İlk yayımlanışından 32 sene sonra tek ciltte bir araya gelen, Enver Ercan imzalı ‘Şair Çünkü Onlar/Şiir Uçar Söz Olur’, çağdaş Türk şiirini birinci elden, onu yaratanların ağzından öğrenmeyi sağlayan bir kaynak eser... Enver Ercan kitapta yerini alan söyleşilerde sorulmayacak soruları da soruyor usta şairlere. Onlara yapılmış ağır eleştirileri örnekliyor ve bunları cevaplamalarını istiyor...
#Enver ErcanGazeteci büyüğümüz Sami Karaören’in ölüm haberini arkadaşımız Fikret Dağlıoğlu’ndan aldık. Daha sonra Sami abinin mimar oğlu Mehmet Karaören’le konuştuk, uzun yıllar çektiği müzmin hastalığı üzerine dertlendik. Annesi Mehcure Hanım ve kız kardeşi Mine’nin vefatları bizleri eskilere götürdü. Kendisine Sami abinin Cumhuriyet’e nasıl geldiğini anlattım.
#Sami Karaörenİyi bir romancı, öykü yazarı, çevirmen ve denemeci olan Tahsin Yücel’in Cumhuriyet’te yayımlanan yazılarını bu kitapta toplu bir şekilde bulabilirsiniz. Yücel yazılarında yazından dile, politikadan güncel olaylara, hemen her konuya dokunuyor.
#Cemal SüreyaYazar dostum Necmi Onur yıllar önce yazdığı bir kitap sebebiyle bir süre Şile Cezaevi’nde yatmıştı. Kendisini ziyarete gittiğim bir gün belediye başkanı orada bir edebiyat toplantısı yapmamı istedi. Onur’a moral için kahvede yaptığımız toplantıya Cemal Süreya ve Mehmet Kemal konuşmacı olarak katılmıştı.
#Mehmed Kemalİcrayla kapatılan 60 yıllık Merkez Lokantası, bir kuşağın “öğle rakıları”nın da merkeziydi. “Utangaç, gizli, yasak” Öğle Rakıları, Mehmed Kemal’in şiir kitabına da adını verdi. Sadece tarihiyle değil, özgün lezzetleriyle de Ankara’nın sınırlı hafıza mekanları arasında yer alan Merkez Lokantası, sarı votkanın, bakır tencerede İspir fasulyesinin, “ev yapımı” hardalın, su böreğinin de adresiydi.
Adı şair Cemal Süreya ile bütünleşen Hatay Restaurant, İstanbul'un hala yaşayan tek sanatçı meyhanesi. 1967 yılında Kadıköy İskele Meydanı'nda açılan Hatay, 1986'dan beri yeni adresi Bostancı'da müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor. Meyhanenin müdavimlerini şair, yazar ve ressamlar oluşturuyor.
İstanbul Tünel'de artık kurum olmuş bir meyhane. Adının Yakup 2 olmasına bakıp, Yakup 1'i merak edenler, merak ettikleriyle kalır, çünkü Yakup 1 yok, sadece Yakup Arslan'ın önceki mekanı oldu tarihte. Adı Yakup'tu. O Yakup ki, daha amcasının meyhanesinde işçiyken, ünlü şair Edip Cansever'in ‘‘Çağrılmayan Yakup’’ şiirine adını verdi. O kadar mı, dünyada kaç meyhane için konçerto yazıldı? Yakup Arslan'ın, daha 11 yaşındayken, amcasına ait Refik Meyhanesi'nde başlayan meyhanecilik serüveni 40'ına merdiven dayadı. Ama o şimdilerde kendi mekanı Yakup 2'nin 20. yılını kutluyor.