CUMHURİYET Devrimi devam etseydi Hasan Âli Yücel’den sonra Milli Eğitim Bakanı olmak son derece zor bir iş olurdu, ama karşı devrim sürecinde ondan sonra gelenlerin işi çok kolay oldu: Onun kurduğunu bozdular, onun yaptığını yıktılar.
Tamı tamına 65 yıldır bozup yıkıyorlar. Hâlâ temellere kadar inemediler. 1 Mayıs 2009 tarihinde bakan olan Nimet Çubukçu da yıkmak ve bozmak zorunda. Elhak bunu çok iyi yapmakta. * * * 4 Mayıs 1920 ile 27 Şubat 2011 tarihleri arasında, 91 yıl içinde, tamı tamına 73 Milli Eğitim Bakanı. Ama Milli Eğitim Bakanı denince akla sadece Hasan Âli Yücel’in bakanlığı (28.12.1938-05.08.1846) geliyor. H. Â. Yücel’den önce bakan olanlar arasında da değerli insanlar var ama bunlardan dördü (Hüseyin Vasıf Çınar, Mustafa Necati Uğural, Reşit Galip, Saffet Arıkan) çok önemli. Yirminci Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’den görevi Reşat Şemsettin Sirer aldı ve karşı devrim başladı. Geriye kalan 53 bakan içinde sadece Fehmi Yavuz, Bedrettin Tuncel, Mustafa Üstündağ belki yıkıma katılmamıştır. Ötekilerin hepsi yıkıcı sayılabilir. En azından amacından saptırılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu gerçek eksen ve yönüne oturtmayı denemedikleri için... * * * Hasan Âli Yücel’in adı Köy Enstitüleri ile bitişik durur. Köy Enstitüleri’nin amacı dünyayı ve hayatı bilim, özgürlük ve demokrasi yönünde değiştirmek idi. Köy Enstitüleri’ne toprak reformu eşlik edecek ve toplum çağdaşlaşarak demokrasiyi aşağıdan yukarıya doğru kuracaktı. Feodal yapı ve mütegallibe buna izin vermedi. Muammer Erten 13 Şubat yazımda sözünü ettiğim kitapta (s. 271) İnönü’ye Köy Enstitüsü’nü neden kapattığını sorar. İnönü, açık tutmaya gücünün yetmediğini söyler: “Kurultaylarda Enstitüler aleyhine bir cereyan başladı. Ben bunların doğru olmadığını yerine giderek tesbit ettim, ama bu o kadar yoğunlaştı ki grubu etkiledi. Grubun büyük bir çoğunluğu Köy Enstitüleri’nin aleyhine döndü. Bakanlar içinde Köy Enstitüleri’ne karşı vaziyet alanlar çoğaldı. En çok da bu konuda Köy Enstitüleri’nden şikâyet edilenlerin başında Milli Eğitim Bakanı Yücel’le, Genel Müdür Tonguç hedef alınıyordu. O sırada ordudan, rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak’tan (1876-1950), o Genelkurmay Başkanlığı’ndan ayrılmadan önce, yoğun şikâyetler başladı. Mareşal ‘Bu komünist yuvalarını ne zaman kapatacaksın?’ diye soruyordu. Mareşal bunu adeta bir mesele haline getirmişti.” Demokrat Parti 1951 Tevkifatı’nda ülkede ancak 187 komünist bulabildi. * * * İzmir Balçova Belediye Başkanlığı ile Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin 25-26 Şubat 2011 tarihinde Balçova’da düzenlediği sempozyum adeta, ölümünden 50 yıl sonra, Hasan Âli Yücel’den özür dilemeyi amaçlıyor. Akademisyen, yazar, düşünür, gazeteci, politikacı 90 katılımcının konuşma metinlerinden oluşan 768 sayfalık görkemli kitap Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği tarafından yayınlandı. Mutlaka okunması, incelenmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir kitap. Özellikle iktidara hazırlanan CHP okumalı. Bana Cumhuriyet devrimlerinin simgesini soracak olursanız, laiklik ve Köy Enstitüleri’dir derim. Karşı devrim ise laik cumhuriyet karşıtlığı ve imam hatip okullarıdır.