Yarın Çalışan Gazeteciler Günü... Biz de bu vesileyle haber yapan, toplumun bilgi edinme hakkı uğruna çaba gösteren, bu çabasının karşılığında (!) bazen tehditler alan, bazen hapse düşen, bazen de ne yazık ki hayatını kaybeden meslektaşlarımızı, meslek etiğini, yayıncılık meselelerini anlatan yapımları topladık. İşte gazetecilik filmleri...
#YazarBugün, güçlü sesiyle olduğu kadar çok satılan kitaplarıyla da milyonlarca insanın kalbinde taht kuran Zülfü Livaneli’nin doğum günü. Zülfü Livaneli'nin doğum günü sosyal medyanın da en çok konuşulan konularından biri oldu. Peki, Zülfü Livaneli kaç yaşına bastı? İşte, Zülfü Livanelİ’nin bilinmeyenleri…
#Zülfü LivaneliNe kadar zamandır şiir okumuyormuşum. <br>O da “Şiir, küçük mutlulukları, ayrıntıda kalan hüzünleri, bir çiy damlasının falanını-filanını aşalı, buralardan gideli çok zaman geçti” diye yazmış. <br>2014 Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü kazandığını öğrendiğimde sevindim. <br>Galiba bu söyleşiye bir fırsat diye baktım. <br>Eski kitaplarını karıştırmak, derinlere dalmak, biraz da yüzleşmek için… <br>Küçük İskender’e kulak verin… <br>Bu ülkenin seslerini, savruluşunu en iddialı gazetecilerin, akademisyenlerin mi yoksa esaslı bir airin mi daha iyi sezdiğine siz karar verin…
Kimse neden bahsettiğini tam olarak anlamasa da Slavoj Zizek dünyanın en ünlü filozofu. <br> Ona ‘felsefenin rock starı’ diyorlar. <br>Dehayla delilik arasında gidip gelen bir hiperaktif, gördüğüm en süratli düşünen insan ve müthiş sevimli bir karakter… <br>‘Sapığın Sinema Rehberi’ adlı muhteşem filminin devamı ‘Sapığın İdeoloji Rehberi’ dünyada gösterime girdi. <br>İstanbul’da otelinin resepsiyonunda buluşmak istiyor. <br>Çok uykusu olduğu için bastıra bastıra “Sadece yarım saat” diyor. <br>Neyse ki konuşmaya başladı mı kendini durdurabilmesi epey zaman aldığı için söyleşi bir buçuk saat sürüyor. <br>Barda kola shot’larıyla (içki içmiyor) ve kahkahalarla devam ediyor! <br>Röportaj sonrası beynimin genleştiğini hissediyorum! <br>İşte Sloven filozof ve psikanalist Zizek’ten Gezi Parkı, aşk ve dünyanın gidişatıyla ilgili uyarılar…
Bu ülkede en çok dinlenen ama en çok da eleştirilen popçuların başında gelir Serdar Ortaç. “Serdar Ortaç’sız Türkçe pop, üç notası eksik kalmış müziğe benzer” diyenler mi istersiniz; “Sekiz notadan bu kadar şarkı nasıl çıkar?” diye kıllananlar mı? Buna rağmen şarkılarını milyonlar dinler, konserleri tıka basa dolar. Peki nedir bu elitist tavır? Marjinal ve cool görünmek isteyenler yıllarca Orhan Baba’nın şarkılarına da aynı muameleyi çekmemişler miydi? Eninde sonunda adam Beethoven değil ya. Yaptığı işin adı “Sevilecek, sevişilecek ama asla evlenilmeyecek bir kadın”a benzeyen pop müzik... Her neyse efendim, bu sosyolojik ahkamları bir kenara bırakalım da Serdar’ın fantastik dünyasının kapılarını aralayalım. İrlandalı manken sevgilisi Chloe Loughnan, onun hayatına tam bir dinginlik getirmiş. Üçümüz birlikte tatlı bir sohbete daldık. Kuşkusuz “Yeter artık sıkıldık bu Serdar Ortaç röportajlarından” diyenler olacaktır. Ee tabi Serdar Ortaç ile oturup da ekonomik konjonktürlerden konuşacak
Festival takipçilerinin ödüllü Tony Manero filmiyle bildikleri Pablo Larrain’in son filmi ‘No’, 2012 Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapmış ve adeta baş tacı edilmişti. Başrollerini Gael Garcia Bernal, Alfredo Castro, Richard Dreyfuss ile Alfredo Castro’nun oynadığı No, 1980’lerin sonunda General Pinochet’nin diktasını düşüren referandum sürecini anlatıyor.
NEW YORKHer yerde Orta Doğu konuşuluyor. Bölgede nasıl heyecanlı bir satranç oyunu oynandığı tartışılıyor. Masanın bir yanında İran, Suriye, Irak, Rusya ve Çin var. Karşıda ise, ABD'nin liderliğinde Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Körfez Ülkeleri, Mısır ve Ürdün. Oyunun sonunda tüm ilişkiler ve sınırlar yeniden oluşturulacak.
Hitler’in yükselişine dikkat çeken 1940 tarihli Büyük Diktatör filminden uzun yıllar sonra şimdi de Sasha Baron Cohen, Arap diktatörlerini ti’ye alıyor. Borat ve Bruno’nun yaratıcıları, bir diktatörün yönettiği Wadiya Cumhuriyeti adlı hayali bir ülkede karşımıza çıkıyorlar.
Geçen yıl yuvasına, Ankara’ya geri dönen Gezici Festival yolculuğuna 3 Aralık’ta başlıyor. Kızılay Büyülü Fener Sineması ve Alman Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek Festival, film gösterimlerinden panellere, galalardan söyleşilere dolu dolu bir programla seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl “Darbe” temasıyla yola çıkan Festival’in yönetmeni Başak Emre yerel yönetimlerin ilgisizliğine inat Ankara’da kalmaya kararlı olduklarını söylüyor.
Tahitili reklamcı Stephane Vincent, 9 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Üç yıl önce, dış ticaretle uğraşan İrem Hanım’la evlendi. Kurduğu ajansa Paris’te şube açıp, Fransa pazarına iş yapmaya başladı. Türk reklam sektörü açısından bunun büyük bir başarı olduğunu söylüyor. Ajansı gibi kendini Tahitili Türk olarak görüyor. Hatta son olarak Türk Ragbi Milli Takımı’na bile seçildi.
Film tutkunlarının heyecanla beklediği Uluslarası İstanbul Film Festivali 31 Mart'ta başlıyor. 20 farklı bölümle izleyenleri 51 ülke sinemasından örneklerle buluşturacak olan festivalde toplam 235 film, Beyoğlu’nda Emek, Yeni Melek, Atlas, Sinepop, Beyoğlu ve Kadıköy’de Rexx Sineması olmak üzere toplam altı sinemada gösterilecek. 15 Nisan'a kadar devam edecek olan festivalde ayrıca düzenlenecek olan beş konser, parti, söyleşi ve sergilere de katılabilirsiniz.
Leydi Diana’nın şok etkisi yaratan ölümü, yenilikçi modern başbakan Tony Blair’in göreve gelmesi ve Kraliçe II. Elizabeth’in bu karmaşada, halkın ve medyanın zehirli okları karşısında kendini savunmasız hissettiği anlarda yaşadıkları... Tüm bunlar senaryosu kapsamlı araştırmalar ve incelemelere dayanan Kraliçe filmiyle beyazperdeye taşınıyor. Kraliçenin insani yönlerini ortaya koyan filmde tacın ağırlığı altında kimi zaman ezilen II. Elizabeth’i ünlü İngiliz oyuncu Helen Mirren canlandırıyor. Altın Küre ve Bafta ödüllerini alan Mirren, aday olduğu en İyi Kadın Oyuncu Oscarı’na en yakın isim.