Kadınlar neden daha uzun yaşar

İşte “Kadınların erkeklerden uzun yaşamasının” Prof.Dr.Osman Müftüoğlu’na göre 8 sebebi :

(1) SAĞLIĞINA DÜŞKÜN : Kadınlar sağlıklarına daha düşkünler ve sağlık sorunlarına karşı daha duyarlılar. Doktorlarına daha sık ve daha erken başvururlar, sağlık kontrollerini daha düzenli yaptırırlar. Önerilere de dikkatle uyarlar.

(2) SİGARA-ALKOL YOK : Daha az sigara, alkol, kahve ve bağımlılık yapan maddeler kullanırlar.

(3) TOKSİN TEMASI AZ : İşyeri ve çevresel kirlenmelere yol açan toksinlerle daha az temas ederler.

(4) NEDENSİZ ÖLÜM YOK (Osman Hoca "Nedensiz ölüm" diye bir laf etmez. Bu sayfayı yapan meslektaşımın marifetidir, eminim.) : Trafik kazaları, işyeri kazaları, intihar ve cinayet gibi beklenmedik nedenlerle ölümler kadınlarda daha düşüktür.

(5) DENGELİ BESLENME : Daha iyi ve daha dengeli beslenirler.

(6) YÜKSEK DUYGU YAPISI : Aile ilişkilerine yüksek düzeyde bağlılık ve önemseme, aileye ve topluma aidiyette duygusal samimiyet, dostluk, arkadaşlık, komşuluk duygusu gibi iyilik hali veren ruhsal yapılanmalar kadınlarda daha yüksektir. Dini duygular ve düşsel bağlar daha gelişmiş seviyededir.

(7) SEKSÜEL EĞİLİMLER : Çok eşlilik eğilimi ve heteroseksüel ilişkiler kadınlarda daha az, seksüel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha düşüktür.

(8) KOLESTEROLÜ DAHA AZ : Kolesterol yüksekliği ve damar sertliği sorunu erkeklere oranla daha azdır. Kalp ve damar hastalıklarının sıklığı daha düşüktür.

*

Osman Hoca’nın bilgisiyle, ilmiyle başa çıkmak ne mümkün, ama soruyu bir de tersine çevirelim izninizle:

ERKEKLER NEDEN KADINLARDAN DAHA AZ YAŞAR?

Arz edeyim.

(1) ERKEKLER DOKTORDAN KAÇAR. Bunun birden çok sebebi vardır : (1) Bir defa, canları kadınlardan çok daha kıymetlidir. (2) “Kurcalatmaya gelmez, bir yerden bir pislik çıkar” diye korkarlar. (3) Doktorluk olmak, erkeğin erkekliğine, fizik üstünlüğüne halel getirir. Hele hele üroloğa yani bevliyeciye gitmek mi, Allah korusun. Bu korkunun da iki alt sebebi vardır : (a) Her erkeğin şeyinin üstünde, eeeh başının üstünde Demokles’in kılıcı gibi duran bir hastalık vardır : prostat. İşeme zorluğunu bir yana bırakın, erkekler bunu - sanki bir işlerine yararmış gibi - çok düşkün oldukları “erkekliklerinin” sonu zannederler. (b) Erkeklerin bevliyeciye giderken bir numaralı kabusu ... kıçına parmak yemektir. Okula gitmiş her erkek için, sembolizması ağır bir konsültasyon metodudur bu.

(2) SİGARA-ALKOL. Erkeklerin sigara ve alkol tüketimi kadınlardan yüksektir. Bunun da sebebi muhtelif. Sigara içmek erkeklik işaretidir. Okulda sigara içmeyene nonoş gözüyle bakarlar. İçkiye gelince: (1) Akşam 5 çayında, kurabiye eşliğinde zamparalık hikayesi anlatmaya çalışın, içki masası geyiğinin neden vazgeçilmez olduğunu siz de takdir edeceksiniz. (2) Birçok evli erkekte, nedense, “Bu karı, bir küçük devirmeden çekilmez abi” gibi bir batıl inanç vardır. (3) Ayrıca “Eve, ağzına içki koymamış bir halde gelip, karıyı dövmek” de Türk örf ve adetlerine mugayırdır. (4) Son olarak, aşağıdaki 4. maddede söz konusu trafik kazalarının olmazsa olmaz bir unsurudur içki.

(3) SAĞLIKSIZ ORTAMLARDA ÇALIŞIRLAR. Buna ekleyecek bir şey yok. Erkekler hakikaten sağlıksız ortamlarda çalışırlar. Kadınlar, püfür püfür açık havada, sırtlarına ağırlık olarak bebekleri bağlanmış, tarlada çapa yapar, pamuk toplarken, eşeğe pinmiş kocasının ardından koşarken... Yahut, iki minibüs, üç otobüsle gittikleri zengin evlerinde paspas yapmak için eğilip kalkar, cam siler, ütü yaparken... Erkekler, kahvede, dumanaltı vaziyette, sabahtan akşama kadar okey atar, çay sigara içerler. Tuttuğu takım kazanınca “nasıl geçirdik” işaretleri dışındaki tek hareket, akşam karıya atılan iki tokat, ama o da göbeği eritmeye yetmez, niye, çünkü karıda iş yok, iki yumrukluk canı var...

(4) KAZA ÖLÜMLERİ DAHA YÜKSEK. Kadınlar araba kullanmayı, estarabim yapmayı, kafa göstermeyi bilmez de ondan. Olsa olsa, TEM otoyolunda karşıdan karşıya geçerken ezilirler.

(5) DAHA KÖTÜ BESLENİRLER. Niye? Çünkü kadınlar evde adam gibi sağlıklı ve dengeli mönüler hazırlamaz da ondan. Ulan adam akşama kadar kahvede pineklemiş, tostla, köfte-ekmekle doyurmuş karnını, akşam adam gibi bir sofra kur değil mi, boynu devrilesi. Zaten bütün gün sokaklarda sürtmüşsün, elin evinde hizmetçilik yapmayı, işten çıktıktan sonra semt pazarından alışveriş yapmayı, eve gece karanlığında elinde file dönmeyi biliyorsun. O saatten sonra, çocukları okuldan alana, dersini çalıştırıp yatırana, yok çamaşır yıkayıp asana kadar.. gir mutfağa da, şöyle bir zeytinyağlı dolma, bir soslu et... ulan gene mi makarna, körolası, bak senin yüzünden karbonhidrat-protein dengem bozuluyor, ömrüm kısalıyor. Gel lan buraya!

(6) POZİTİF DUYGULAR. Aileye bağlılık, çocuk sevgisi, arkadaşlık hatta dinî inançlar gibi, hayata bağlayan, insanı pozitif bakmaya iten duygular... Ba ba ba ba... Ne diyon Hocam sen, böyle şeyler bizi bozar! Karı mıyım ben şimdi çocuk sevecem?

(7) RİSKLİ SEKSÜEL HAYAT. Kadınlara göre erkeklerin cinsel hayatları daha riskliymiş. Eh herıld yani. Daha küçükken eşek tepmesinden tut da, genelevde başarısız olup pezodan mariz yeme, Karaköy alt geçidinin merdivenlerinde etek dikizlerken enselenme, erkek adam ‘laylon’ kullanmaz diye Ukrayna’dan ayidis ithali, “şimdi sıra bende” diye tutturan dönme Buse’den falçata yeme ve bu kadar talihsiz denemeden sonra, kırk yılda bir, gerçek bir zamparalık yaparken heyecanlanıp iş üstünde kalp krizi gibi... muhtelif cinsel riskler taşır, Türk erkeği.

(8) KALP VE DAMAR HASTALIKLARI. Sebep, yukarıdakilerin hepsi.

*

Bunların hepsi latife...

Evrim ağacında, homo sapiens sapiens’in ayrı bir kol oluşturduğumuz günden beri, kadınlar, erkeklerden uzun yaşamak için, son derece etkili bir formül geliştirmişlerdir:

EVLİLİK!

Bilmem anlatabildim mi?




Not : Hürriyet’te yazmaya başlayan Prof.Dr.Osman Müftüoğlu’na, bir fırsatını bulup “Hocam hoş geldin! diyememiştim. Kısmet bugüneymiş...