Güncelleme Tarihi:
Kocaelispor - Fenerbahçe maçından kareler...
Erman Toroğlu:
Yıllardır konuştuk ama sonunda FIFA bu konuşmaları noktaladı. Uzatma dakikaları için, yani oynanmayan süreler için "en az" ifadesini getirdi. Dünkü maçın ikinci devresi, yani 45 dakika hakem 5 dakika uzattı.
Düşünün, 45 dakikada maç 5 dakika uzuyor, tabelanın gösterdiği 5 dakikaya sonradan 3 dakika ilave ediliyor. Yani, maç 90+8’de bitiyor. Sen, kaleci Serdar’a 90+4’te sarı kart gösteriyorsun vakit geçirmekten dolayı, tamam. Belki de 1 dakika ya da 30 saniye eklersin. Ona da tamam. Peki ondan sonraki 2 dakikayı neden oynatıyorsun? Ben sana söyleyeyim neden oynattığını; cesaretin yok ondan. "Hani ben uzattım, maç uzatmada atılan golle biterse bütün şimşekleri ben çekerim" düşüncesi var. Bu sefer de kendinden 2 dakika koyuyor. Neyse biz başa dönelim...
Can Bartu:
Bu Fener takımı moralsiz, kaliteli kadrosu yok. Giren adamlar maçı kurtaramaz. Dünkü maçı son dakika golüyle kazanmaları da bir şey ifade etmez. Orta sahası yok, topu kullanamıyor.
Oyun başlıyor, topu ayağına alan ilerideki Güiza’ya şişiriyor. Güiza üç adamın arasında ne yapacak? Allah’tan Güiza, Semih’in güzel pasında nefis bir gol attı, bir de son dakikada Semih’e galibiyet golünü attırdı. Uğur Boral’a güzel bir pas verdi. Uğur enteresan bir adam. Bir sürü saçma sapan şey yapıyor, ama muhteşem vurup golü yaptı.
Ercan Saatçi:
Gerçekten inanılır gibi değil. Bir de hal böyleyken yapılması gereken hiçbir şey hala yapılmıyor. Hata nerede ve hastalık teşhisleri yapılmıyor. Sessizlik içersinde bekleniyor. Dünkü maçın skoru hiç kimseyi aldatmamalı. Skor ne olursa olsun bir gerçek var ki, Fenerbahçe geçen yılki Fenerbahçe’nin çok çok altında ve kesinlikle bu takımda bir sorun var.
Artık anladım. Kesinlikle eminim ki... Ben Aragones’e üzülüyorum... Ne zaman bir Fenerbahçe maçı izlesem ve Aragones’in yüzünü görsem, üzülmeye başlıyorum, elimde değil. Ve bunun maçın skoru ya da Aragones’in başarısızlığıyla da bir ilgisi yok.
Biri bana "Aragones’e bakıp karakter analizini yap" dese, "her şeyi içine atan, hiç konuşmayan, inatçı ve sert, mutsuz ve huzursuz ve de üzüntülü" derdim...
Birçoğunuz hatırlarsınız... Süpermen filminde kötü adamın yardımcılığını yapan bir karakter vardı. Gözlerini kısarak, yüzünü buruşturarak, gözlerinden Süpermeninki gibi ışınlar çıkarmak isterdi. Bu ışınlarla bir şeyleri hareket ettirmeyi ya da yakmayı denerdi ama bir türlü beceremezdi. İşte o karakterin o andaki yüz ifadesi, 24. dakikadaki Aragones’in yüzünü gördüğümde aklıma geldi. Aragones’in yaşlı ve tecrübeli yüz hatları yenilen golden sonra işte aynen öyleydi.
Rıdvan Dilmen:
Kimin jübilesi vardı dün merak ettim. Çünkü jübile maçı gibiydi. Kocaelispor defans yapıyor, pozisyon veriyor. Fenerbahçe savunmada her türlü pozisyon veriyordu. Şutla, araya atılan toplarla, duran toplarda, yan ortalarla... Yani ilginç bir oyundu.
Fenerbahçe, Selçuk'un yanına hatta biraz önüne Alex'i çekmişti. Hazırlık pasları Alex ile başlıyordu. Savunma göbeğinde oynayanların yapıları itibariyle böyle bir becerileri olmadığı için başka da çare yoktu. Semih de top rakipteyken orta sahaya yardımcı oluyordu.
İlk yarıda çok dripling şansı verdiler Kocaeli takımına. Bu driplinglerden 3-4 pozisyon buldu ev sahibi, birini gol yaptı. İlk yarıda Fenerbahçe adına iki üç karambol pozisyon vardı, iki tanesi çok netti. Kocaelisporlu oyuncular ligdeki ilk galibiyeti alacağız psikolojisi ile arkaya yaslandılar. Ama golü rakibi beklerken değil, hücum yaparken kaybettikleri topla yediler.
Aragones'e rağmen
Özellikle Semih'in gol öncesi çalımı ve attığı pas birinci sınıftı. Güiza da doğru bir vuruşla beraberliği sağladı. Koceli takımı yine mi kazanamayacağız paniğine girince ikinci gol geldi. Ama devreye hemen Aragones girdi. Attığı golle morallenmiş Uğur'u oyundan çıkardı. Beraberlik için hücum edecek Kocaelispor savunmasının vereceği geniş alanları en iyi kullanacak isimlerden Uğur'un yerine "aman orta saha kalabalık olsun" diye Deniz'i sokan Aragones'i anlamak gerçekten mümkün değil.
Yılmaz Vural 1-0 öndeyken ikinci forvet sokuyor. Aragones gardı düşmesi muhtemel rakibi önünde farkı artıracağı yerde skoru korumaya gayret ediyor.
Allah'tan Semih var. Takımını son saniyede ipten aldı. Bu sonuç takıma güven getirebilir ancak işlerin pek de iyi gitmediği bir gerçek. Bu galibiyet aldatıcı olmasın. Dün geceki hatalar devam ederse kolay kolay kazanamazsınız.
Bülent Yıldırım temiz bir maç yönetti.
MEhmet Demirkol:
Neden Semih olduğu zaman, Alex geriye çekilmek zorunda? Semih, Güiza, Alex, Fenerbahçe’nin en elle tutulur tarafı Kocaelispor ikinci yarıda Fenerbahçe’nin orta sahasız kopuk oyununa belki de yorgunluktan ve mecburiyetten uymasa neler olurdu acaba?
Muhtemelen utanç verici bir yenilgi. Ligin en toplama takımından, galibiyetsiz ve çok yiyen Kocaelispor’dan - belki de farklı - bir yenilgi.