1974 Barış Harekâtı Türkiye’nin kendi sanayisi, askerî ve politik yapısı bakımında bir mucizedir. Bülent Ecevit (Cumhuriyet Halk Partisi) ve Necmettin Erbakan (Millî Selâmet Partisi) koalisyon hükümetiyle adaya çıkarmayı mükemmelen becermişlerdir. Doğu Akdeniz nükleer gücü olan büyük devletlerin hemen hepsinin yerleştikleri yer oldu. Bu durumda Kıbrıs Türkiye için çok büyük stratejik öneme haizdir.
#1974 Barış HarekâtıKıbrıs siyasi bakımdan da stratejik yönü itibarıyla da Doğu Akdeniz demektir. Adanın Rum kesimi, Türkleri bir şekilde adadan ihraç etme planlarının peşindedir. Onun için yapılacak iş; Kıbrıs Adası’ndaki yerleşmecilerin bir ölçüde tekrar gözden geçirilmesi ve durumda rehabilitasyona gidilmesidir. 450. fetih yıldönümünde Türkiye merkezinin birtakım gösterişçi yatırımlardan çok bu gibi mekanizmaların ayarlanmasına önem vermekte büyük fayda vardır.
#YazarAK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, Meclis Genel Kurulu'ndaki bir tartışma sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik ifadesine ilişkin, "Bu kadına haddini bildirin' diyerek, aslında kendi hadsizliklerini, kendi densizliklerini, kendi seviyesizliklerini bir kere daha milletin önünde ortaya koydular." dedi.
#Numan KurtulmuşMHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye’nin olağandışı bir saldırı altında olduğunu belirterek, “ABD kaynaklı husumet ve huşunet (kabalık, sertlik) ablukasıyla karşı karşıya olduğumuzu net olarak görüyoruz. Buna sessiz kalamayız, tepkisiz duramayız” dedi. Bahçeli dün düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:
#Devlet Bahçeli- Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Meselemiz sadece yollar, hanlar, köprüler inşa etmek, fabrikalar kurmak, havaalanları yapmak değildir. Bunları tabii ki yapacağız. Esas vazifemiz, medeniyetimizi yeniden ihya ve inşa etmektir. Medeniyetin inşası ise medeniyet fikrine sahip genç nesillerin üzerinde yükselecek olan ameliyedir" - "İnsanlarla inançlarından dolayı alay edildiği dönemleri yaşadık. Çok şükür şimdi bunlar geride kaldı. Köprünün altından çok sular geçti. Şimdi yeni Türkiye dediğimiz şey işte bu dönemin başlangıcıdır"
16 NİSAN 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde mutlu bir haber vardı: Bir evlilik dolayısıyla MHP ile AKP dünür oluyormuş. Güneydoğu’nun en önemli Kürt aşiretlerinden birinin lideri ve aynı zamanda AKP milletvekili olan bir muhteremin oğlu, milletvekilli ve bakan çıkarmış, yedi göbekten MHP’li bir ailenin kerimeleri ile dünya evine girecekmiş. Allah mesut etsin!
TARİHSEL söylemde (discours) “Teyzemin bilmem nesi olsaydı, dayım olurdu” türünden hesaplar olmaz ama ben bu yazıda öykünün trajik yanının ortaya çıkması için bu yönteme başvuracağım: Köy Enstitüleri 1925-1935 arasında kurulsaydı; aynı yıllar arasında toprak reformu yapılabilseydi; imam hatip projesi yozlaştırılmasaydı, Türkiye şu anda Avrupa standartlarının üzerinde olurdu!
Biz onun ismini ilk kez Attilá İlhan'dan duymuştuk ama İlhan'ın kitaba yazdığı önsöze bakılırsa, o da Aclan Sayılgan'dan duymuş. Adı yıllarca efsane gibi kulaktan kulağa dolaşan, kimilerinin Türkçülüğünü, kimilerinin komünistliğini öne çıkardığı Sultangaliyev, nihayet orijinal kaynaklardan hareketle derli-toplu bir kitap haline getirildi. 'Sultangaliyev ve Milli Komünizm' adlı kitap, gazeteci Halit Kakınç'ın imzasını taşıyor.