Destek yayınları tarafından 2016 yılında basılan, gazeteci-yazar Meltem Yılmaz’ın ikinci romanı ’Dört Mevsim Yalnızlık ve Bir Kadın; İris’, büyükşehrin kalabalığına sıkışmış genç bir kadının, alt üst olan evliliğinin peşinde giderken yolunun terör örgütü DEAŞ’la kesişmesine kadar varan bir dizi macerasını konu alıyor.
#Berlin Film FestivaliGeçen yıl yayımlanan ‘Soraya’ adlı romanıyla Berlin Film Festivali’nin edebi eserlerin sinemaya uyarlama programı olan Books at Berlinale programına seçilen Meltem Yılmaz, bu kez yeni kitabı ‘Dört Mevsim Yalnızlık ve Bir Kadın: İris’ ile karşımızda. Roman, yanlış bir evlilik yapan İris adlı genç bir kadının özsaygısını bulma hikâyesi...
#Meltem YılmazÜniversite sınavları geçen hafta yapıldı, bu hafta da olacak. Üniversite sınavına atfedilen önem nedeniyle öğrencilerin çoğunda sınav kaygısı gözleniyor. Sınavın öğrencilerin eğitimini, kariyerini ve geleceğini önemli derecede etkilediği düşünüldüğünde bu kaygı olağan ve yaygın. Sınav kaygısı, sınav anında hissedilen potansiyel başarısızlık endişesi, panik ve sürekli olumsuz düşünmeyle (ruminasyon) karakterize ediliyor. Oysa bununla başa çıkma yolları var.
#ÜniversiteEdebiyat öğretmeni Zekiye Yüksel, 1992’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışı görevlendirme sınavını kazandı. On yıl sonra Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Uluslararası Türk Okulu’na atandı. Üç buçuk yıl çalıştıktan sonra döndü, tuttuğu günlükleri kitap haline getirdi. Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan ‘Şeriat Ülkesinde Kadın Olmak’ta Zekiye Yüksel çarpıcı iddialara yer veriyor
Gezmek onlar için bir yaşam biçimi. Farklı kültürler, farklı tarihler ve topluluklar ilgi alanları. Çoğu iş gezisini bile tatil fırsatına dönüştürmeyi bilen Başkent’in seçkinleri için, günümüzün modern seyyahları demek yanlış olmaz. Başkent’in seyyahları sizin için En Romantik, En İyi Alışveriş ve En İyi Yeme-İçme adreslerini seçti.
Mavi Yolculuğa ne zaman çıkılır. Aslında ne zaman canınız isterse o zaman çıkabilirsiniz. Türkiye’nin güneyindeki cennet koylar her zaman konuklarını ağırlamaya hazırdır. Ama bu yolculuğun öncülerinden biri olan Azra Erhat’a kulak verecek olursanız, o size ekim, kasım aylarını önerecektir. Çünkü o aylarda Muğla’nın denizi “tahta” gibi dümdüz olur, oltalar balıkla dolar. Bu hafta, geçen yıl yaptığım kısa bir mavi yolculuğun izlenimlerini sizlerle paylaşacağım.