Paylaş
Tüm bu cinayetleri ve alçaklıkları işleyen mütegallibe (zorba) erbabı da utanmadan medeni geçiniyor.
İsrail, Gazze’de taş üstüne taş, omuz üstüne baş bırakmadan tüm sivil yerleşim alanlarını bombalıyor. Sokaklar, parçalanmış bebek cesetlerinden geçilmiyor. Sağ kalabilen, ciğerleri evlat acısıyla kavrulmuş bir avuç anne ve babanın feryatları yeri göğü inletiyor.
Kendilerini en medeni addeden Batılı devlet yetkilileri; ‘Az yaptın, daha çok yap!’ diyerek teşvik kuyruğuna girerek, soluğu İsrail’de aldılar. Kimi insan kasabı Netanyahu’nun, bebek kanı damlayan elini sıktı kimi de o arlanmaz suratın sahibi caninin yanaklarından öptü.
Bebek katiline her türlü yardımı vadederek ülkelerine döndüler.
Başta BM olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlar toplanıp toplanıp dağılıyor. Diyeceksiniz ki, Birleşmiş Milletler Teşkilatı mı var; varsa ne işe yarar?
Bu durum bakın bize neyi hatırlattı: Vaktiyle 1990’lı yıllarda, çalıştığım gazetenin (Türkiye) dış haberler müdürü arkadaşımız (Hayrettin Turan), köşe yazarımız Prof. Dr. Yılmaz Altuğ’u o günkü İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman’a takdim eder.
“‘Efendim; gazetemizin köşe yazarı, İstanbul Üniversitesi Devletler Hukuku Profesörü Sayın Yılmaz Altuğ’ der. Elini uzatan Weizman gülerek, yalın hakikati haykırır: ‘Devletler hukuku diye bir şey var mı ki?’”
Yok ki, bugün İsrail tüm rezillikleri pervasızca sergileyebiliyor, dünyanın gözünün içine bakarak savaş suçu işliyor, tenkit yerine teşvik görüyor.
NATO da aynı şekilde kuruluş bildirgesinde ifade edildiği gibi bir savunma paktı değil, başta ABD olmak üzere emperyalistlerin elinde sopa görevi görüyor.
Bununla birlikte, Türkiye’nin, NATO’daki ülkelerin şerlerinden sakınması, zararlarından korunması için NATO’da kalması lazım.
ABD binlerce kilometre uzaktan gelip Doğu Akdeniz’e yerleşti, görünürdeki amacı; İsrail’i savunmak, bunun yanında asıl amacı ise Ortadoğu’yu paramparça edip, buralardaki enerji kaynaklarına sahip olmaktır.
ABD ile İsrail yönetimleri tavukla yumurta misalidir. Diğer bir deyişle ABD İsrail’dir, İsrail ABD’dir.
Bu pervasız ve küstah her iki ülke de nükleer güç sahibidir. ABD bu gücünü Japonya’ya karşı kullandı ve 200 bin insanın ölümüne, milyona yakın insanın yaralanmasına ve sakat kalmasına sebep oldu.
İsrail de elindeki bu nükleer gücü gözünü kırpmadan kullanabilir, yeter ki ABD vize versin!
ABD ise şimdilik buna müsaade etmez, zira böyle bir durumda 3. Dünya Savaşı çıkar ve tüm dünya bir anda alev topuna döner.
Savaşı, Ortadoğu coğrafyasıyla sınırlı tutarlar ve orada medeni, çağdaş ve insancıl tüm hünerlerini sergilerler!
Son asırlardaki medeniyetin tek dişi kalmış canavar olduğunu biz biliyorduk, lakin bir türlü anlatamıyorduk. Anlatsak da kimseler anlamak istemiyordu.
Ama bu gayri insani savaşla, bütün bir insanlıkla birlikte fanatik Yahudiler bile Siyonistlerin nasıl lanetlenmiş bir güruh olduklarını gördü ve dehşetle görmeye devam ediyorlar.
Paylaş