Bu fotoğraftaki adama dikkatli bakın. Onun hangi ünlü oyuncu olduğunu çıkarabilecek misiniz. <br> <br> Uzun kariyeri süresince birçok başarılı fillmde unutulmaz performanslar çizen bir oyuncu o. Kim mi kelimenin tam anlamıyla "eski halinden eser kalmayan" ünlü oyuncu.
#Tim RobbinsTürkçe pop ve rap ağırlıklı geniş bir repertuara sahip Z kuşağı gençlere ‘Son dönemin en büyük halk ozanları kimlerdir?’ diye sordum. Teklemeden sayabildikleri isimler arasında Âşık Veysel ve bugün ölümünün 10. yılında andığımız Neşet Ertaş vardı. Ne yalan söyleyeyim, bileceklerini pek düşünmemişim ama cevaplara çok mutlu oldum. Ne de olsa ona boşuna “Türkülerin Babası” dememişler. Gönül dağının zirvesindeki büyük ustaya duyulan hayranlığın nedenlerini en yakınındaki isme, Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi, müzisyen, yazar, şair Bayram Bilge Tokel’e sordum.
#Neşet ErtaşSosyal antropolog ve yazar Prof. Dr. Tayfun Atay’ın yeni kitabı ‘Görünüyorum O Halde Varım/Meşhuriyet Çağı’nda Kültür ve İnsan’, gidişatımızın en net fotoğrafını çekiyor. Meşhurluğun neredeyse mecburiyet sayıldığı toplumsal iklimimizi, yeni dönem rol modellerimizi, siyasi ahvalimizi ve en önemlisi, çıkış formüllerini konuştuk. Haliyle yolumuz Recep Tayyip Erdoğan’dan Acun Ilıcalı’ya, Türkan Şoray’dan Hülya Avşar’a pek çok isimle kesişti.
#Tayfun AtayGazeteci olduğum için şükrettiğim anlar…Barberini Meydanı’nda bir kafedeyim. Elimde otelden yürüttüğüm kâğıt kalem, not alıyorum. Hava kaymak gibi... Yazın Roma’dan gidesi yok. Nasıl gitsin! Dekolteli kadınlar, sıcakta da ceketli jilet gibi adamlar, Vespa’sının üzerine zarifçe oturmuş, yere her döktüğünde gülümseyerek sandviç yiyen genç kız… Biraz ötede binlerce yıllık göz kamaştıran anıtlar, saraylar, Bernini heykelleri… Gözüm hep güzel bir şeye dokunuyor. Ruhum dinleniyor. Roma bildiğimiz Roma.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye'de akan kanlar dursun istiyorum. Zulümle abad olunmaz. Zulümle abad olmaya gayret edenler, akıttıkları kanda boğulurlar. Aynı şekilde Libya için dua ediyoruz. Libya'daki tüm kardeşlerimiz de o arzuladıkları güne an be an yaklaşıyorlar. Temenni ederim ki, bu bayram Libya'daki kardeşlerimiz için de barışın, birlikteliğin, beraberliğin adeta taçlandığı bir bayram olsun” dedi.
Başından beri Avrupa Birliği’ni savundum. Uygarlığı, çağdaşlığı en az Avrupalılar kadar hak ettiğimizi vurguladım. AB’ye giden ince ve uzun yolun mayınlarla döşendiğini da hatırlattık. Ancak Avrupalının kendinden emin olmadığını, bugün ak dediğine bir gün sonra kara diyebildiğini görünce umutsuzluğumuz arttı açıkcası. (Sezai Bayar / Ankara)