Can 8-9 yaşlarında olduğu tahmin edilen, bir erkek İngiliz şov seteri (setter). Onu bir parkta ölüme terk edilmiş halde bulan Kebire Bozkurt hayata döndürdü.
Sahiplendirdiği ilk kişi ortadan kaybolup Can’ı da yine sokaklara terk edince ödül koyup onu yeniden buldu. Şimdi yeni ailesinde adı Cancan oldu. Artık çok mutlu ama ne badireler atlattıktan sonra...
Türkiye Hayvanları Koruma Derneği İdari İşler Müdürü Kebire Bozkurt, geçen yıl eylül sonlarında Alibeyköy’de bir parkta köpeğini gezdirirken yerde yatan seter (setter) cinsi bir köpeği fark etti. O kadar çelimsizdi ki ölü zannetti. Eğilip sevince, hayvan kendine gelip kafasını kaldırdı. Derhal gezdirdiği köpeğiyle evine geri döndü. Böyle durumlara hazır olduğu için tasma, fotoğraf makinesi, yemek ve suyla hasta köpeğin yanına döndü. Önce fotoğrafını çekti sonra yemek yedirip, tasma takıp evine götürdü. Bu onun alışık olduğu sokaktaki yardıma muhtaç hayvanlar için uyguladığı bir rutindi aslında.
Köpeğe Can demeye başladı. Can’ın görünümü sefildi, ishal olmuştu, tüyleri topaklaşmış, üzerinde parazitler birikmişti. Yıkadı, pakladı, arabası olmadığı için ancak birkaç gün sonra bir araç ayarlayıp Veterinarium’a götürdü. Veterinerin köpekte saydığı hastalıklar listesi bitecek gibi değildi. Yumurtalarında kist vardı, kan değerleri çok düşüktü, idrar yolları iltihabı olmuştu, kronik ishaldi, iç dış parazitleri vardı ve kulağını "malezya hastalığı" denilen, duymayı engelleyen bir tür mantar sarmıştı. Tedavilere başlandı. Bulunduğunda 17 kilo olan Can bakım ve tedavi ile 26 kiloya çıktı.
CAN’I İKİNCİ KEZ BULAN KÖYLÜ ÖDÜL ALDI
Kebire Bozkurt e-grubuna her zaman gönderdiği sahiplendirme e-maillerinden birini attı. Bir iki gün sonra biri telefon etti, e-mail’i gördüğünü Can’ı sahiplenmek istediğini söyledi. Kebire Bozkurt bu kişinin "çok düzgün görünüşlü biri olduğunu ve kendisine başta güven verdiğini" düşünmüştü ama sonra Can için hayırlı bir yer olmadığını anladı. Sonu kötü biten bu macerayı şöyle anlatıyor:
"Can’ı tedavisi sürerken aldı. İlaçları kullanacak 20 gün sonra da Veterinarium’a tekrar kontrole götürecekti. Biz Can’ı 15 gün kadar sonra bir arkadaşımla sahiplendirdiğimiz yerde ziyaret etmek istedik. Anadolu Kavağı’ndaki evine gittik. Ev sahibi bu kişinin 15 gündür evine gelmediğini söyledi. Sahibi yoksa köpeğe kim bakıyor, sorusuna ise kimse bakmıyor cevabını verdi."
Kebire Bozkurt köpeği sahiplendirdiğine sevinirken aslında hiç bakım görmeyip yeniden sokaklara düştüğünü öğrenince beyninden vurulmuşa döndü. 4 kişilik arkadaş ekibiyle 10 gün boyunca sokaklarda Can’ı aradılar. Bozkurt, Can’ın kaybolduğunu Hürriyet’in Pako sayfasında bir ilan ile de duyurdu ve Can’ı bulana 1000 YTL ödül koydu. Sonunda Beykoz Akbaba köyünden bir telefon geldi ve Can burada karanlık bir garajın içinde ortaya çıktı. Haber veren köylü de parayı aldı.
TEDAVİ YENİ BAŞTAN
Yeniden Kebire Bozkurt’un evine götürülen Can, tekrar zayıflamıştı, tedavileri yarım kaldığı için hastalıkları düzelmemişti, düzgün yürüyemiyordu. Tedaviler yeniden başladı, bu arada kisti ameliyatla alındı. İdrar yolları düzeldi, akciğerlerinde oluşan ödem hafifletildi. Malezya hastalığının tedavisine başlandı.
Bozkurt, Can’ı çok sevmişti ama evinde 6 kedi ve 2 köpek olmuştu. Mecburen bilgilendirme ve sahiplendirme maillerinden birini daha yolladı: "Benim evimden bu kadar hayvan geldi geçti ama Can benim için hiçbir zaman sadece bir köpek olmadı. Onu isteyen çok oldu. Av köpeğine benzediği için fotoğrafını gören avcılar istedi, ama avcıya vermem. Almak istiyoruz diye arayıp yaşını öğrenince vazgeçenler oldu. Şehir dışından isteyenlere de vermedim, çünkü kaçtı deseler buradan kalkıp gidip onu arayamam. Köpeği içimin rahat edebileceği bir yere teslim etmem lazım."
VE SONUNDA MUTLU YUVA
Sonunda böyle bir yerden ses geldi. Selim Küsefoğlu (60) - Nilgün Çağlar (52) çifti, köpeği sahiplenmek istiyordu. Çocuk yuvası yöneticisi Çağlar gelişmeleri şöyle anlatıyor: "Tam bir kader kısmet olayı. Anlatırken bile tüylerim ürperiyor. Fransa’da yaşayan müzisyen oğlum Türkiye’den Fransa’ya yeni dönmüştü. Ona tam da döndüğü gün Türkiye’den Kebire Bozkurt’un maili gelmiş. Can’ın resminin üzerine "Bak anne yarısı DJ, yarısı da Tomy’nin yüzü gibi" yazarak bana gönderdi. DJ Selim’in, Tomy de benim köpeğimdi, yaşlandılar ve öldüler. Sonra benim bir Cocker Spaniel’im oldu. 11 sene sonra bir kene ısırığından öldü. Bir daha da eve köpek almaya cesaret edemedik. Can’ın resmini görür görmez böyle bir köpeğin sokaklara düşmesine çok üzüldük. Seterler sahipsiz yaşayamaz, çok iyi aile köpeği olurlar."
Hemen harekete geçtiler, Kebire Bozkurt’u aradılar. Bozkurt onlara Can’ın çok hastalık geçirdiğini anlattı, tereddüt etseler de sonunda Nilgün Hanım bir gelip göreyim, dedi. Eve girdiği anda diz çöktü, Can da gelip hemen başını Nilgün Hanım’ın dizine yasladı. Nilgün Hanım, Can’ı evine götürdü. Bir süre sonra Boğaziçi Üniversitesi Kimya bölümünde profesör olan Selim Bey ve kızı eve geldi. Can’ı uzun uzun okşadılar. Selim Bey 20 dakika sonra biz bu köpeğe bakarız dedi. Can’ın adı bu ailede Cancan’a döndü. Artık 5 haftadır onlarla yaşıyor. Ayten SERİN
Kedi ve köpekte güneş yanığı
Güneşin insanda olduğu gibi kedi ve köpeklerde de yaz aylarında deri üstünde olumsuz etkileri olabiliyor. Güneş yanıkları insanda olduğu gibi deride kızarıklıklar şeklinde evcil hayvanlarda da görülür. Ancak güneşe bağlı deri problemleri kedi ve köpeklerde çoğunlukla bir anda değil uzun ve kronik bir hastalık tablosu olarak ortaya çıkar. Tüy dökülmesi, deride kalınlaşma, kızarıklar, koyulaşmış bölgeler ve siyah noktalar oluşur. Bu bölgelerde bağışıklık düzeyi zayıflar, bakteri ve mantar enfeksiyonları da ortaya çıkabilir.
Güneş yanığı ve alerjileri daha çok açık renkli kedi ve köpeklerde en çok da beyaz tüylülerde görülür. Kısa tüylü ve açık renkli Dalmaçyalı, Boxer, Bull Terrier, Bulldog ve Great Dane gibi ırklar güneş ışınlarına karşı daha hassastır. Kedilerde güneş yanığı daha çok kulak ve yüzde karşılaşılır. Köpeklerde ise karnın altındaki az tüylü bölge, uyluk ve burun üstündeki bölgede güneş yanıkları en çok görülür. Balkon, cam önü ve veranda gibi güneş alan bölgelerde uzun süre dinlenen kediler, gölgesiz bahçelerde yaşayan köpekler buna daha fazla maruz kalır. Sizinle deniz kenarına gelen köpeğiniz de sizin gibi güneşten korunmaya muhtaçtır.
Bundan korunmanın en iyi yolu gölge alanlar oluşturmak ve evcil hayvanlar için yapılmış (titanyum dioksit içeren), 15 (SPF) ve üzeri koruma faktörlü güneş ürünlerini uygulamaktır. Derinin sürekli olarak hasta olması birçok deri tümörünün oluşmasına önderlik edebilir. Bu nedenle tekrarlamaması için de daha dikkatli olunmalı.
Pako pano
Su ve Cino, 1,5 aylık dişi ve erkek kardeşler. Biz onları şiddetli yağmurda Taksim AKM’nin bahçesinde boğulmak üzereyken kurtardık. Maalesef bir kardeşleri boğulmuştu. İlk önce eve aldık, çok bitkindiler. Sonra veterinere götürdük. Biraz tedavi ve ilgiyle şimdi toparlandılar. Bütün gün oyun oynayıp mışıl mışıl uyuyorlar. Dnları ömür boyu sevecek, sahiplenecek bir aile arıyorlar. Müge. Tel: (532) 426 15 60.
Geçen gün arkadaşım İstanbul Cihangir parkında üç kedi yavrusu buldu. Birinin iki bacağı ve kuyruğu kesilmiş. Biz onun adını Şans koyduk. Çok güzel bir yüzü olan yavrucak, büyüyünce 3 ayağını kullanabiliyor duruma gelecek. Ancak sokaklarda yaşama şansı sıfır. Ona acilen bir aile bulmamız gerekiyor. İkinci yavrunun sadece ayaklarından biri kırık, iyileşecek. Üçüncü yavru sapasağlam. İlgilenenler Lena Hanım’a ulaşabilir. (532) 343 73 47. lenagavuraki@hotmail.com