Alo... Hürriyet Gazetesi’nden arıyorum

Güncelleme Tarihi:

Alo... Hürriyet Gazetesi’nden arıyorum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2001 00:00

Kesinlikle sizden farklı durumda değildim.Antalya'dan Teslime Tosun'un geçen cumartesi Hürriyet'te yayınlanan haberini okuyunca, benim de gözlerim yuvalarından fırladı.Allah Allah...Bu da nedir oldum.61 yaşında bir kadın, eşinin aşırı seks ve dansöz kıyafeti, striptiz, yavaş yavaş soyunma taleplerinden şikayet ediyordu.İtiraf edin ki, manzara şaşırtıcı hatta komik...Can alıcı nokta da, bu talepleri arka arka sıralayan adamın 85 yaşında olması. * * *Yaşı duyunca insanın gözünde bir silüet beliriyor haliyle. Benim gözümde beliren hayali görüntü de, sizinkinden farklı değildi. 80'liklere ayıp olmasın ama üzerinden enerji fışkıran biri asla aklıma gelmedi. Prototipi şöyleydi: Elinde bastonu, yavaş yavaş yürüyen, arada bir soluklanma ihtiyacı hisseden, işitme zorluğu çeken, sık sık ‘‘Efen-diiim?’’ diyen, sohbet ederken uyku haline geçiveren, derisi canlılığını yitirmiş birisi...O cinsel talepler göz önüne alındığında da, onlar ve bu ön yargıyla canlandırılan görüntü arasında acayip bir çelişki oluyordu.Çelişki olan yerde merak olur...* * *Zırrrrrrrr.- İbrahim Bey? Nasılsınız efendim...- Kimsiniz?- Ben haber için aramıştım. Hürriyet Gazetesi'nde okudum. Ben de orada çalışıyorum. Bir yanınıza gelsem diyorum. Konuşur muyuz bu konuyu?- Adınız ne dediniz?- Ayşe.- Bilmem ki. Pek istemiyorum ama...- Hakkınızdaki iddiaları okuduk da...- Yalan kızım, onların hepsi yalan. Ah keşke kızım... Değer mi bilmiyorum, kalkıp İstanbul'dan geleceksiniz. Havaalanından burası da 15 milyon tutuyor, adresi vereyim, isterseniz gelin, ben size işin doğrusunu anlatayım. Ama biliyorsunuz değil mi, boşanmayı isteyen benim...Sihir, o ‘‘Ah keşke kızım’’ cümlesindeydi...Aklıma ilk gelen kadınların şeytani zekalarıydı. 85 yaşındaki bir adamdan bir intikam alma yöntemi, onu gülünç duruma düşürme gayreti olabilirdi. Baksanıza boşanmak isteyen adamdı...Ama bu da çok acımasızdı! O teni diriliğini kaybetmiş adam nasıl alınmasındı?* * *Antalya Lara'da İbrahim Bey'in evine girdiğim anda içimi dolduran ilk şey şaşkınlık oldu. Çünkü görüntü, hiç de öyle beklediğim prototip ihtiyar görüntüsü değildi.Subay emeklisi.Hayatı boyunca spor yapmış.İçki sigara asla...Hala her gün bir saat yürüyor.Haa bir de oda jimnastiği yapıyorum diyor.Fransızca biliyor, haliyle eski Türkçe de, çünkü 1916 doğumlu.Bol bol kitap okuyor, en son okuduğu kitap Rıza Nur'un Anıları.Ama en önemlisi, yaşına göre inanılmaz dinç duruyor.Son derece az yemek yiyor.Hiçbir şeyi kafasına takmıyor ve belki de bu yüzden genç kalabildiğini söylüyor.* * *O kadar ki, altındaki motosiklet bile ona yakışıyor. O kocaman BMW motosiklete hakim olabiliyor, Antalya'yı turlayıp duruyor.Düşünsenize 10 yıl önce (ooo çok zaman demeyin, o zaman yaş 75!) Avrupa'ya gitmiş o motosikletle. Tabii yalnız değilmiş, üç tane 25'lik arkadaşıyla birlikte!Alican ise canyoldaşı.Kafasına konup duruyor.Çünkü Alican kuş.Muhabbet kuşu.Ve İbrahim Bey'le konuşuyor, konuşurken de o küçük sarı şeyin boynu şişiyor, inanılmaz sempatik. Böyle bir adam yani. Ve o adam benim kafamı karıştırıyor. Nasıl yani? Olabilir mi yani? Soruyorum, olamaz diyor. Bu iddialar yalan diyor. Ama sanki fizik olarak bakınca (ve o motosikletin üzerinde görünce) olabilirmiş gibi de geliyor.İbrahim Bey'in boşanmak istediği eşi Birsen Hanım'ı arama ihtiyacı artık mecburiyete dönüşüyor.* * *- Alo, Birsen Hanım. Hürriyet'ten arıyorum. İbrahim Bey'le konuştuk...- O yalan söylüyor. Ama ben yeteri kadar afişe oldum, kesinlikle konuşmak istemiyorum...- İyi de siz konuşmazsanız eksik kalacak. Sadece İbrahim Bey'in görüşünü yansıtmış olacağız.- Elinizde avukatımla birlikte mahkemeye verdiğim ifade yok mu? Onu okuyun, onların hepsi doğru...* * *Bir şekilde ikna oldu.O da kendi cephesini anlattı.Kafam daha da karıştı...Çünkü Birsen Hanım'ın söyledikleri de son derece mantıklıydı.Bana siz kadınsınız beni daha kolay anlarsınız dedi.O taleplerin hepsi doğru dedi.Ayda bire, haftada bire itirazım yoktu, ama günde üç defa fazlaydı dedi. Ve uzun sürüyordu dedi. Çok uzun. Bazen insan 2 saat tahammül edemiyor ve bu adam seksten başka hiçbir şey düşünmüyor. Bu da herhalde bunamanın başka bir türü. Beni boşayıp, başka birini almak istiyor. İncindim ben de tabii. Ve yalan söylüyor, sürekli yalan söylüyor... dedi.* * *İşin içinden çıkabilmek imkansız.Ama ortada bir gerçek var, aslında ikisi de mağdur.Çünkü hayattan bekledikleri, hayat karşısındaki istekleri farklı. Yaşlarının hiçbir önemi yok. Bir arada olmaması gereken iki insan, artık yaşlandılar diye ve yalnız kalmasınlar diye bir araya gelmişler. Ama nelerden hoşlandıklarını geriye kalan zamanlarında ne yapmak istediklerini sorgulamadan, soruşturmadan...Biri 85 yaşında ama dinç, sekssiz bir hayat yaşamak istemiyor. Hatta biraz abartıyor. Olabilir.Diğeri, o da genç, iki çocuk büyütmüş, hayata kazandırmış, tamam seks önemli, haftada bir uygundur olabilir diyor, ama daha fazlasını asla istemiyor. Olabilir.Ama işte iki karşıt insanlık halinin bir araya getirilmesi sonuçta üzücü bir şeylere yol açıyor. Mahkemeler, gazete haberleri, gülüşmeler, birbirlerini yalancılıkla suçlamalar ve çekilen acılar. İkisinin de çocukları var.Onların güzünde karizmaları ne durumda siz düşünün.İkisi de mağdur.Üstelik ikisi de haklı.İkisine de sabırlar diliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!