Herkes artist

Özellikle bizim ülkede herkes bu ikisinden çok iyi anlar, üzerine ahkam keser.
Herkeste bir oyunculuk, Yetkin Dikinciler’in deyimiyle artistik olduğunu da geçen gün öğrendim.
Şöyle anlattı Yetkin Dikinciler:
“Bir insan her gün ısrarla, istikrarla o işi yapıyorsa yazar olur, her gün şiir yazıyorsa şair olur ya da oynamaya devam ediyorsa oyuncudur.
Ama bazı meslekler vardır ki, herkes o olduğunu düşünür.
Bir taksici örneğim vardır benim. Binerim taksiye ağabey beni tanır, sever ve der ki; -Ooo abi merhaba seni çok seviyorum, meslektaş sayılırız.
-Aa öyle mi, hayır olsun.
Ben de yüzüne bakarım o arada tanıyor muyum acaba diye.
Ne der biliyor musunuz?
-Yok ya ben de ilkokulda tiyatro yapmıştım!”

Hayvanların kalbi temiz

HAÇİKO balosuyla aynı gece Galatasaray-Juventus maçı olduğunu öğrendiğimde “eyvah” demiştim.
Şimdi kimse gelmeyecek.
Emeklerimiz boşa gidecek.
Herkes geldi biliyor musunuz?
Ataköy Sheraton’da tek boş sandalye yoktu.
Kimileri akılları maçta kalsa da bu özel gecede beni, bizi, HAÇİKO’yu, sokak hayvanlarını yalnız bırakmamışlardı.
Akılları maçta kalanların kimler olduğunu maçın ertelendiği haberi geldiğinde anladım ama.
Şöyle bir arkalarına yaslandılar, bir rahatladılar, bir oh çektiler, maçı ertesi gün izleyeceklerini düşünüp, bizim geceye daha bir dahil oldular.
Üstelik maçı yaptırmayan kar sonrasında hız kesti, misafirlerimiz yola çıktığında yollarda da bir sorun yoktu.
Konuklarımız o gece 77 sokak köpeğinin bir yıllık bakımını üstlendi, Goody’den de ormandaki dostlarımız için iki tonluk mama bağışı geldi.
Geceye katılan sanatçılarımıza, konuklarımıza, maçı erteletip hemen duran kara teşekkürler.
Hiçbir aksilik yaşanmadan, su gibi akıp giden HAÇİKO gecesi, sokak hayvanlarının kalbinin ne kadar da temiz olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Irkçılık...

Bu aralar ülkemizdeki barış sürecine balta vurmak isteyen, her ırktan aşırı uçlara gelsin bu gerçek yaşam dersi.
Olay 14 Ekim 1998’de kıtalararası bir uçuş esnasında gerçekleşti:
“Bir kadın, uçakta siyah bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi.
Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat business’ta yer olup olmadığına bakacağını söyledi. Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğa devam edeceğine şahit oluyorlardı.
Adam ise çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Birkaç dakika sonra geri gelen hostes kadına, ‘Çok özür dilerim geciktim. Birinci sınıfta bir yer buldum... Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izin almam gerekiyordu. ‘Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz’ dedi ve bu izni verdi. Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan siyah adama dönerek, ‘Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.”