seni ezelden beri seviyorum” demeden önce bambaşka hayatları vardı. Biri apartmanın üst katında, diğeri ışık görmeyen kısmında oturuyordu. Aynı sınıfa düştüler ama bu aradaki sınıf farkını kaldırmadı. O farkı kaldıracak tek şey aşktı. Peki ama ne kadar yaşayabileceklerdi?
#Kitap SanatKültür Bakanlığı’nın el sürülmemiş tozlu çekmecelerinde yapılan ince’leme sırasında, “Atatürk’ün orijinal sesi” bulundu... Meğer, bugüne kadar dinlediğimiz sesi, o dönemin kayıt teknolojisi gereği tiz çıkıyormuş, aslında, tok ve gür olduğu ortaya çıkmış... Orijinal ses “Mimar Sinan Üniversitesi” tarafından günümüz teknolojisine uyarlanacak ve kamuoyuna açıklanacakmış.
Pazar günü mutfak masasına yayılmış gazete okuyor, alıntı yapıyorum, bir yandan da fonda ses olsun diye televizyon açık. Fakat günün o saatinde, bizim kanalların abuklu sabukluğu akıl alır gibi değil, gelin kaynana kavgalarından, nonoş sunucu yılışıklığından bıkıp şöyle bir zaplıyorum...
Zengin değilsek insan da mı değiliz? Biz de bir şampanya neyin patlattıramayacak mıyız? Orta direğin zemine yakın kesimleri (fakir fukara desem, muhtaç insanlara haksızlık etmiş olurum) bu Yılbaşı’nı, İstanbul’un varoşlarındaki kanatçılarda, türkü evlerinde ve ocakbaşlarında hesaplı bir şekilde eda ederkene, şampanya da patlatacakmış, 5-4-3-2-1-Mutlu-yııııllar-hepücüğümüzeee, diye.
Hürriyet'in dünkü manşeti beni acayip mutlu etti. Çalıştığım gazete, hem de manşetinde, biri Alman diğeri Türk vatandaşı iki erkeğin, Schöneberg'de evlendiğini ve Ankaralı eşin, soyadını aldığı partnerinin Alman vatandaşı olması sebebiyle, 3 yıllık oturma izni almaya hak kazandığını duyurdu.
Kayınvaldem ile kayınpederim bizdeler, yaklaşık bir on gündür. Dünürleri (yani annemle babam) bir akşam dışarıda yemeğe davet ettiler diye, tutturdular : “Sıra bizde!” İkna etmek mümkün olmadı, “Yahu İstanbul’da ev sahibi biziz, Türk örfünde misafirin ev sahibini yemeğe götürmesi görülmemiştir!” dedilerse de, ı-ıh, sonunda cumartesi akşamı yemeğe gitmeye karar verildi.
Laila açılmış. Reina açılmak üzereymiş. Elhamdülillah bu günleri de idrak ettik ya, artık bize karada ölüm yok. Nefesimizi tutmuş bekliyorduk. Eskiden böyle şeyler yoktu biliyor musunuz; gazetelerde sadece “Ege ekici tütün piyasası açıldı” diye haber yapardık.
Prof.Dr.Osman Müftüoğlu, “Kadınlar neden daha uzun yaşar” başlıklı yazısında, “İstisnasız tüm dünyada kadınlar, erkeklerden daha uzun yaşıyor. Kadınların lehine olan bu farklılık, Hindistan'da 1 yıl, Çin'de 4 yıl, ABD'de 7 yıl, Türkiye'de 6-8 yıl, Rusya'da 12 yıldır. Bunun nedenlerini hiç düşündünüz mü? İşte en önemli nedenleri... diyor ve bir bir sayıyor bu nedenleri. İtirazım var, çok önemli bir etken, Osman Hoca’nın zarafetinin kurbanı olmuş. Konuya “erkekler niye daha az yaşar” diye bakalım hele bir...
Kuaförler nonoş değildir, Ümraniyeliler sapık değildir - Haftanın başlıkları : Milliyet ve Damga favori, Şok plase, Akşam sürpriz - Haftanın hatta ayın haber metni : İstanbul'un kenefleri hakkında tarihî bir yazı - Törkiş New York Times olmanın yolu ve Mütevazı medyum köşe yazarları... (Tek kelime politika yok bu sefer.)